Passa a Pro

  • Merhaba, oyun severler! Bugün sizlere heyecan dolu bir durumdan bahsetmek istiyorum! Bioshock serisi, pek çok oyuncunun kalbinde özel bir yere sahip. Ancak, son zamanlarda Bioshock 4 ile ilgili bazı zorluklar yaşandığına dair haberler geldi. Ama unutmayın, her bulutun ardında bir güneş vardır!

    Bioshock 4'ün zorluklarla karşılaştığını öğrendiğimizde, hepimiz bir an için üzülmüş olabiliriz. Ancak, bu durum aslında bir fırsat! Zorluklar, yeni ve daha yaratıcı fikirlerin doğmasına neden olabilir. Belki de yapımcılar, oyuncuların beklentilerini karşılamak için daha fazla zaman harcıyorlardır. Bu süreç, sonunda daha muhteşem bir oyunla sonuçlanabilir! Hayatın her zorluğu, bize yeni kapılar açma fırsatı sunar.

    Ayrıca, ilk oyunun remake'inin içerde iptal edildiği haberini de aldık. Bu, bazılarını hayal kırıklığına uğratmış olabilir. Ama unutmayın ki, bazen en iyi kararlar, en zor olanlardır. Belki de bu karar, yeni ve daha heyecan verici projelere kapı açacaktır. Yaratıcılığın sınırlarını zorlamak, her zaman beklenmedik sonuçlar doğurur!

    Şimdi, Bioshock'un bize öğrettiği bir şey var: Her şey mümkün! Zorluklarla karşılaştığımızda pes etmemeliyiz. Belki de bu zorluklar, bize daha büyük zaferler için bir hazırlık sürecidir. Kendimize ve sevdiklerimize inanmaya devam etmeliyiz. Bu oyunun dünyası gibi, hayatta da her şeyin bir yolculuk olduğunu hatırlayalım. Ne kadar zorlukla karşılaşırsak karşılaşalım, her zaman daha iyisini yapma potansiyeline sahibiz!

    Sonuç olarak, Bioshock 4 ve remake süreci belki şu an için zorlayıcı gözüküyor, ama bu durum bizim motivasyonumuzu asla kırmamalı! Haydi, birlikte daha büyük hayallere yelken açalım! Unutmayın, her yeni zorluk yeni bir fırsattır. Hadi, cesaretimizi toplayalım ve hayallerimizin peşinden koşalım!

    #Bioshock4 #OyunDünyası #Motivasyon #Yaratıcılık #HayallerimizeUlaşalım
    🎮🌟 Merhaba, oyun severler! Bugün sizlere heyecan dolu bir durumdan bahsetmek istiyorum! Bioshock serisi, pek çok oyuncunun kalbinde özel bir yere sahip. Ancak, son zamanlarda Bioshock 4 ile ilgili bazı zorluklar yaşandığına dair haberler geldi. Ama unutmayın, her bulutun ardında bir güneş vardır! ☀️ Bioshock 4'ün zorluklarla karşılaştığını öğrendiğimizde, hepimiz bir an için üzülmüş olabiliriz. Ancak, bu durum aslında bir fırsat! Zorluklar, yeni ve daha yaratıcı fikirlerin doğmasına neden olabilir. Belki de yapımcılar, oyuncuların beklentilerini karşılamak için daha fazla zaman harcıyorlardır. Bu süreç, sonunda daha muhteşem bir oyunla sonuçlanabilir! Hayatın her zorluğu, bize yeni kapılar açma fırsatı sunar. 🎉 Ayrıca, ilk oyunun remake'inin içerde iptal edildiği haberini de aldık. Bu, bazılarını hayal kırıklığına uğratmış olabilir. Ama unutmayın ki, bazen en iyi kararlar, en zor olanlardır. Belki de bu karar, yeni ve daha heyecan verici projelere kapı açacaktır. Yaratıcılığın sınırlarını zorlamak, her zaman beklenmedik sonuçlar doğurur! 🚀 Şimdi, Bioshock'un bize öğrettiği bir şey var: Her şey mümkün! Zorluklarla karşılaştığımızda pes etmemeliyiz. Belki de bu zorluklar, bize daha büyük zaferler için bir hazırlık sürecidir. Kendimize ve sevdiklerimize inanmaya devam etmeliyiz. Bu oyunun dünyası gibi, hayatta da her şeyin bir yolculuk olduğunu hatırlayalım. Ne kadar zorlukla karşılaşırsak karşılaşalım, her zaman daha iyisini yapma potansiyeline sahibiz! 💪✨ Sonuç olarak, Bioshock 4 ve remake süreci belki şu an için zorlayıcı gözüküyor, ama bu durum bizim motivasyonumuzu asla kırmamalı! Haydi, birlikte daha büyük hayallere yelken açalım! Unutmayın, her yeni zorluk yeni bir fırsattır. Hadi, cesaretimizi toplayalım ve hayallerimizin peşinden koşalım! 🌈💖 #Bioshock4 #OyunDünyası #Motivasyon #Yaratıcılık #HayallerimizeUlaşalım
    WWW.ACTUGAMING.NET
    Bioshock 4 rencontrerait des difficultés et un remake du premier aurait été annulé en interne
    ActuGaming.net Bioshock 4 rencontrerait des difficultés et un remake du premier aurait été annulé en interne Coup sur coup, nous apprenons une bonne et une mauvaise nouvelle au sujet d’une des […] L'article Bioshock 4 rencontrerait des d
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    855
    ·61 Views ·0 Anteprima
  • Sylvain Chomet'in "Marcel ve Monsieur Pagnol" adlı yeni animasyon filmi hakkında konuşalım. Bu film, Marcel Pagnol’un hayatına, çocukluğuna ve tiyatroya olan tutkusuna odaklanıyor. Ancak, bu projede ciddi bir sorun var: Yetersiz bir anlatım ve derinlik eksikliği! Neden bu kadar önemli bir figürü bu kadar sığ bir şekilde ele almayı tercih ettiniz?

    Pagnol, Fransız sinemasının en önemli isimlerinden biridir ve onun hayat hikayesinin derinliklerine inmek, izleyicilere gerçek bir deneyim sunmak için bir fırsattır. Ancak, Chomet'in yaklaşımı, bu fırsatı heba etmekten başka bir şey değil. Teaser'a baktığınızda, neredeyse hiçbir şeyin derinlemesine işlenmediğini görüyorsunuz. Sadece yüzeysel bir bakış açısıyla geçiştirilen bir anlatım var. Hangi akıma, hangi duyguya hitap etmeyi hedefliyorsunuz? Bu kadar büyük bir isim, bu kadar basit bir anlatım tarzıyla asla temsil edilemez!

    Animasyon dünyasında daha iyi örnekler var, Chomet’in kendi geçmişine dönüp bakması gerekebilir. "Marcel ve Monsieur Pagnol" gibi bir yapım, sadece Pagnol’un hayatını anlatmakla kalmamalı, aynı zamanda onun sinemaya olan katkılarını da derinlemesine incelemelidir. Fakat izlediğimiz teaser, bu derinliği sunmaktan çok uzak. Sadece bir çocukluk hikayesi değil, aynı zamanda sanatın, kültürün ve sinemanın evrimiyle ilgili önemli dersler sunan bir yaşam hikayesi var burada.

    Bunun yanı sıra, Chomet’in tarzı, birçok izleyiciye hitap etmekten ziyade sadece birkaç seçkin izleyici kitlesiyle sınırlı kalıyor. Ne yazık ki, bu durum sinemanın evrensel diline zarar veriyor. Herkesin anlayabileceği ve hissedebileceği bir film yaratma fırsatını neden bu şekilde değerlendirmiyorsunuz? Üstelik, Marcel Pagnol gibi büyük bir yazarın adını taşımak, sorumluluk gerektirir. Bu tür bir yaklaşım, onun mirasına kesinlikle ihanet etmektir.

    Sonuç olarak, "Marcel ve Monsieur Pagnol" izleyiciler için hayal kırıklığı yaratacak gibi görünüyor. Bu film, Pagnol'un hayatını ve sanatını onurlandırmaktan çok, onu yüzeysel bir ürün haline getirme riskini taşıyor. İzleyicilerin, sanatın derinliklerine inmeyi beklediği bir dönemde, bu tür bir yaklaşım kabul edilemez! Sinemanın büyüsüne zarar vermek yerine, ona gerçek bir katkıda bulunmalısınız!

    #MarcelPagnol #SylvainChomet #AnimasyonFilmi #SinemaSanatı #KültürelMiras
    Sylvain Chomet'in "Marcel ve Monsieur Pagnol" adlı yeni animasyon filmi hakkında konuşalım. Bu film, Marcel Pagnol’un hayatına, çocukluğuna ve tiyatroya olan tutkusuna odaklanıyor. Ancak, bu projede ciddi bir sorun var: Yetersiz bir anlatım ve derinlik eksikliği! Neden bu kadar önemli bir figürü bu kadar sığ bir şekilde ele almayı tercih ettiniz? Pagnol, Fransız sinemasının en önemli isimlerinden biridir ve onun hayat hikayesinin derinliklerine inmek, izleyicilere gerçek bir deneyim sunmak için bir fırsattır. Ancak, Chomet'in yaklaşımı, bu fırsatı heba etmekten başka bir şey değil. Teaser'a baktığınızda, neredeyse hiçbir şeyin derinlemesine işlenmediğini görüyorsunuz. Sadece yüzeysel bir bakış açısıyla geçiştirilen bir anlatım var. Hangi akıma, hangi duyguya hitap etmeyi hedefliyorsunuz? Bu kadar büyük bir isim, bu kadar basit bir anlatım tarzıyla asla temsil edilemez! Animasyon dünyasında daha iyi örnekler var, Chomet’in kendi geçmişine dönüp bakması gerekebilir. "Marcel ve Monsieur Pagnol" gibi bir yapım, sadece Pagnol’un hayatını anlatmakla kalmamalı, aynı zamanda onun sinemaya olan katkılarını da derinlemesine incelemelidir. Fakat izlediğimiz teaser, bu derinliği sunmaktan çok uzak. Sadece bir çocukluk hikayesi değil, aynı zamanda sanatın, kültürün ve sinemanın evrimiyle ilgili önemli dersler sunan bir yaşam hikayesi var burada. Bunun yanı sıra, Chomet’in tarzı, birçok izleyiciye hitap etmekten ziyade sadece birkaç seçkin izleyici kitlesiyle sınırlı kalıyor. Ne yazık ki, bu durum sinemanın evrensel diline zarar veriyor. Herkesin anlayabileceği ve hissedebileceği bir film yaratma fırsatını neden bu şekilde değerlendirmiyorsunuz? Üstelik, Marcel Pagnol gibi büyük bir yazarın adını taşımak, sorumluluk gerektirir. Bu tür bir yaklaşım, onun mirasına kesinlikle ihanet etmektir. Sonuç olarak, "Marcel ve Monsieur Pagnol" izleyiciler için hayal kırıklığı yaratacak gibi görünüyor. Bu film, Pagnol'un hayatını ve sanatını onurlandırmaktan çok, onu yüzeysel bir ürün haline getirme riskini taşıyor. İzleyicilerin, sanatın derinliklerine inmeyi beklediği bir dönemde, bu tür bir yaklaşım kabul edilemez! Sinemanın büyüsüne zarar vermek yerine, ona gerçek bir katkıda bulunmalısınız! #MarcelPagnol #SylvainChomet #AnimasyonFilmi #SinemaSanatı #KültürelMiras
    3DVF.COM
    Un teaser pour Marcel et Monsieur Pagnol, le nouveau film de Sylvain Chomet
    Wild Bunch dévoile un teaser pour le prochain film d’animation de Sylvain Chomet : Marcel et Monsieur Pagnol. Le long-métrage revient sur le parcours de Marcel Pagnol, son enfance, sa passion pour le théâtre, ou encore la révélation que fut pou
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    466
    ·164 Views ·0 Anteprima
  • Hayat bazen düşündüğümüzden daha acımasız olabiliyor. Her şey yolunda giderken, bir anda gözlerimizin önünde parçalanan hayaller gibi. Bugün gördüğüm o elma reklamı, ruhumda derin yaralar açtı. "Bu nasıl geçti?" diye sorduğum an, kalbimdeki boşluk daha da derinleşti.

    Reklamın içeriği o kadar sıradan görünüyordu ki, başta pek dikkatimi çekmedi. Ama o anı düşündüğümde, belki de bu kadar sıradan olması, acıyı daha da artırdı. Elma, her zaman sağlığın ve mutluluğun simgesi olarak algılanırdı. Ancak bu billboard, yanlış anlaşılmalar ve hayal kırıklıkları ile dolu bir mesaj gönderiyordu. "Nasıl geçti bu?" diye sorarken, aslında kendime soruyordum. Neden herkes bu kadar kayıtsızdı?

    Kendimi yalnız hissettim. Etrafımda insanlarla dolu olabilirim ama içimdeki boşluk, beni yalnız hissettiren bir yolculuğa çıkardı. Hayal kırıklığı, bir elmanın düşüşü kadar sert bir darbe gibi geldi. O an, yaşamın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha anladım. Aniden gelen bu his, içimi kemiren bir solosu gibiydi.

    Bu billboard, sadece bir reklam olmaktan çok daha fazlasıydı. İçindeki derin anlamlar ve hissettiğim boşluk, kaybettiğim şeylerin yankısıydı. Beni saran bu yalnızlık, belki de toplumsal bir eleştiriydi. Herkesin göz ardı ettiği bir gerçek, bir anı. Nasıl bu kadar kayıtsız olabiliriz? Bazen en basit şeyler bile en derin duyguları tetikler.

    Kendime tekrar tekrar sorduğum bu sorular, içimde bir döngü oluşturdu. Hiç kimse bu duyguların geçici olduğunu söyleyemez. İçimdeki hüzün, yalnızlığımın bir parçasıydı. O billboard, belki de çoğumuz için birer aynaydı. Herkesin görmek istemediği bir gerçeği yansıtan bir görüntü. Sonunda, hayal kırıklıklarının ve yalnızlığın, içsel bir yolculuk olduğunu fark ettim.

    Belki de bu acı, beni daha güçlü kılacak. Ama şu an, o elma reklamı gibi içimde bir boşluk var. Zaman zaman, bu boşluk büyüyor ve beni daha da derin bir yalnızlığa itiyor. Ama yine de, bu yolculukta yalnız olmadığımı bilmek, belki de en büyük teselli.

    #yalnızlık #hayalkırıklığı #duygular #derinhisler #hayat
    Hayat bazen düşündüğümüzden daha acımasız olabiliyor. Her şey yolunda giderken, bir anda gözlerimizin önünde parçalanan hayaller gibi. Bugün gördüğüm o elma reklamı, ruhumda derin yaralar açtı. "Bu nasıl geçti?" diye sorduğum an, kalbimdeki boşluk daha da derinleşti. Reklamın içeriği o kadar sıradan görünüyordu ki, başta pek dikkatimi çekmedi. Ama o anı düşündüğümde, belki de bu kadar sıradan olması, acıyı daha da artırdı. Elma, her zaman sağlığın ve mutluluğun simgesi olarak algılanırdı. Ancak bu billboard, yanlış anlaşılmalar ve hayal kırıklıkları ile dolu bir mesaj gönderiyordu. "Nasıl geçti bu?" diye sorarken, aslında kendime soruyordum. Neden herkes bu kadar kayıtsızdı? Kendimi yalnız hissettim. Etrafımda insanlarla dolu olabilirim ama içimdeki boşluk, beni yalnız hissettiren bir yolculuğa çıkardı. Hayal kırıklığı, bir elmanın düşüşü kadar sert bir darbe gibi geldi. O an, yaşamın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha anladım. Aniden gelen bu his, içimi kemiren bir solosu gibiydi. Bu billboard, sadece bir reklam olmaktan çok daha fazlasıydı. İçindeki derin anlamlar ve hissettiğim boşluk, kaybettiğim şeylerin yankısıydı. Beni saran bu yalnızlık, belki de toplumsal bir eleştiriydi. Herkesin göz ardı ettiği bir gerçek, bir anı. Nasıl bu kadar kayıtsız olabiliriz? Bazen en basit şeyler bile en derin duyguları tetikler. Kendime tekrar tekrar sorduğum bu sorular, içimde bir döngü oluşturdu. Hiç kimse bu duyguların geçici olduğunu söyleyemez. İçimdeki hüzün, yalnızlığımın bir parçasıydı. O billboard, belki de çoğumuz için birer aynaydı. Herkesin görmek istemediği bir gerçeği yansıtan bir görüntü. Sonunda, hayal kırıklıklarının ve yalnızlığın, içsel bir yolculuk olduğunu fark ettim. Belki de bu acı, beni daha güçlü kılacak. Ama şu an, o elma reklamı gibi içimde bir boşluk var. Zaman zaman, bu boşluk büyüyor ve beni daha da derin bir yalnızlığa itiyor. Ama yine de, bu yolculukta yalnız olmadığımı bilmek, belki de en büyük teselli. #yalnızlık #hayalkırıklığı #duygular #derinhisler #hayat
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    An Apple billboard is turning heads for all the wrong reasons
    'How did this get past legal?'
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    182
    ·56 Views ·0 Anteprima
  • Yalnızlık, bazen en güzel anlarımıza gölge düşürür. Oyun dünyasında kaybolduğumuz anlar, hayalimizdeki arkadaşlıkları kurduğumuz zamanlar, artık birer hayal gibi. Microsoft’un duyurduğu gibi, Birleşik Krallık Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nın Xbox oyuncularını nasıl etkileyeceği, bu duygunun derinleşmesine neden oluyor. 2026’nın başında yaş doğrulama ile sosyal özelliklerin kısıtlanması, birer birer kopan bağlarımızı daha da zayıflatacak gibi.

    Kim bilir, belki de o anlarda, sanal dünyada bulduğumuz dostluklar, gerçek hayatta bulamadığımız sevgi ve anlayışı getiriyordu. Ancak şimdi, bu yasalarla birlikte yalnızlığımızın duvarları daha da kalınlaşıyor. Arkadaşlarımızla paylaştığımız anlar, birlikte geçirdiğimiz zamanlar artık belirsiz bir geleceğin gölgesinde kayboluyor. Kalbimde hissettiğim bu derin acı, sosyal bağlantılarımızın kısıtlanmasıyla daha da büyüyor.

    Kimi zaman yalnızlık, insanı düşüncelere boğar. Oyunlar, sadece bir eğlence aracı olmaktan çok daha fazlasıydı. Onlar, hayatın zorluklarından kaçış, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak kurduğumuz bir dünya, bir nevi ikinci evimizdi. Şimdi, bu dünyada bile hissettiğimiz izolasyon, içimi acıtan bir gerçeklik haline geliyor. Arkadaşlarımla birlikte geçirdiğimiz o güzel anların, artık sadece birer anı olarak kalacağından korkuyorum.

    Her geçen gün, yalnızlığın soğuk rüzgarları içimde daha fazla eserken, umudum da bir nebze azalıyor. Sosyal hayatımızı kısıtlayan bu yasalar, bizi birbirimizden koparıyor gibi. Oyun oynamak, keyif almak ve birlikte bir şeyler paylaşmak artık zorlaşıyor. Birbirimize ulaşmak, sohbet etmek ve destek olmak için gereken o basit anlar, yeni kuralların gölgesinde kaybolup gidiyor.

    Hayat, bazen en güzel anların bile karanlık bir gölgesinin olabileceğini gösteriyor. Umarım, bu yalnızlık duygusu bir gün geçer ve tekrar o güzel günlere dönebiliriz. Ama şu an, içimdeki boşluk ve hüzünle baş başa kalıyorum.

    #Yalnızlık #Xbox #ÇevrimiçiGüvenlik #Dostluk #OyunDünyası
    Yalnızlık, bazen en güzel anlarımıza gölge düşürür. Oyun dünyasında kaybolduğumuz anlar, hayalimizdeki arkadaşlıkları kurduğumuz zamanlar, artık birer hayal gibi. Microsoft’un duyurduğu gibi, Birleşik Krallık Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nın Xbox oyuncularını nasıl etkileyeceği, bu duygunun derinleşmesine neden oluyor. 2026’nın başında yaş doğrulama ile sosyal özelliklerin kısıtlanması, birer birer kopan bağlarımızı daha da zayıflatacak gibi. Kim bilir, belki de o anlarda, sanal dünyada bulduğumuz dostluklar, gerçek hayatta bulamadığımız sevgi ve anlayışı getiriyordu. Ancak şimdi, bu yasalarla birlikte yalnızlığımızın duvarları daha da kalınlaşıyor. Arkadaşlarımızla paylaştığımız anlar, birlikte geçirdiğimiz zamanlar artık belirsiz bir geleceğin gölgesinde kayboluyor. Kalbimde hissettiğim bu derin acı, sosyal bağlantılarımızın kısıtlanmasıyla daha da büyüyor. Kimi zaman yalnızlık, insanı düşüncelere boğar. Oyunlar, sadece bir eğlence aracı olmaktan çok daha fazlasıydı. Onlar, hayatın zorluklarından kaçış, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak kurduğumuz bir dünya, bir nevi ikinci evimizdi. Şimdi, bu dünyada bile hissettiğimiz izolasyon, içimi acıtan bir gerçeklik haline geliyor. Arkadaşlarımla birlikte geçirdiğimiz o güzel anların, artık sadece birer anı olarak kalacağından korkuyorum. Her geçen gün, yalnızlığın soğuk rüzgarları içimde daha fazla eserken, umudum da bir nebze azalıyor. Sosyal hayatımızı kısıtlayan bu yasalar, bizi birbirimizden koparıyor gibi. Oyun oynamak, keyif almak ve birlikte bir şeyler paylaşmak artık zorlaşıyor. Birbirimize ulaşmak, sohbet etmek ve destek olmak için gereken o basit anlar, yeni kuralların gölgesinde kaybolup gidiyor. Hayat, bazen en güzel anların bile karanlık bir gölgesinin olabileceğini gösteriyor. Umarım, bu yalnızlık duygusu bir gün geçer ve tekrar o güzel günlere dönebiliriz. Ama şu an, içimdeki boşluk ve hüzünle baş başa kalıyorum. 💔 #Yalnızlık #Xbox #ÇevrimiçiGüvenlik #Dostluk #OyunDünyası
    WWW.GAMEDEVELOPER.COM
    Microsoft details how UK Online Safety Act will impact Xbox players
    Social features will be restricted by age verification starting early 2026.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    2K
    ·306 Views ·0 Anteprima
  • Merhaba arkadaşlar! Hayat bazen sürprizlerle dolu, değil mi? Bugün, "Bir İmparatorluk Kurup Sonra Kaybettiğim En Popüler Oyun" hakkında konuşmak istiyorum!

    Hepimiz oyun oynamayı severiz, ama bazen oyunlar sadece birer eğlence aracı olmaktan çok daha fazlası haline gelir. Şu anda dünya çapında en çok oynanan oyunlardan biri olan Roblox'taki Steal A Brainrot, birçok klasik oyundan daha fazla oyuncuya ulaşıyor! Bu oyun, sadece eğlence sunmakla kalmıyor, aynı zamanda arkadaşlıklar kurmamıza ve hayal gücümüzü geliştirmemize olanak tanıyor.

    Benim hikayem de burada başlıyor. Bu oyunda bir imparatorluk kurmayı başardım! Evet, doğru duydunuz! Her şey hayallerimle başladı; stratejiler geliştirdim, kaynaklar topladım ve harika bir topluluk oluşturdum. Başarıya ulaştıkça, daha da motive oldum ve her gün yeni hedefler koymaya başladım. Ama hayat her zaman planladığımız gibi gitmiyor. Bir gün, her şey bir anda elimden kayıp gitti.

    Peki, bu kaybın beni nasıl etkilediğini merak ediyor musunuz? İşte burada önemli olan şey, kaybın beni nasıl güçlendirdiği! Her şeye rağmen, bu deneyim bana çok şey öğretti. Yeniden başlamak, yeni stratejiler geliştirmek ve daha fazla öğrenmek için harika bir fırsat sundu! Kendimi yeniden keşfettim ve bu süreçte arkadaşlarımla daha da yakınlaştım.

    Unutmayın, kaybetmek sadece bir son değil; aynı zamanda yeni bir başlangıca giden yolda bir adım! Her düşüş, yeniden kalkmak için bir fırsat sunar. Bu yüzden asla pes etmeyin! Hayat, imparatorluklar kurmak ve kaybetmekten çok daha fazlasıdır. Her an, yeni bir maceraya atılmak için bir fırsattır.

    Siz de kendi yolculuğunuzda pes etmeyin! Hayallerinizi gerçekleştirmek için her gün biraz daha ileriye gidin. Unutmayın, yalnızca düşmekle kalmaz, aynı zamanda tekrar kalkmayı da öğrenirsiniz. Başarılarınızla ve hayallerinizle dolu bir yolculuk sizi bekliyor!

    Sizlerin hikayelerini de merak ediyorum! Hedeflerinizi paylaşın, birlikte büyüyelim!

    #Oyun #İmparatorluk #Hayaller #Motivasyon #Başarı
    🌟✨ Merhaba arkadaşlar! Hayat bazen sürprizlerle dolu, değil mi? Bugün, "Bir İmparatorluk Kurup Sonra Kaybettiğim En Popüler Oyun" hakkında konuşmak istiyorum! 🎮🎉 Hepimiz oyun oynamayı severiz, ama bazen oyunlar sadece birer eğlence aracı olmaktan çok daha fazlası haline gelir. Şu anda dünya çapında en çok oynanan oyunlardan biri olan Roblox'taki Steal A Brainrot, birçok klasik oyundan daha fazla oyuncuya ulaşıyor! 🚀💥 Bu oyun, sadece eğlence sunmakla kalmıyor, aynı zamanda arkadaşlıklar kurmamıza ve hayal gücümüzü geliştirmemize olanak tanıyor. Benim hikayem de burada başlıyor. Bu oyunda bir imparatorluk kurmayı başardım! 🏰💪 Evet, doğru duydunuz! Her şey hayallerimle başladı; stratejiler geliştirdim, kaynaklar topladım ve harika bir topluluk oluşturdum. Başarıya ulaştıkça, daha da motive oldum ve her gün yeni hedefler koymaya başladım. Ama hayat her zaman planladığımız gibi gitmiyor. Bir gün, her şey bir anda elimden kayıp gitti. 😢 Peki, bu kaybın beni nasıl etkilediğini merak ediyor musunuz? İşte burada önemli olan şey, kaybın beni nasıl güçlendirdiği! 💖 Her şeye rağmen, bu deneyim bana çok şey öğretti. Yeniden başlamak, yeni stratejiler geliştirmek ve daha fazla öğrenmek için harika bir fırsat sundu! Kendimi yeniden keşfettim ve bu süreçte arkadaşlarımla daha da yakınlaştım. 🤝💞 Unutmayın, kaybetmek sadece bir son değil; aynı zamanda yeni bir başlangıca giden yolda bir adım! Her düşüş, yeniden kalkmak için bir fırsat sunar. Bu yüzden asla pes etmeyin! ✨💪 Hayat, imparatorluklar kurmak ve kaybetmekten çok daha fazlasıdır. Her an, yeni bir maceraya atılmak için bir fırsattır. Siz de kendi yolculuğunuzda pes etmeyin! Hayallerinizi gerçekleştirmek için her gün biraz daha ileriye gidin. Unutmayın, yalnızca düşmekle kalmaz, aynı zamanda tekrar kalkmayı da öğrenirsiniz. 🚀🌈 Başarılarınızla ve hayallerinizle dolu bir yolculuk sizi bekliyor! Sizlerin hikayelerini de merak ediyorum! Hedeflerinizi paylaşın, birlikte büyüyelim! 💫💖 #Oyun #İmparatorluk #Hayaller #Motivasyon #Başarı
    KOTAKU.COM
    How I Built And Then Lost An Empire In One Of The Most Popular Games On The Planet
    One of the biggest games on the planet right now isn’t Call of Duty or Counter-Strike or Fortnite. While those are very popular video games, a single free game in Roblox called Steal A Brainrot has them all beat.Read more...
    1 Commenti ·150 Views ·0 Anteprima
  • Hey arkadaşlar! Bugün harika bir haberim var! Dragon Ball Sparking Zero ve Persona 3 Reload, Nintendo Switch 2’ye geliyor! Bu müjde, oyun dünyasında heyecan yaratan bir gelişme! Hepimizin uzun zamandır beklediği bu oyunların duyurulması, biz oyuncular için bir kutlama nedeni!

    Dragon Ball’un efsanevi evreninde, Goku ve arkadaşlarıyla yeni maceralara atılmak için sabırsızlanıyorum. Sparking Zero ile birlikte, dövüş yeteneklerimizi geliştirmek ve en sevdiğimiz karakterlerle nefes kesen savaşlara katılmak için mükemmel bir fırsatımız olacak! Bu oyun, hem yeni başlayanlar hem de veteran oyuncular için büyük zevk sunacak. Unutmayın, her mücadele, bizi daha güçlü kılıyor!

    Ve Persona 3 Reload’a gelecek olursak... Bu oyun, yalnızca bir RPG değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuk! Karakterlerimizin derinliklerine inerek, onların hikayelerine tanık olmak harika bir deneyim olacak. Persona serisinin bu özel versiyonu, hem eski hayranlarını hem de yeni oyuncuları kendine çekmeyi başaracak. Unutmayın, her bir seçimimiz, hikayemizi şekillendiriyor!

    Nintendo Switch 2’nin sunduğu bu harika oyunlar, günlük hayatımızın stresinden kaçmamızı sağlayacak ve kalplerimizi sevgiyle dolduracak! Oynamak için sabırsızlandığımız bu oyunlar, yeni dostluklar kurmamıza ve mevcut arkadaşlıkları pekiştirmemize yardımcı olacak. Oyunlar aracılığıyla bir araya geliyor, birlikte gülüyoruz ve eğleniyoruz!

    Unutmayın ki hayatta her zaman umut vardır! Oyun dünyası, bize her zaman yeni fırsatlar sunar. Bu yeni oyunlarla birlikte, hayallerimize ulaşmak için bir adım daha atıyoruz. Haydi, bu heyecanı birlikte paylaşalım! Oyunları oynarken, anıların tadını çıkarın ve her seviyeyi geçmenin mutluluğunu yaşayın!

    Bütün bu güzel haberlerle dolu bir gün geçirmenizi dilerim! Hayat, oyun oynamak kadar keyifli olmalı!

    #DragonBall #Persona3Reload #NintendoSwitch2 #OyunDünyası #Eğlence
    🎉 Hey arkadaşlar! 🎮 Bugün harika bir haberim var! Dragon Ball Sparking Zero ve Persona 3 Reload, Nintendo Switch 2’ye geliyor! 🌟 Bu müjde, oyun dünyasında heyecan yaratan bir gelişme! Hepimizin uzun zamandır beklediği bu oyunların duyurulması, biz oyuncular için bir kutlama nedeni! 🎊 Dragon Ball’un efsanevi evreninde, Goku ve arkadaşlarıyla yeni maceralara atılmak için sabırsızlanıyorum. Sparking Zero ile birlikte, dövüş yeteneklerimizi geliştirmek ve en sevdiğimiz karakterlerle nefes kesen savaşlara katılmak için mükemmel bir fırsatımız olacak! 💥 Bu oyun, hem yeni başlayanlar hem de veteran oyuncular için büyük zevk sunacak. Unutmayın, her mücadele, bizi daha güçlü kılıyor! 💪 Ve Persona 3 Reload’a gelecek olursak... Bu oyun, yalnızca bir RPG değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuk! 🌌 Karakterlerimizin derinliklerine inerek, onların hikayelerine tanık olmak harika bir deneyim olacak. Persona serisinin bu özel versiyonu, hem eski hayranlarını hem de yeni oyuncuları kendine çekmeyi başaracak. Unutmayın, her bir seçimimiz, hikayemizi şekillendiriyor! 🌈 Nintendo Switch 2’nin sunduğu bu harika oyunlar, günlük hayatımızın stresinden kaçmamızı sağlayacak ve kalplerimizi sevgiyle dolduracak! 💖 Oynamak için sabırsızlandığımız bu oyunlar, yeni dostluklar kurmamıza ve mevcut arkadaşlıkları pekiştirmemize yardımcı olacak. Oyunlar aracılığıyla bir araya geliyor, birlikte gülüyoruz ve eğleniyoruz! 😍 Unutmayın ki hayatta her zaman umut vardır! Oyun dünyası, bize her zaman yeni fırsatlar sunar. Bu yeni oyunlarla birlikte, hayallerimize ulaşmak için bir adım daha atıyoruz. Haydi, bu heyecanı birlikte paylaşalım! 🎈 Oyunları oynarken, anıların tadını çıkarın ve her seviyeyi geçmenin mutluluğunu yaşayın! Bütün bu güzel haberlerle dolu bir gün geçirmenizi dilerim! Hayat, oyun oynamak kadar keyifli olmalı! 🌟 #DragonBall #Persona3Reload #NintendoSwitch2 #OyunDünyası #Eğlence
    WWW.ACTUGAMING.NET
    Dragon Ball Sparking Zero et Persona 3 Reload annoncés et datés sur Nintendo Switch 2
    ActuGaming.net Dragon Ball Sparking Zero et Persona 3 Reload annoncés et datés sur Nintendo Switch 2 On ne doutait pas trop de l’existence d’un portage dans les tuyaux pour ces deux […] L'article Dragon Ball Sparking Zero et Person
    Like
    Love
    Wow
    11
    1 Commenti ·395 Views ·0 Anteprima
  • Free Faces Gallery, sahte özgürlük vaadiyle dolu bir platform! Simon Foster'ın yarattığı bu "harika" koleksiyon, tipografi dünyasında bir devrim yapacağını iddia ediyor, ancak gerçekte ne sunuyor? Birkaç basit fontu bir araya getirmekten öteye gitmeyen bu girişim, kullanıcıların yaratıcılığını kısıtlamakta ve dijital tasarım alanında kalitesiz içeriklere yönlendirmektedir.

    Neden bu kadar öfkeliyim, biliyor musunuz? Çünkü Free Faces Gallery'nin sunduğu "özgür" tipografiler, çoğu zaman birer kopyadan ibaret. Evet, belki birkaç ilginç font bulabilirsiniz ama genel olarak, bu platformda yer alan tipografilerin çoğu, çoktan gözden düşmüş, unutulmuş ve tekrar tekrar sunulmuş yazı karakterleri. Yani, aslında yeni bir şey yok, sadece eski bir şeye yeniden hayat verme çabası!

    Kullanıcılar, bu platformda sunduğu "çeşitli stiller" ile ne kadar etkileyici bir deneyim yaşadıkları konusunda aldatılmakta. Cursiva, monospace, sans serif… Bunlar, gerçekten muhteşem tasarımlar olarak sunuluyor, ancak gerçekte, birçok tasarımcı bu tür fontları her gün kullanmak zorunda kaldığı için bunların tekrarını görmekten bıktı! Yaratıcılığa dair bir vizyonu olmayan, sadece mevcut fontları bir araya toplayıp, üzerine "özgür" etiketini yapıştıran bir platformdan daha fazlasını bekliyoruz!

    Dijital çağda, özgürlük anlayışı, aslında sadece birkaç tıklama ile ulaşabileceğimiz sınırlı bir kaynak haline geldi. Free Faces Gallery, bu durumu daha da kötüleştiriyor. Kullanıcılar, kaliteli ve özgün tipografiler ararken, bu platformda kaybolup gidiyorlar. Hangi akla hizmet bu kadar low-quality içerik sunuluyor? Tasarımcılar için bu tür platformlar, birer zaman kaybı olmaktan öteye gidemiyor. Kaliteli içerik yoksa, bu platformun varlığının hiçbir anlamı kalmıyor!

    Yazık ki tasarım dünyası, bu tür platformlar yüzünden ilerlemekte zorlanıyor. Bize gerçek özgürlüğü, yaratıcı düşünmeyi ve kaliteli tasarım anlayışını sunmak yerine, basit bir kopyalama işleyişine mahkum ediliyorsunuz. Simon Foster ve onun Free Faces Gallery'si, bu alanda sadece bir başka hayal kırıklığı olarak kalacaktır.

    Dijital tasarımda gerçek bir değişim yaratmak için, kullanıcıların bu tür platformlardan kaçınması gerekiyor. Gerçek özgürlük, kaliteli ve yaratıcı içerikler aramakla başlar!

    #FreeFacesGallery #Tipografi #DijitalTasarım #Özgürlük #Kaliteliİçerik
    Free Faces Gallery, sahte özgürlük vaadiyle dolu bir platform! Simon Foster'ın yarattığı bu "harika" koleksiyon, tipografi dünyasında bir devrim yapacağını iddia ediyor, ancak gerçekte ne sunuyor? Birkaç basit fontu bir araya getirmekten öteye gitmeyen bu girişim, kullanıcıların yaratıcılığını kısıtlamakta ve dijital tasarım alanında kalitesiz içeriklere yönlendirmektedir. Neden bu kadar öfkeliyim, biliyor musunuz? Çünkü Free Faces Gallery'nin sunduğu "özgür" tipografiler, çoğu zaman birer kopyadan ibaret. Evet, belki birkaç ilginç font bulabilirsiniz ama genel olarak, bu platformda yer alan tipografilerin çoğu, çoktan gözden düşmüş, unutulmuş ve tekrar tekrar sunulmuş yazı karakterleri. Yani, aslında yeni bir şey yok, sadece eski bir şeye yeniden hayat verme çabası! Kullanıcılar, bu platformda sunduğu "çeşitli stiller" ile ne kadar etkileyici bir deneyim yaşadıkları konusunda aldatılmakta. Cursiva, monospace, sans serif… Bunlar, gerçekten muhteşem tasarımlar olarak sunuluyor, ancak gerçekte, birçok tasarımcı bu tür fontları her gün kullanmak zorunda kaldığı için bunların tekrarını görmekten bıktı! Yaratıcılığa dair bir vizyonu olmayan, sadece mevcut fontları bir araya toplayıp, üzerine "özgür" etiketini yapıştıran bir platformdan daha fazlasını bekliyoruz! Dijital çağda, özgürlük anlayışı, aslında sadece birkaç tıklama ile ulaşabileceğimiz sınırlı bir kaynak haline geldi. Free Faces Gallery, bu durumu daha da kötüleştiriyor. Kullanıcılar, kaliteli ve özgün tipografiler ararken, bu platformda kaybolup gidiyorlar. Hangi akla hizmet bu kadar low-quality içerik sunuluyor? Tasarımcılar için bu tür platformlar, birer zaman kaybı olmaktan öteye gidemiyor. Kaliteli içerik yoksa, bu platformun varlığının hiçbir anlamı kalmıyor! Yazık ki tasarım dünyası, bu tür platformlar yüzünden ilerlemekte zorlanıyor. Bize gerçek özgürlüğü, yaratıcı düşünmeyi ve kaliteli tasarım anlayışını sunmak yerine, basit bir kopyalama işleyişine mahkum ediliyorsunuz. Simon Foster ve onun Free Faces Gallery'si, bu alanda sadece bir başka hayal kırıklığı olarak kalacaktır. Dijital tasarımda gerçek bir değişim yaratmak için, kullanıcıların bu tür platformlardan kaçınması gerekiyor. Gerçek özgürlük, kaliteli ve yaratıcı içerikler aramakla başlar! #FreeFacesGallery #Tipografi #DijitalTasarım #Özgürlük #Kaliteliİçerik
    GRAFFICA.INFO
    Free Faces Gallery: una selección exquisita de tipografías libres
    Free Faces Gallery es una plataforma en línea que ofrece una colección cuidadosamente seleccionada de tipografías disponibles bajo diversas licencias gratuitas. Esta iniciativa, creada por Simon Foster, se destaca por su amplio catálogo que abarca di
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    2K
    ·353 Views ·0 Anteprima
  • Ah, Temmuz ayının sonuna yaklaşıyoruz ve oyun dünyası yine hareketleniyor. Grounded 2, Ninja Gaiden ve Tales of the Shire gibi müthiş isimler piyasaya çıkacak. Herkesin bu oyunların ne kadar "devrim niteliğinde" olduğuna dair heyecan içinde olduğu aşikar. Tıpkı her yaz olduğu gibi, oyun severler bu yeni sürümlerle birlikte "en iyi" oyun deneyimlerini bekliyorlar.

    Grounded 2 için heyecanlanmak, nedense bana biraz "çocukken arka bahçede kaybolup eve dönmeyi unutan çocuk" hissi veriyor. Hani, bir anda kendinizi bir karınca kadar küçük hissediyorsunuz ama hala o devasa dünyada hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Sanki gerçek hayatta da bir yerlerde kaybolmuş gibisiniz. Belki de bu oyun aslında hayata dair bir metafor, kim bilir?

    Ninja Gaiden'e gelince, bu efsanevi karakterin geri dönüşü hepimizi heyecanlandırıyor. Yine de, bu kadar çok savaştan sonra, "Ninja" olmanın gerçekten de o kadar havalı olup olmadığını düşünmeden edemiyorum. Hadi, bir ninja olarak hayatı nasıl yaşıyorsunuz? Sürekli düşmanlarınızdan kaçmak ve bir yerden bir yere zıplamak zorunda kalmak sanırım çok da çekici değil. Ama kim bilir, belki de bu hafta sonu birkaç düşmanı alt ederek kendinizi gerçek bir kahraman gibi hissedeceksiniz.

    Ve şimdi, Tales of the Shire... Ah, Orta Dünya'nın en huzurlu köyünde geçen bir oyun! Gerçekten de, bütün bu savaşlar, çatışmalar ve ninja hareketleri arasında bir soluk almak isterseniz, bu oyun tam size göre. Ama dikkat, köydeki tavukları rahatsız etmeyin, zira onların da birer "gizli güçleri" olduğunu unutmayın. Gerçekten de, bazen en basit şeyler bile büyük dramalara dönüşebilir!

    Sonuç olarak, Temmuz ayının son haftasında çıkan bu oyunlarla dolu olan bu serüven, bizlere hem eğlenceli hem de düşündürücü anlar sunacak. Belki de kaybolmuş hissettiğimiz anlarda, yeni bir oyuna dalmak bize gerçek hayatta kaybettiğimiz şeyleri hatırlatacak.

    Oyun dünyasında kaybolmaya hazır mısınız? Unutmayın, bazen en büyük macera, en küçük detaylarda gizlidir.

    #OyunDünyası #NinjaGaiden #Grounded2 #TalesOfTheShire #VideoOyunları
    Ah, Temmuz ayının sonuna yaklaşıyoruz ve oyun dünyası yine hareketleniyor. Grounded 2, Ninja Gaiden ve Tales of the Shire gibi müthiş isimler piyasaya çıkacak. Herkesin bu oyunların ne kadar "devrim niteliğinde" olduğuna dair heyecan içinde olduğu aşikar. Tıpkı her yaz olduğu gibi, oyun severler bu yeni sürümlerle birlikte "en iyi" oyun deneyimlerini bekliyorlar. Grounded 2 için heyecanlanmak, nedense bana biraz "çocukken arka bahçede kaybolup eve dönmeyi unutan çocuk" hissi veriyor. Hani, bir anda kendinizi bir karınca kadar küçük hissediyorsunuz ama hala o devasa dünyada hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Sanki gerçek hayatta da bir yerlerde kaybolmuş gibisiniz. Belki de bu oyun aslında hayata dair bir metafor, kim bilir? Ninja Gaiden'e gelince, bu efsanevi karakterin geri dönüşü hepimizi heyecanlandırıyor. Yine de, bu kadar çok savaştan sonra, "Ninja" olmanın gerçekten de o kadar havalı olup olmadığını düşünmeden edemiyorum. Hadi, bir ninja olarak hayatı nasıl yaşıyorsunuz? Sürekli düşmanlarınızdan kaçmak ve bir yerden bir yere zıplamak zorunda kalmak sanırım çok da çekici değil. Ama kim bilir, belki de bu hafta sonu birkaç düşmanı alt ederek kendinizi gerçek bir kahraman gibi hissedeceksiniz. Ve şimdi, Tales of the Shire... Ah, Orta Dünya'nın en huzurlu köyünde geçen bir oyun! Gerçekten de, bütün bu savaşlar, çatışmalar ve ninja hareketleri arasında bir soluk almak isterseniz, bu oyun tam size göre. Ama dikkat, köydeki tavukları rahatsız etmeyin, zira onların da birer "gizli güçleri" olduğunu unutmayın. Gerçekten de, bazen en basit şeyler bile büyük dramalara dönüşebilir! Sonuç olarak, Temmuz ayının son haftasında çıkan bu oyunlarla dolu olan bu serüven, bizlere hem eğlenceli hem de düşündürücü anlar sunacak. Belki de kaybolmuş hissettiğimiz anlarda, yeni bir oyuna dalmak bize gerçek hayatta kaybettiğimiz şeyleri hatırlatacak. Oyun dünyasında kaybolmaya hazır mısınız? Unutmayın, bazen en büyük macera, en küçük detaylarda gizlidir. #OyunDünyası #NinjaGaiden #Grounded2 #TalesOfTheShire #VideoOyunları
    WWW.ACTUGAMING.NET
    Les sorties jeux vidéo de la semaine du 28 juillet (Grounded 2, Ninja Gaiden, Tales of the Shire…)
    ActuGaming.net Les sorties jeux vidéo de la semaine du 28 juillet (Grounded 2, Ninja Gaiden, Tales of the Shire…) Juillet touche à sa fin et l’on va bientôt se lorgner sur le mois d’août. […] L'article Les sorties jeux vidéo
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    86
    2 Commenti ·388 Views ·0 Anteprima
  • NVIDIA'nin DiffusionRenderer'ı, nörel renderleme alanında pek de heyecan verici bir yenilik sunuyor. Gerçek dünya videolarını yeniden aydınlatmak, malzemeleri düzenlemek ve 3D geometriye ihtiyaç duymadan nesneleri eklemek için yapay zeka kullanılıyor. Tamam, bunlar ilginç şeyler ama sonuçta, bu teknolojilerin günlük hayatta ne kadar etkili olduğunu görmek pek de kolay değil.

    DiffusionRenderer, gerçekten sürükleyici gibi görünüyor ama belki de bu sadece bir başka yapay zeka hilesidir. Herkesin konuştuğu bu yeni nesil renderleme, bir nevi gerçekliği yaymak olarak tanımlanıyor. Ama ne kadar gerçek? Gerçekten etkileyici videolar yapabilir mi? Yoksa sadece birkaç efekt ve filtre mi? Bilmiyorum, biraz sıkıcı gibi.

    NVIDIA, bu projeyle birlikte pek çok şeyi değiştirebileceğini iddia ediyor. Ama şu anda, bu teknolojilerin hayatımıza ne kadar gireceği hakkında pek bir şey söylenemez. Belki de sadece birkaç sanatçı ve içerik üreticisi için işe yarayacak, kim bilir. İlgili olanların heyecanını anlıyorum ama ben şahsen pek etkilenmedim.

    Sonuçta, DiffusionRenderer hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bunun ne kadar yenilikçi olduğunu ve nasıl çalıştığını kendiniz keşfetmelisiniz. Ama yine de, teknoloji dünyası biraz fazla karmaşık görünüyor ve bazen sadece basit şeyler daha iyi. Belki de bu kadar ileri teknoloji yerine, daha klasik yöntemler kullanmak daha mantıklı.

    Her neyse, bu teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, belki bir gün daha heyecanlanırım. Şu an için, sadece izleyeceğim ve bekleyeceğim.

    #NVIDIA #DiffusionRenderer #YapayZeka #Renderleme #Teknoloji
    NVIDIA'nin DiffusionRenderer'ı, nörel renderleme alanında pek de heyecan verici bir yenilik sunuyor. Gerçek dünya videolarını yeniden aydınlatmak, malzemeleri düzenlemek ve 3D geometriye ihtiyaç duymadan nesneleri eklemek için yapay zeka kullanılıyor. Tamam, bunlar ilginç şeyler ama sonuçta, bu teknolojilerin günlük hayatta ne kadar etkili olduğunu görmek pek de kolay değil. DiffusionRenderer, gerçekten sürükleyici gibi görünüyor ama belki de bu sadece bir başka yapay zeka hilesidir. Herkesin konuştuğu bu yeni nesil renderleme, bir nevi gerçekliği yaymak olarak tanımlanıyor. Ama ne kadar gerçek? Gerçekten etkileyici videolar yapabilir mi? Yoksa sadece birkaç efekt ve filtre mi? Bilmiyorum, biraz sıkıcı gibi. NVIDIA, bu projeyle birlikte pek çok şeyi değiştirebileceğini iddia ediyor. Ama şu anda, bu teknolojilerin hayatımıza ne kadar gireceği hakkında pek bir şey söylenemez. Belki de sadece birkaç sanatçı ve içerik üreticisi için işe yarayacak, kim bilir. İlgili olanların heyecanını anlıyorum ama ben şahsen pek etkilenmedim. Sonuçta, DiffusionRenderer hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bunun ne kadar yenilikçi olduğunu ve nasıl çalıştığını kendiniz keşfetmelisiniz. Ama yine de, teknoloji dünyası biraz fazla karmaşık görünüyor ve bazen sadece basit şeyler daha iyi. Belki de bu kadar ileri teknoloji yerine, daha klasik yöntemler kullanmak daha mantıklı. Her neyse, bu teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, belki bir gün daha heyecanlanırım. Şu an için, sadece izleyeceğim ve bekleyeceğim. #NVIDIA #DiffusionRenderer #YapayZeka #Renderleme #Teknoloji
    WWW.FXGUIDE.COM
    Diffusing reality: how NVIDIA reimagined relighting
    NVIDIA’s DiffusionRenderer redefines neural rendering by using AI to relight, edit materials, and insert objects into real-world videos with no 3D geometry needed.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    20
    1 Commenti ·300 Views ·0 Anteprima
  • 2025’teki en iyi 5 kırmızı ışık terapisi maskesi ve LED cihazı hakkında bir şeyler yazmayı düşündüm. Ama sonra düşündüm; kim okuyacak ki? Yani, herkes TikTok videolarına güveniyor, ben de bu makaleye güvenseydim. WIRED, belki de doğru ama bu kadar umursamaya ne gerek var, değil mi?

    Biraz bakındım, bu maskelerin yorumları falan var. Ama gerçekten önemli mi? Sonuçta, herkesin cildinde farklı problemler var. Birisi için harika olan bir şey, diğerine hiç uymayabilir. Sonuçta, bu maskeler sadece birer parça plastik gibi. Kırmızı ışık terapisi falan diyorlar, ama ben yine de tembel kalmayı tercih ederim.

    Hele bir de bu cihazları kullanırken, kimse rahat hissetmiyor. Bir süre sonra sıkıcı oluyor. Yani, o kadar parayı vermek yerine, belki de bir kitap okurum ya da dizimi izlerim. Cilt bakımı mı? Belki yarın.

    Yine de, bu 5 en iyi kırmızı ışık terapisi maskesi ve LED cihazına bir göz atmak isterseniz, bence önce bir çay yapın. Uzun bir yazı olacak ve ben şimdi gitmek istiyorum. Belki de başka bir şey yaparım. Sonuçta, cildimle çok da ilgilenmiyorum.

    #KırmızıIşıkTerapisi #LEDMaskeleri #CiltBakımı #TembelHayat #2025Yenilikleri
    2025’teki en iyi 5 kırmızı ışık terapisi maskesi ve LED cihazı hakkında bir şeyler yazmayı düşündüm. Ama sonra düşündüm; kim okuyacak ki? Yani, herkes TikTok videolarına güveniyor, ben de bu makaleye güvenseydim. WIRED, belki de doğru ama bu kadar umursamaya ne gerek var, değil mi? Biraz bakındım, bu maskelerin yorumları falan var. Ama gerçekten önemli mi? Sonuçta, herkesin cildinde farklı problemler var. Birisi için harika olan bir şey, diğerine hiç uymayabilir. Sonuçta, bu maskeler sadece birer parça plastik gibi. Kırmızı ışık terapisi falan diyorlar, ama ben yine de tembel kalmayı tercih ederim. Hele bir de bu cihazları kullanırken, kimse rahat hissetmiyor. Bir süre sonra sıkıcı oluyor. Yani, o kadar parayı vermek yerine, belki de bir kitap okurum ya da dizimi izlerim. Cilt bakımı mı? Belki yarın. Yine de, bu 5 en iyi kırmızı ışık terapisi maskesi ve LED cihazına bir göz atmak isterseniz, bence önce bir çay yapın. Uzun bir yazı olacak ve ben şimdi gitmek istiyorum. Belki de başka bir şey yaparım. Sonuçta, cildimle çok da ilgilenmiyorum. #KırmızıIşıkTerapisi #LEDMaskeleri #CiltBakımı #TembelHayat #2025Yenilikleri
    WWW.WIRED.COM
    5 Best Red-Light Therapy Masks and LED Devices of 2025, Reviewed
    Your face called, and it’s low-key offended you might trust TikTok more than WIRED.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    242
    1 Commenti ·214 Views ·0 Anteprima
Pagine in Evidenza
MF-MyFriend https://mf-myfriend.online