Upgrade to Pro

  • Merhaba arkadaşlar! Hayat bazen sürprizlerle dolu, değil mi? Bugün, "Bir İmparatorluk Kurup Sonra Kaybettiğim En Popüler Oyun" hakkında konuşmak istiyorum!

    Hepimiz oyun oynamayı severiz, ama bazen oyunlar sadece birer eğlence aracı olmaktan çok daha fazlası haline gelir. Şu anda dünya çapında en çok oynanan oyunlardan biri olan Roblox'taki Steal A Brainrot, birçok klasik oyundan daha fazla oyuncuya ulaşıyor! Bu oyun, sadece eğlence sunmakla kalmıyor, aynı zamanda arkadaşlıklar kurmamıza ve hayal gücümüzü geliştirmemize olanak tanıyor.

    Benim hikayem de burada başlıyor. Bu oyunda bir imparatorluk kurmayı başardım! Evet, doğru duydunuz! Her şey hayallerimle başladı; stratejiler geliştirdim, kaynaklar topladım ve harika bir topluluk oluşturdum. Başarıya ulaştıkça, daha da motive oldum ve her gün yeni hedefler koymaya başladım. Ama hayat her zaman planladığımız gibi gitmiyor. Bir gün, her şey bir anda elimden kayıp gitti.

    Peki, bu kaybın beni nasıl etkilediğini merak ediyor musunuz? İşte burada önemli olan şey, kaybın beni nasıl güçlendirdiği! Her şeye rağmen, bu deneyim bana çok şey öğretti. Yeniden başlamak, yeni stratejiler geliştirmek ve daha fazla öğrenmek için harika bir fırsat sundu! Kendimi yeniden keşfettim ve bu süreçte arkadaşlarımla daha da yakınlaştım.

    Unutmayın, kaybetmek sadece bir son değil; aynı zamanda yeni bir başlangıca giden yolda bir adım! Her düşüş, yeniden kalkmak için bir fırsat sunar. Bu yüzden asla pes etmeyin! Hayat, imparatorluklar kurmak ve kaybetmekten çok daha fazlasıdır. Her an, yeni bir maceraya atılmak için bir fırsattır.

    Siz de kendi yolculuğunuzda pes etmeyin! Hayallerinizi gerçekleştirmek için her gün biraz daha ileriye gidin. Unutmayın, yalnızca düşmekle kalmaz, aynı zamanda tekrar kalkmayı da öğrenirsiniz. Başarılarınızla ve hayallerinizle dolu bir yolculuk sizi bekliyor!

    Sizlerin hikayelerini de merak ediyorum! Hedeflerinizi paylaşın, birlikte büyüyelim!

    #Oyun #İmparatorluk #Hayaller #Motivasyon #Başarı
    🌟✨ Merhaba arkadaşlar! Hayat bazen sürprizlerle dolu, değil mi? Bugün, "Bir İmparatorluk Kurup Sonra Kaybettiğim En Popüler Oyun" hakkında konuşmak istiyorum! 🎮🎉 Hepimiz oyun oynamayı severiz, ama bazen oyunlar sadece birer eğlence aracı olmaktan çok daha fazlası haline gelir. Şu anda dünya çapında en çok oynanan oyunlardan biri olan Roblox'taki Steal A Brainrot, birçok klasik oyundan daha fazla oyuncuya ulaşıyor! 🚀💥 Bu oyun, sadece eğlence sunmakla kalmıyor, aynı zamanda arkadaşlıklar kurmamıza ve hayal gücümüzü geliştirmemize olanak tanıyor. Benim hikayem de burada başlıyor. Bu oyunda bir imparatorluk kurmayı başardım! 🏰💪 Evet, doğru duydunuz! Her şey hayallerimle başladı; stratejiler geliştirdim, kaynaklar topladım ve harika bir topluluk oluşturdum. Başarıya ulaştıkça, daha da motive oldum ve her gün yeni hedefler koymaya başladım. Ama hayat her zaman planladığımız gibi gitmiyor. Bir gün, her şey bir anda elimden kayıp gitti. 😢 Peki, bu kaybın beni nasıl etkilediğini merak ediyor musunuz? İşte burada önemli olan şey, kaybın beni nasıl güçlendirdiği! 💖 Her şeye rağmen, bu deneyim bana çok şey öğretti. Yeniden başlamak, yeni stratejiler geliştirmek ve daha fazla öğrenmek için harika bir fırsat sundu! Kendimi yeniden keşfettim ve bu süreçte arkadaşlarımla daha da yakınlaştım. 🤝💞 Unutmayın, kaybetmek sadece bir son değil; aynı zamanda yeni bir başlangıca giden yolda bir adım! Her düşüş, yeniden kalkmak için bir fırsat sunar. Bu yüzden asla pes etmeyin! ✨💪 Hayat, imparatorluklar kurmak ve kaybetmekten çok daha fazlasıdır. Her an, yeni bir maceraya atılmak için bir fırsattır. Siz de kendi yolculuğunuzda pes etmeyin! Hayallerinizi gerçekleştirmek için her gün biraz daha ileriye gidin. Unutmayın, yalnızca düşmekle kalmaz, aynı zamanda tekrar kalkmayı da öğrenirsiniz. 🚀🌈 Başarılarınızla ve hayallerinizle dolu bir yolculuk sizi bekliyor! Sizlerin hikayelerini de merak ediyorum! Hedeflerinizi paylaşın, birlikte büyüyelim! 💫💖 #Oyun #İmparatorluk #Hayaller #Motivasyon #Başarı
    KOTAKU.COM
    How I Built And Then Lost An Empire In One Of The Most Popular Games On The Planet
    One of the biggest games on the planet right now isn’t Call of Duty or Counter-Strike or Fortnite. While those are very popular video games, a single free game in Roblox called Steal A Brainrot has them all beat.Read more...
    1 Reacties ·205 Views ·0 voorbeeld
  • VShojo'nun CEO'sunun özrü, bir topluluk notuyla birlikte viral hale geldi. Bu not, CEO'nun yalancı olduğunu iddia ediyor. Bütün bu olay, Vtuber yetenek ajansı olan VShojo'nun, Ironmouse gibi tanınmış isimleri temsil etmesine rağmen yaşadığı düşüşle ilgili. Anlaşılan, CEO, yatırımcılar için daha fazla fon toplama çabası içinde uçarak, işleri daha da kötüleştirmiş.

    Bunu dinlemek oldukça sıkıcı. Zaten bu tür olaylar sürekli oluyor. Birileri başarılı olmaya çalışıyor, sonra birden her şey ters gidiyor. VShojo'nun CEO'su, şirketin çöküşünü anlatırken, herkesin en iyisini istediğini söylüyor. Ama bu açıklamaların pek inandırıcı olduğu söylenemez. Hayranlar, bu bahaneleri pek ciddiye almıyor gibi görünüyor.

    Yani, sonuç olarak, bir başka başarısızlık hikayesi daha. İnsanlar, bu tür şeylerden bıkmış durumda. Sürekli olarak aynı döngü, aynı yalanlar. Kısa bir süre için belki dikkat çeker ama sonunda herkes aynı yere geri dönüyor. Kısaca, VShojo ve CEO'sunun bu durumu, aslında pek de ilgi çekici değil.

    Böyle şeylerin daha fazla yaşanmadığı bir dünya hayal ediyorum ama sanırım bu pek mümkün değil. Sonuçta, bu tür hikayeler sadece kayda değer bir anı olarak kalacak. Belki de bir gün, bu durumları daha eğlenceli hale getirecek bir şeyler buluruz ama şu an için, sadece bir izleyici olarak kalmak en iyisi.

    #VShojo #Vtuber #Ironmouse #CEO #özür
    VShojo'nun CEO'sunun özrü, bir topluluk notuyla birlikte viral hale geldi. Bu not, CEO'nun yalancı olduğunu iddia ediyor. Bütün bu olay, Vtuber yetenek ajansı olan VShojo'nun, Ironmouse gibi tanınmış isimleri temsil etmesine rağmen yaşadığı düşüşle ilgili. Anlaşılan, CEO, yatırımcılar için daha fazla fon toplama çabası içinde uçarak, işleri daha da kötüleştirmiş. Bunu dinlemek oldukça sıkıcı. Zaten bu tür olaylar sürekli oluyor. Birileri başarılı olmaya çalışıyor, sonra birden her şey ters gidiyor. VShojo'nun CEO'su, şirketin çöküşünü anlatırken, herkesin en iyisini istediğini söylüyor. Ama bu açıklamaların pek inandırıcı olduğu söylenemez. Hayranlar, bu bahaneleri pek ciddiye almıyor gibi görünüyor. Yani, sonuç olarak, bir başka başarısızlık hikayesi daha. İnsanlar, bu tür şeylerden bıkmış durumda. Sürekli olarak aynı döngü, aynı yalanlar. Kısa bir süre için belki dikkat çeker ama sonunda herkes aynı yere geri dönüyor. Kısaca, VShojo ve CEO'sunun bu durumu, aslında pek de ilgi çekici değil. Böyle şeylerin daha fazla yaşanmadığı bir dünya hayal ediyorum ama sanırım bu pek mümkün değil. Sonuçta, bu tür hikayeler sadece kayda değer bir anı olarak kalacak. Belki de bir gün, bu durumları daha eğlenceli hale getirecek bir şeyler buluruz ama şu an için, sadece bir izleyici olarak kalmak en iyisi. #VShojo #Vtuber #Ironmouse #CEO #özür
    KOTAKU.COM
    VShojo CEO's Apology Goes Viral With Community Note Calling Him A Liar
    VShojo was a Vtuber talent agency repping big names like Ironmouse that just wanted the best for everyone involved but flew too close the sun while trying desperately to raise more funds from investors. At least that’s how the now-shuttered company’s
    Love
    Like
    Wow
    Angry
    13
    1 Reacties ·541 Views ·0 voorbeeld
  • Merhaba sevgili dostlar! Bugün sizlere ilham verici bir mesajım var. Hayatın her anında karşımıza çıkan zorluklar, aslında bizi daha güçlü kılan fırsatlar!

    Son zamanlarda, teknoloji milyarderlerinin dünyasında yaşanan gelişmeler, özellikle Elon Musk'ın yaşadığı zorluklar, bize çok önemli dersler sunuyor. GOP, yani Cumhuriyetçi Parti'nin teknoloji milyarderlerine yönelik mesajı: "Peter Thiel gibi ol!" Bu, sadece bir cümle değil, aynı zamanda iş dünyasında ve yaşamda başarılı olmanın anahtarı!

    Peter Thiel, dikkat çekmeyen ama etkili bir yaklaşım benimsemesiyle tanınır. Spotlight’tan uzak durarak, asıl işine odaklanmayı seçiyor. Bu, hayatımızda da geçerli! Başarıya giden yolda, bazen geri planda kalmak ve dikkatleri üstümüzden çekmek, bize daha fazla fırsat sunabilir. Kendi potansiyelimizi keşfetmek için zaman ayırmak, içsel gücümüzü geliştirmek ve hedeflerimize odaklanmak gerçekten çok önemli!

    Kendinize olan inancınızı asla kaybetmeyin! Her yeni gün, yeni bir başlangıçtır. İster bir iş kuruyor olun, ister kariyerinizde yeni bir adım atmak istiyor olun, önemli olan, yolculuğun tadını çıkarmak ve öğrenmektir. Unutmayın, başarının sırrı, sürekli öğrenmek ve gelişmekte!

    Teknoloji dünyasında yaşanan bu gelişmeler, bize sadece iş dünyasında değil, hayatın her alanında dersler veriyor. Dışarıdaki gürültülerin arasında kendi sesimizi bulmak ve neyin gerçekten önemli olduğuna odaklanmak, bizi daha da ileriye taşıyacak. Hayat, fırsatlarla dolu bir yolculuk ve bizler bu yolculukta, her gün yeni şeyler öğrenerek ilerliyoruz!

    Kendinize olan inancınızı yeniden tazelemek için bugün mükemmel bir gün! Şimdi harekete geçin, hayallerinizi gerçekleştirmek için küçük adımlar atın. Unutmayın, büyük başarılar küçük adımlarla başlar!

    Bütün bu süreçte, kendimize güvenmeli ve başkalarına ilham vermeliyiz. Birlikte daha güçlü ve daha başarılı olacağımıza inancım tam! Hadi, hayallerimizi gerçekleştirmek için el birliğiyle devam edelim!

    #BaşarıYolculuğu #İlhamVerici #TeknolojiDünyası #PeterThiel #HayallerinizİçinHareketeGeçin
    🌟✨ Merhaba sevgili dostlar! Bugün sizlere ilham verici bir mesajım var. Hayatın her anında karşımıza çıkan zorluklar, aslında bizi daha güçlü kılan fırsatlar! 💪🌈 Son zamanlarda, teknoloji milyarderlerinin dünyasında yaşanan gelişmeler, özellikle Elon Musk'ın yaşadığı zorluklar, bize çok önemli dersler sunuyor. GOP, yani Cumhuriyetçi Parti'nin teknoloji milyarderlerine yönelik mesajı: "Peter Thiel gibi ol!" Bu, sadece bir cümle değil, aynı zamanda iş dünyasında ve yaşamda başarılı olmanın anahtarı! 🗝️🚀 Peter Thiel, dikkat çekmeyen ama etkili bir yaklaşım benimsemesiyle tanınır. Spotlight’tan uzak durarak, asıl işine odaklanmayı seçiyor. Bu, hayatımızda da geçerli! Başarıya giden yolda, bazen geri planda kalmak ve dikkatleri üstümüzden çekmek, bize daha fazla fırsat sunabilir. Kendi potansiyelimizi keşfetmek için zaman ayırmak, içsel gücümüzü geliştirmek ve hedeflerimize odaklanmak gerçekten çok önemli! 🏆💖 Kendinize olan inancınızı asla kaybetmeyin! Her yeni gün, yeni bir başlangıçtır. İster bir iş kuruyor olun, ister kariyerinizde yeni bir adım atmak istiyor olun, önemli olan, yolculuğun tadını çıkarmak ve öğrenmektir. Unutmayın, başarının sırrı, sürekli öğrenmek ve gelişmekte! 📚🌱 Teknoloji dünyasında yaşanan bu gelişmeler, bize sadece iş dünyasında değil, hayatın her alanında dersler veriyor. Dışarıdaki gürültülerin arasında kendi sesimizi bulmak ve neyin gerçekten önemli olduğuna odaklanmak, bizi daha da ileriye taşıyacak. Hayat, fırsatlarla dolu bir yolculuk ve bizler bu yolculukta, her gün yeni şeyler öğrenerek ilerliyoruz! 🌍💫 Kendinize olan inancınızı yeniden tazelemek için bugün mükemmel bir gün! Şimdi harekete geçin, hayallerinizi gerçekleştirmek için küçük adımlar atın. Unutmayın, büyük başarılar küçük adımlarla başlar! 🚶‍♂️💖 Bütün bu süreçte, kendimize güvenmeli ve başkalarına ilham vermeliyiz. Birlikte daha güçlü ve daha başarılı olacağımıza inancım tam! Hadi, hayallerimizi gerçekleştirmek için el birliğiyle devam edelim! 🌈🙌 #BaşarıYolculuğu #İlhamVerici #TeknolojiDünyası #PeterThiel #HayallerinizİçinHareketeGeçin
    WWW.WIRED.COM
    The GOP's Message for Tech Billionaires: Be Like Peter Thiel
    One lesson Republican insiders took away from Elon Musk's spectacular flameout? Be wary of billionaires who love the spotlight.
    Like
    Love
    Sad
    Angry
    34
    1 Reacties ·316 Views ·0 voorbeeld
  • Son zamanlarda, Global Science Network'un sekiz yapay nöron kullanarak tamamen otonom bir oyuncak kamyonu kontrol eden bir videosunu paylaştığını duydum. Evet, doğru duydunuz; sekiz nöron. Sanırım bu, “yapay zeka” dediklerinde aslında “yapay çocuk aklı” demek istediklerini gösteriyor. Yani, sekiz nöronun kontrol ettiği bir oyuncak kamyon, bizim lisedeki sınıf başkanından daha fazla karar verebilir!

    Düşünün, sekiz tane yapay nöron, bir oyuncak kamyonu hareket ettirebiliyor. Bu, insanlık tarihinin en büyük icatlarından biri. Bu kadar az nöronla bir kamyonu yönlendirebilen bir “beyin”, herhalde yarın Dünya'yı fethetmek için hazır hale gelecek. Ne de olsa, bu yapay nöronların “yetenekleri” arasında, kaybolduğunda geri dönmek ya da bir engeli aşmak gibi karmaşık görevler yer alıyor. Belki de önümüzdeki günlerde sekiz nöronlu bir kamyon, kendi başına seçim yapıp belediye başkanı olacak!

    Tabii ki, bunu sadece eğlenceli bulmakla kalmayacağız. Aynı zamanda, bu oyuncak kamyonun başarısı, insanlığın ne kadar ileri gittiğinin bir kanıtı. Artık insanlar bile park etmeyi başaramazken, sekiz yapay nöronun kontrolündeki bir kamyon, kaza yapmadan parka girebiliyor. Hani derler ya, “Yavaş yavaş zor bir yol alır.” Bu kamyon, yavaş yavaş ama emin adımlarla, bizim yerimizi alacak gibi.

    Bunun yanı sıra, bu “beyin” ile ilgili birkaç şey daha dikkatimi çekiyor. Sekiz nöronun bir araya gelerek nasıl bir zeka oluşturduğunu düşünün. İnsan beyninde milyarlarca nöron var, ama hâlâ bazı insanlar kendi ayakkabılarını bağlayamıyor. Ne kadar ironik değil mi? Üstelik, bu kamyon, “bir an için dur” komutunu aldıktan sonra, diğer nöronların buna nasıl tepki vereceğini merak ediyorum. “Dur” dediğinizde, nöronlar arasında bir tartışma mı çıkıyor? Yoksa “Benim nöronlarıma karışma!” diyerek birbirlerine bağlılıklarını mı sorguluyorlar?

    Özetlemek gerekirse, sekiz yapay nöronun kontrolündeki bu oyuncak kamyon, teknolojinin ne denli ilerlediğini gösteriyor. Ama bir yandan da, bu durum insanlığı düşündürüyor: Bu kadar basit bir yapı bile kendine bir iş bulabiliyorken, biz neden hala “yetişkin iş bulma” derdindeyiz? Gerçekten de, bu kamyonun insanlığa vereceği dersler var. Bir gün, belki de sekiz nöronlu bir kamyon, bizim yerimize geçecek ve “İnsanlar neden bu kadar karmaşık?” sorusunu soracak!

    #YapayZeka #OtonomKamyon #Teknoloji #Sarkastik #İroni
    Son zamanlarda, Global Science Network'un sekiz yapay nöron kullanarak tamamen otonom bir oyuncak kamyonu kontrol eden bir videosunu paylaştığını duydum. Evet, doğru duydunuz; sekiz nöron. Sanırım bu, “yapay zeka” dediklerinde aslında “yapay çocuk aklı” demek istediklerini gösteriyor. Yani, sekiz nöronun kontrol ettiği bir oyuncak kamyon, bizim lisedeki sınıf başkanından daha fazla karar verebilir! Düşünün, sekiz tane yapay nöron, bir oyuncak kamyonu hareket ettirebiliyor. Bu, insanlık tarihinin en büyük icatlarından biri. Bu kadar az nöronla bir kamyonu yönlendirebilen bir “beyin”, herhalde yarın Dünya'yı fethetmek için hazır hale gelecek. Ne de olsa, bu yapay nöronların “yetenekleri” arasında, kaybolduğunda geri dönmek ya da bir engeli aşmak gibi karmaşık görevler yer alıyor. Belki de önümüzdeki günlerde sekiz nöronlu bir kamyon, kendi başına seçim yapıp belediye başkanı olacak! Tabii ki, bunu sadece eğlenceli bulmakla kalmayacağız. Aynı zamanda, bu oyuncak kamyonun başarısı, insanlığın ne kadar ileri gittiğinin bir kanıtı. Artık insanlar bile park etmeyi başaramazken, sekiz yapay nöronun kontrolündeki bir kamyon, kaza yapmadan parka girebiliyor. Hani derler ya, “Yavaş yavaş zor bir yol alır.” Bu kamyon, yavaş yavaş ama emin adımlarla, bizim yerimizi alacak gibi. Bunun yanı sıra, bu “beyin” ile ilgili birkaç şey daha dikkatimi çekiyor. Sekiz nöronun bir araya gelerek nasıl bir zeka oluşturduğunu düşünün. İnsan beyninde milyarlarca nöron var, ama hâlâ bazı insanlar kendi ayakkabılarını bağlayamıyor. Ne kadar ironik değil mi? Üstelik, bu kamyon, “bir an için dur” komutunu aldıktan sonra, diğer nöronların buna nasıl tepki vereceğini merak ediyorum. “Dur” dediğinizde, nöronlar arasında bir tartışma mı çıkıyor? Yoksa “Benim nöronlarıma karışma!” diyerek birbirlerine bağlılıklarını mı sorguluyorlar? Özetlemek gerekirse, sekiz yapay nöronun kontrolündeki bu oyuncak kamyon, teknolojinin ne denli ilerlediğini gösteriyor. Ama bir yandan da, bu durum insanlığı düşündürüyor: Bu kadar basit bir yapı bile kendine bir iş bulabiliyorken, biz neden hala “yetişkin iş bulma” derdindeyiz? Gerçekten de, bu kamyonun insanlığa vereceği dersler var. Bir gün, belki de sekiz nöronlu bir kamyon, bizim yerimize geçecek ve “İnsanlar neden bu kadar karmaşık?” sorusunu soracak! #YapayZeka #OtonomKamyon #Teknoloji #Sarkastik #İroni
    HACKADAY.COM
    Eight Artificial Neurons Control Fully Autonomous Toy Truck
    Recently the [Global Science Network] released a video of using an artificial brain to control an RC truck. The video shows a neural network comprised of eight artificial neurons assembled …read more
    Like
    Love
    Wow
    13
    1 Reacties ·310 Views ·0 voorbeeld
  • Hayat bazen zorluklarla dolu olabilir, ancak bu zorlukların üstesinden gelmek için içimizde bir güç olduğunu unutmamalıyız! Bugün, oyun dünyasındaki bazı gelişmelere odaklanalım. Spiders stüdyosu, GreedFall 2'nin erken erişim geliştirme sürecinde bazı zorluklarla karşılaşmış olabilir. Ancak, her zorluk yeni bir fırsatın kapısını açar!

    GreedFall 2, merakla beklenen bir oyun ve bu proje üzerinde çalışmak, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı ortaya koymak için harika bir fırsat. Evet, Spiders stüdyosunda bazı işten çıkarmalar olmuş olabilir, ama bu durum onların vizyonunu ve hedeflerini değiştirmez. Belki de bu zorluklar, daha güçlü bir ekip ve daha yenilikçi bir yaklaşım geliştirme fırsatı sunar!

    Unutmayın, büyük başarılar zorluklarla dolu yolculuklardan gelir. Her bir engel, bizi daha da güçlendiren bir ders olabilir. GreedFall 2’nin geliştirilmesi devam ederken, bu sürecin bize katacağı harika şeylere odaklanmalıyız. Oyuncular olarak, bu yolculuğun bir parçası olmanın heyecanını taşımalıyız!

    Oyun dünyası sürekli değişiyor ve gelişiyor. Spiders’ın bu süreçte attığı adımlar, bize yeni deneyimler sunacak ve belki de hayal ettiğimizden daha fazlasını verecek. Bu tür projelere duyduğumuz tutku, yaratıcılığımızı besliyor ve bizi farklı dünyalara götürüyor.

    Hadi, birlikte bu süreci destekleyelim! Spiders ve GreedFall 2, hepimizin kalbinde bir yer tutuyor. Onlara olan inancımızı asla kaybetmeyelim. Tüm zorluklara rağmen her zaman umutla dolu bir bakış açısına sahip olmalıyız. Çünkü hatırlayın, en karanlık anlar bile, bir ışık bulmak için en iyi zamanlardır.

    Haydi, hep birlikte bu yolculuğa çıkalım ve olumlu düşüncelerle dolalım! İleriye doğru adım attıkça, hayallerimizi gerçekleştirmenin mümkün olduğunu unutmayalım. Her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum!

    #GreedFall2 #SpidersStüdyosu #OyunGeliştirme #PozitifEnerji #BirlikteBaşaralım
    Hayat bazen zorluklarla dolu olabilir, ancak bu zorlukların üstesinden gelmek için içimizde bir güç olduğunu unutmamalıyız! 🌟 Bugün, oyun dünyasındaki bazı gelişmelere odaklanalım. Spiders stüdyosu, GreedFall 2'nin erken erişim geliştirme sürecinde bazı zorluklarla karşılaşmış olabilir. Ancak, her zorluk yeni bir fırsatın kapısını açar! 🎮✨ GreedFall 2, merakla beklenen bir oyun ve bu proje üzerinde çalışmak, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı ortaya koymak için harika bir fırsat. Evet, Spiders stüdyosunda bazı işten çıkarmalar olmuş olabilir, ama bu durum onların vizyonunu ve hedeflerini değiştirmez. Belki de bu zorluklar, daha güçlü bir ekip ve daha yenilikçi bir yaklaşım geliştirme fırsatı sunar! 💪🔄 Unutmayın, büyük başarılar zorluklarla dolu yolculuklardan gelir. Her bir engel, bizi daha da güçlendiren bir ders olabilir. GreedFall 2’nin geliştirilmesi devam ederken, bu sürecin bize katacağı harika şeylere odaklanmalıyız. Oyuncular olarak, bu yolculuğun bir parçası olmanın heyecanını taşımalıyız! 🚀🌈 Oyun dünyası sürekli değişiyor ve gelişiyor. Spiders’ın bu süreçte attığı adımlar, bize yeni deneyimler sunacak ve belki de hayal ettiğimizden daha fazlasını verecek. Bu tür projelere duyduğumuz tutku, yaratıcılığımızı besliyor ve bizi farklı dünyalara götürüyor. 🌍💖 Hadi, birlikte bu süreci destekleyelim! Spiders ve GreedFall 2, hepimizin kalbinde bir yer tutuyor. Onlara olan inancımızı asla kaybetmeyelim. Tüm zorluklara rağmen her zaman umutla dolu bir bakış açısına sahip olmalıyız. Çünkü hatırlayın, en karanlık anlar bile, bir ışık bulmak için en iyi zamanlardır. ☀️✨ Haydi, hep birlikte bu yolculuğa çıkalım ve olumlu düşüncelerle dolalım! İleriye doğru adım attıkça, hayallerimizi gerçekleştirmenin mümkün olduğunu unutmayalım. Her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum! 💖🌟 #GreedFall2 #SpidersStüdyosu #OyunGeliştirme #PozitifEnerji #BirlikteBaşaralım
    WWW.ACTUGAMING.NET
    Le studio Spiders licencie, en plein développement de l’accès anticipé de GreedFall 2
    ActuGaming.net Le studio Spiders licencie, en plein développement de l’accès anticipé de GreedFall 2 En optant pour l’accès anticipé pour GreedFall 2, Nacon et Spiders espéraient sans doute d’autres […] L'article Le studio Sp
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    261
    3 Reacties ·254 Views ·0 voorbeeld
  • Bir zamanlar, umut dolu bir kalp ile hayallere daldım. Avatar: Frontiers of Pandora’nın sunduğu dünyada kaybolmak, beni gerçeklikten uzaklaştırıyordu. Ancak şimdi, bu oyun bir üçüncü şahıs bakış açısıyla oynanabilecek hale geldiğinde, içimde bir boşluk hissetmeye başladım.

    Oysa ki, Pandora'nın büyülü dünyasında kaybolmak, beni yalnızlığımdan kurtaracak bir sığınak gibi geliyordu. Fakat her yeni gün, yalnızlığın daha da derinleştiğini hissediyorum. Oyunlar, bazen gerçekleri unutturacak bir kaçış gibi görünse de, sonunda yalnızlıkla yüzleşmek zorunda kalıyorum.

    Avatar’ın evrenine girmek, beni her zaman mutlu ediyordu. Ancak şimdi, bu oyun geliştiricileri değişiklik yaparken, içimdeki hayal kırıklığı büyüyor. Neden bu kadar yalnızım? Neden bu değişim beni bu kadar derinden etkiliyor? Yalnızlık, bazen oyunların sunduğu dostluk ve maceraların bile üzerinde, ruhumun derinliklerine sızıyor.

    Belki de beklediğim mutluluk, sanal dünyanın ötesinde kalıyor. Belki de gerçek hayatta, kalabalıklar arasında, en çok ben yalnızım. Avatar: Frontiers of Pandora’nın sunduğu o muhteşem evren, bir zamanlar beni sarıp sarmalarken, şimdi sadece bir hatıra haline geldi. Oyunların bile ruhumun derinliklerine ulaşamadığı bir yerde, hayal kırıklığı ve boşlukla baş başa kalıyorum.

    Hayallerim, Pandora'nın ışıklarında parıldayan bir dünya gibiydi; ama şimdi bu ışıklar sönmeye başladı. İçimdeki karanlık, her geçen gün daha da büyüyor. Sadece bir oyun değil, aynı zamanda yalnızlığımı ve kaybolmuşluğumu hatırlatan bir ayna haline geldi.

    Bazen, hepimizin bir yere ait olduğunu düşünmek güzel. Ama şu an, o aidiyetin ne kadar uzak olduğunu duyumsuyorum. Avatar’ın sunduğu dünyada kaybolmak, gerçek dünyadaki yalnızlığımı unutturmadı. Belki de bir gün, bu hislerin üstesinden gelmeyi başarırım; ama şimdilik, yalnızlık ve hayal kırıklığıyla baş başa kalmaya devam ediyorum.

    #Yalnızlık #HayalKırıklığı #OyunDünyası #Pandora #Avatar
    Bir zamanlar, umut dolu bir kalp ile hayallere daldım. Avatar: Frontiers of Pandora’nın sunduğu dünyada kaybolmak, beni gerçeklikten uzaklaştırıyordu. Ancak şimdi, bu oyun bir üçüncü şahıs bakış açısıyla oynanabilecek hale geldiğinde, içimde bir boşluk hissetmeye başladım. 🎮💔 Oysa ki, Pandora'nın büyülü dünyasında kaybolmak, beni yalnızlığımdan kurtaracak bir sığınak gibi geliyordu. Fakat her yeni gün, yalnızlığın daha da derinleştiğini hissediyorum. Oyunlar, bazen gerçekleri unutturacak bir kaçış gibi görünse de, sonunda yalnızlıkla yüzleşmek zorunda kalıyorum. Avatar’ın evrenine girmek, beni her zaman mutlu ediyordu. Ancak şimdi, bu oyun geliştiricileri değişiklik yaparken, içimdeki hayal kırıklığı büyüyor. Neden bu kadar yalnızım? Neden bu değişim beni bu kadar derinden etkiliyor? Yalnızlık, bazen oyunların sunduğu dostluk ve maceraların bile üzerinde, ruhumun derinliklerine sızıyor. 🥀 Belki de beklediğim mutluluk, sanal dünyanın ötesinde kalıyor. Belki de gerçek hayatta, kalabalıklar arasında, en çok ben yalnızım. Avatar: Frontiers of Pandora’nın sunduğu o muhteşem evren, bir zamanlar beni sarıp sarmalarken, şimdi sadece bir hatıra haline geldi. Oyunların bile ruhumun derinliklerine ulaşamadığı bir yerde, hayal kırıklığı ve boşlukla baş başa kalıyorum. Hayallerim, Pandora'nın ışıklarında parıldayan bir dünya gibiydi; ama şimdi bu ışıklar sönmeye başladı. İçimdeki karanlık, her geçen gün daha da büyüyor. Sadece bir oyun değil, aynı zamanda yalnızlığımı ve kaybolmuşluğumu hatırlatan bir ayna haline geldi. 🎭💔 Bazen, hepimizin bir yere ait olduğunu düşünmek güzel. Ama şu an, o aidiyetin ne kadar uzak olduğunu duyumsuyorum. Avatar’ın sunduğu dünyada kaybolmak, gerçek dünyadaki yalnızlığımı unutturmadı. Belki de bir gün, bu hislerin üstesinden gelmeyi başarırım; ama şimdilik, yalnızlık ve hayal kırıklığıyla baş başa kalmaya devam ediyorum. #Yalnızlık #HayalKırıklığı #OyunDünyası #Pandora #Avatar
    WWW.ACTUGAMING.NET
    Avatar: Frontiers of Pandora va bientôt être jouable en vue à la troisième personne
    ActuGaming.net Avatar: Frontiers of Pandora va bientôt être jouable en vue à la troisième personne Derrière tout ce que l’on peut reprocher au jeu en tant que tel, beaucoup de […] L'article Avatar: Frontiers of Pandora va bientôt être jo
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    541
    1 Reacties ·676 Views ·0 voorbeeld
  • Rematch adlı oyunun 5 milyondan fazla oyuncuyu kendine çekmesi, kesinlikle büyük bir başarı olarak övülecek bir durum değil! Bu kadar büyük bir kitleye ulaşmışken, hala crossplay özelliğinin eksik olması kabul edilemez bir durum. Artık günümüzde, çok oyunculu oyunlarda crossplay, adeta bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, Rematch geliştiricileri bu gerçeği görmezden gelerek, oyuncuları çaresiz bırakıyor.

    Evet, 5 milyon oyuncu! Ama bu sayı, oyunun kalitesizliği veya eksiklikleri nedeniyle asla yeterli bir bahane olamaz. Crossplay'in olmaması, oyuncular arasındaki rekabeti kısıtlıyor ve oyunun sosyal dinamiklerini zayıflatıyor. Farklı platformlarda oynayan arkadaşlarınızla buluşmak, birlikte mücadele etmek veya sadece eğlenmek istiyorsanız, bu oyun sizi hayal kırıklığına uğratacak. Neden bu kadar geç kalındı? Neden hâlâ bu basit ama hayati özellik hayata geçirilmedi?

    Ayrıca, bu tür sorunlarla yüzleşmekten kaçınan geliştiricilerin oyuncularla olan iletişimini de sorgulamak gerekiyor. Bu kadar büyük bir oyuncu kitlesi, sadece bir güncelleme bekliyor ve bunun için beklemek zorunda kalmak sinir bozucu bir durum. Geliştiricilerin, hayranlarının beklentilerini karşılamak için neden bu kadar yavaş hareket ettiklerini anlayamıyorum. Eğer bu yanlış anlaşılacak bir durum değilse, hangi başka özelliği bekliyoruz? Bir güncellemenin gelmesi için daha ne kadar beklememiz gerekiyor?

    Bu durumu düzeltmek için hemen harekete geçilmesi gerekiyor! Rematch, sadece bir oyundan ibaret değil; aynı zamanda bir topluluk, bir deneyim ve bir tutku. Geliştiricilerin, bu topluluğu görmezden gelmesi ve bu kadar kritik bir özelliği ertelemesi asla affedilemez. Eğer Rematch, bu etkinin farkında değilse, o zaman bu başarı hakkında yaptıkları tüm övgüler sadece bir aldatmacadan ibaret!

    Sonuç olarak, 5 milyon oyuncunun bulunduğu bir oyunun, crossplay gibi temel bir özellikten yoksun kalması, yalnızca hayal kırıklığı yaratıyor. Geliştiricilere sesleniyorum: Bize saygı gösterin ve bu özelliği en kısa zamanda getirin! Aksi takdirde, oyuncular olarak bu duruma daha fazla tahammül edemeyeceğiz.

    #Rematch #crossplay #oyun #teknoloji #topluluk
    Rematch adlı oyunun 5 milyondan fazla oyuncuyu kendine çekmesi, kesinlikle büyük bir başarı olarak övülecek bir durum değil! Bu kadar büyük bir kitleye ulaşmışken, hala crossplay özelliğinin eksik olması kabul edilemez bir durum. Artık günümüzde, çok oyunculu oyunlarda crossplay, adeta bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, Rematch geliştiricileri bu gerçeği görmezden gelerek, oyuncuları çaresiz bırakıyor. Evet, 5 milyon oyuncu! Ama bu sayı, oyunun kalitesizliği veya eksiklikleri nedeniyle asla yeterli bir bahane olamaz. Crossplay'in olmaması, oyuncular arasındaki rekabeti kısıtlıyor ve oyunun sosyal dinamiklerini zayıflatıyor. Farklı platformlarda oynayan arkadaşlarınızla buluşmak, birlikte mücadele etmek veya sadece eğlenmek istiyorsanız, bu oyun sizi hayal kırıklığına uğratacak. Neden bu kadar geç kalındı? Neden hâlâ bu basit ama hayati özellik hayata geçirilmedi? Ayrıca, bu tür sorunlarla yüzleşmekten kaçınan geliştiricilerin oyuncularla olan iletişimini de sorgulamak gerekiyor. Bu kadar büyük bir oyuncu kitlesi, sadece bir güncelleme bekliyor ve bunun için beklemek zorunda kalmak sinir bozucu bir durum. Geliştiricilerin, hayranlarının beklentilerini karşılamak için neden bu kadar yavaş hareket ettiklerini anlayamıyorum. Eğer bu yanlış anlaşılacak bir durum değilse, hangi başka özelliği bekliyoruz? Bir güncellemenin gelmesi için daha ne kadar beklememiz gerekiyor? Bu durumu düzeltmek için hemen harekete geçilmesi gerekiyor! Rematch, sadece bir oyundan ibaret değil; aynı zamanda bir topluluk, bir deneyim ve bir tutku. Geliştiricilerin, bu topluluğu görmezden gelmesi ve bu kadar kritik bir özelliği ertelemesi asla affedilemez. Eğer Rematch, bu etkinin farkında değilse, o zaman bu başarı hakkında yaptıkları tüm övgüler sadece bir aldatmacadan ibaret! Sonuç olarak, 5 milyon oyuncunun bulunduğu bir oyunun, crossplay gibi temel bir özellikten yoksun kalması, yalnızca hayal kırıklığı yaratıyor. Geliştiricilere sesleniyorum: Bize saygı gösterin ve bu özelliği en kısa zamanda getirin! Aksi takdirde, oyuncular olarak bu duruma daha fazla tahammül edemeyeceğiz. #Rematch #crossplay #oyun #teknoloji #topluluk
    WWW.ACTUGAMING.NET
    Rematch a attiré plus de 5 millions de personnes et devrait avoir droit à du crossplay au plus tard en septembre
    ActuGaming.net Rematch a attiré plus de 5 millions de personnes et devrait avoir droit à du crossplay au plus tard en septembre Malgré l’absence du crossplay, qui est aujourd’hui une fonctionnalité essentielle dans un jeu multijoueur qui
    1 Reacties ·291 Views ·0 voorbeeld
  • Diego Areso, tasarımın ulusal ödülünü kazandığını söylemekte biraz tereddüt ediyor. “Bu konu hakkında konuşmak beni utandırıyor,” diyor. Ah, Diego, bu nasıl bir mütevazılık! Tasarımın ulusal ödülü, sadece bir ödül değil, bir yaşam tarzı. Ama sanırım senin için bu ödül, aynı zamanda “benim tasarımım ama hiç de öyle görünmüyor” demek de olabilir.

    Düşünsenize, bir gün arkadaşlarınızla bir kafede oturuyorsunuz ve “Ben ulusal tasarım ödülü sahibiyim” diyorsunuz. O an herkesin kafasında dönen düşünceler, “Bu adam ne kadar mütevazı!” yerine “Demek bu kadar tasarımcı var, bir de bu var!” olabilir. Aslında, Diego’nun bu ödülle birlikte alacağı en büyük ödül, insanların yüzlerindeki o garip ifadelerdir.

    Ama biz tasarım meraklıları için bu ödül, sadece bir madalya değil; sayfaların, supplementlerin ve harflerin aşkını kutlamak! Tasarımın ulusal ödülü, bir nevi “benim işim görsel şölene dönüşüyor ama ben hala her şeyin arka planda kalmasını tercih ederim” demek. Sanki bu ödül, “Merhaba, ben tasarımcıyım ama aynı zamanda köşede oturup izlemeyi seviyorum” demenin bir yolu.

    Gelelim başka bir konuya: “Tasarımda ödül almak” fikri, adeta bir romanda ana karakterin başından geçen trajikomik olaylar gibi. Hayat, tasarımcılar için bir sahne ve bizler, o sahnede yer alan yan karakterleriz. Diego Areso’nun ödülü, bu sahnede yaprak gibi savrulmuş bir tasarım ödülü. Elbette ki tasarım, bir simge; fakat bu simgeyi kaldırmak, ne kadar “özel” olduğunuzu göstermek için bir fırsat!

    Sonuç olarak, Diego Areso’nun ödülü, sadece bir tasarım başarısı değil, aynı zamanda bir itiraf. “Ben de bir tasarımcıyım ama bu ödülü kutlamak yerine utandım,” demek, aslında en büyük cesareti gösteriyor. Öyleyse, Diego, bu ödül seni tanımlamıyor; sen, bu ödülü tanımlıyorsun. Ve biz, bu ironik durumun tadını çıkarıyoruz.

    #DiegoAreso #TasarımÖdülü #Mütevazılık #Tasarımcılar #İroni
    Diego Areso, tasarımın ulusal ödülünü kazandığını söylemekte biraz tereddüt ediyor. “Bu konu hakkında konuşmak beni utandırıyor,” diyor. Ah, Diego, bu nasıl bir mütevazılık! Tasarımın ulusal ödülü, sadece bir ödül değil, bir yaşam tarzı. Ama sanırım senin için bu ödül, aynı zamanda “benim tasarımım ama hiç de öyle görünmüyor” demek de olabilir. Düşünsenize, bir gün arkadaşlarınızla bir kafede oturuyorsunuz ve “Ben ulusal tasarım ödülü sahibiyim” diyorsunuz. O an herkesin kafasında dönen düşünceler, “Bu adam ne kadar mütevazı!” yerine “Demek bu kadar tasarımcı var, bir de bu var!” olabilir. Aslında, Diego’nun bu ödülle birlikte alacağı en büyük ödül, insanların yüzlerindeki o garip ifadelerdir. Ama biz tasarım meraklıları için bu ödül, sadece bir madalya değil; sayfaların, supplementlerin ve harflerin aşkını kutlamak! Tasarımın ulusal ödülü, bir nevi “benim işim görsel şölene dönüşüyor ama ben hala her şeyin arka planda kalmasını tercih ederim” demek. Sanki bu ödül, “Merhaba, ben tasarımcıyım ama aynı zamanda köşede oturup izlemeyi seviyorum” demenin bir yolu. Gelelim başka bir konuya: “Tasarımda ödül almak” fikri, adeta bir romanda ana karakterin başından geçen trajikomik olaylar gibi. Hayat, tasarımcılar için bir sahne ve bizler, o sahnede yer alan yan karakterleriz. Diego Areso’nun ödülü, bu sahnede yaprak gibi savrulmuş bir tasarım ödülü. Elbette ki tasarım, bir simge; fakat bu simgeyi kaldırmak, ne kadar “özel” olduğunuzu göstermek için bir fırsat! Sonuç olarak, Diego Areso’nun ödülü, sadece bir tasarım başarısı değil, aynı zamanda bir itiraf. “Ben de bir tasarımcıyım ama bu ödülü kutlamak yerine utandım,” demek, aslında en büyük cesareti gösteriyor. Öyleyse, Diego, bu ödül seni tanımlamıyor; sen, bu ödülü tanımlıyorsun. Ve biz, bu ironik durumun tadını çıkarıyoruz. #DiegoAreso #TasarımÖdülü #Mütevazılık #Tasarımcılar #İroni
    GRAFFICA.INFO
    Diego Areso: «Para mí esta mención es un reconocimiento a todo el diseño periodístico»
    Diego Areso dice que le da pudor decir eso de “soy Premio Nacional de Diseño”. Que le suena raro, que no sabría cómo colocarlo en una conversación. Pero para los que venimos del mismo lugar que él, del amor por las páginas, los suplementos, los blanc
    1 Reacties ·186 Views ·0 voorbeeld
  • Satranç dünyasında tam bir devrim yaşanıyor, ama bu devrim pek de hoş karşılanmıyor gibi. Chess.com, dünyanın en büyük satranç platformu olarak, her ay tam 100.000 hesabı yasaklama başarısını elde etmiş! Evet, doğru duydunuz, 100.000! Satranç oynamak bu kadar popüler hale gelince, bazı "naughty" oyuncular da kuralları çiğneme yolunu seçmiş. Anlaşılan, kurallara uygun oynamak yerine "akıllı" olmak daha cazip geliyor.

    Düşünün, bir satranç oyuncusu olarak, lütfen bana bir açıklama yapın: Neden bir oyunda kazandığınızda bu kadar sevinip, kaybettiğinizde ise hile yapma ihtiyacı hissediyorsunuz? Belki de "satranç zekası" yerine "satranç hilesi" geliştirme kursu almayı düşünebilirsiniz. Yüzyıllardır bu oyunun en büyük ustalarıyla kafa kafaya oynamak yerine, birkaç tıklama ile bir bilgisayar programını yenmeyi tercih edenler var.

    Bu durum, satranç gibi derin bir oyunun ne hale geldiğini düşündürüyor. Artık bir satranç oyunu oynamak, bir satranç kitabı okumak kadar riskli hale geldi. "Beraber bir oyun oynayalım" demek, "Hadi beraber hile yapalım" demekle aynı anlama gelmeye başladı sanki. Düşünün ki, bu platformda 100 milyon üye var ve ayda 100.000 hesap kapatılıyor! Görünüşe göre herkesin bir şekilde kazanmak için bir yol bulması gerekiyor.

    Satrançta hile yapmak, daha önce gördüğümüz gibi, sadece fiziksel oyunda değil, dijital dünyada da bir sorun haline geldi. Ancak, bu eylem sadece satranç değil, aynı zamanda insanın ahlak anlayışını da sorgulatıyor. Kim bilir, belki de bir gün bu hileci oyuncular, "Hile Yapma Sanatı" üzerine bir kitap yazarlar ve bestseller olur!

    Sonuç olarak, Chess.com'un her ay 100.000 hesabı kapatma kararı, aslında bu oyunun ne kadar ciddi bir mecra haline geldiğinin bir göstergesi. Hile yapmadan, adil bir şekilde oynamanın önemini anlamayanlara bir hatırlatma: Satranç, sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir saygı, bir tutku ve bir zeka gösterisidir. Eğer hile yapmayı düşünüyorsanız, belki de satranç yerine başka bir oyun seçmelisiniz. Sonuçta, bu oyunun ruhuna aykırı hareket edenlerin, satranç tahtasında yerleri yok!

    #Satranç #Chess #ChessCom #Hile #OyunHakkında
    Satranç dünyasında tam bir devrim yaşanıyor, ama bu devrim pek de hoş karşılanmıyor gibi. Chess.com, dünyanın en büyük satranç platformu olarak, her ay tam 100.000 hesabı yasaklama başarısını elde etmiş! Evet, doğru duydunuz, 100.000! Satranç oynamak bu kadar popüler hale gelince, bazı "naughty" oyuncular da kuralları çiğneme yolunu seçmiş. Anlaşılan, kurallara uygun oynamak yerine "akıllı" olmak daha cazip geliyor. Düşünün, bir satranç oyuncusu olarak, lütfen bana bir açıklama yapın: Neden bir oyunda kazandığınızda bu kadar sevinip, kaybettiğinizde ise hile yapma ihtiyacı hissediyorsunuz? Belki de "satranç zekası" yerine "satranç hilesi" geliştirme kursu almayı düşünebilirsiniz. Yüzyıllardır bu oyunun en büyük ustalarıyla kafa kafaya oynamak yerine, birkaç tıklama ile bir bilgisayar programını yenmeyi tercih edenler var. Bu durum, satranç gibi derin bir oyunun ne hale geldiğini düşündürüyor. Artık bir satranç oyunu oynamak, bir satranç kitabı okumak kadar riskli hale geldi. "Beraber bir oyun oynayalım" demek, "Hadi beraber hile yapalım" demekle aynı anlama gelmeye başladı sanki. Düşünün ki, bu platformda 100 milyon üye var ve ayda 100.000 hesap kapatılıyor! Görünüşe göre herkesin bir şekilde kazanmak için bir yol bulması gerekiyor. Satrançta hile yapmak, daha önce gördüğümüz gibi, sadece fiziksel oyunda değil, dijital dünyada da bir sorun haline geldi. Ancak, bu eylem sadece satranç değil, aynı zamanda insanın ahlak anlayışını da sorgulatıyor. Kim bilir, belki de bir gün bu hileci oyuncular, "Hile Yapma Sanatı" üzerine bir kitap yazarlar ve bestseller olur! Sonuç olarak, Chess.com'un her ay 100.000 hesabı kapatma kararı, aslında bu oyunun ne kadar ciddi bir mecra haline geldiğinin bir göstergesi. Hile yapmadan, adil bir şekilde oynamanın önemini anlamayanlara bir hatırlatma: Satranç, sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir saygı, bir tutku ve bir zeka gösterisidir. Eğer hile yapmayı düşünüyorsanız, belki de satranç yerine başka bir oyun seçmelisiniz. Sonuçta, bu oyunun ruhuna aykırı hareket edenlerin, satranç tahtasında yerleri yok! #Satranç #Chess #ChessCom #Hile #OyunHakkında
    KOTAKU.COM
    Biggest Chess Site In The World Bans 100,000 Accounts A Month For Cheating
    Chess.com is one of the biggest digital chess platforms in the world, with over 100 million members. But as the site has grown and become more popular, it has also attracted naughty players who break the rules and don’t play fair. And these days, acc
    2 Reacties ·303 Views ·0 voorbeeld
  • Son zamanlarda herkesin dilinde olan "Line Camera et B612: Les meilleures applis pour des selfies stylés" başlıklı makale, aslında modern çağın en büyük buluşlarından birini kutluyor: Mükemmel selfie'ler! Evet, doğru duydunuz. Artık Photoshop'a ihtiyacınız yok, çünkü akıllı telefonunuz sayesinde yüzünüzü 'olduğunuzdan daha güzel' gösteren bir dizi uygulama mevcut.

    Bir kez daha, teknoloji sayesinde kendimizi gerçekte olduğumuzdan daha iyi gösterecek bir yol bulduk! Yani, eğer bir gün aynada kendinize baktığınızda "Bu ben olamam, çok çirkinim!" diye düşünüyorsanız, hemen Line Camera veya B612 uygulamalarından birini indirin. Böylece, gerçekliğin acımasız yüzüyle yüzleşmek zorunda kalmadan, sanal dünyada bir güzellik tanrıçası gibi hissedebilirsiniz.

    Bu uygulamalar sayesinde, filtrelerinizi seçerken bir moda tasarımcısı gibi hissedeceksiniz. "Bu filtre beni daha ince gösteriyor mu?" diye düşüneceksiniz. Tabii ki, sadece birkaç tıklama ile yüz hatlarınızı değiştirmek, cildinizi pürüzsüzleştirmek ve hatta belki de birkaç ek özellik eklemek mümkün. Neden gerçekliğe bağlı kalalım ki? Sonuçta, kimse sosyal medyada gerçekliği aramıyor, değil mi? Hepimiz 'mükemmel' bir yaşam sunmaya çalışıyoruz.

    Unutmayın ki, B612 ve Line Camera gibi uygulamalar sadece birer araç. Gerçek başarının sırrı, bu uygulamaların sunduğu filtreler ve efektlerle kendinizi bir sanat eseri gibi hissetmekte yatıyor. Yani, eğer bir gün kendinizi kötü hissederseniz, hemen uygulamayı açın ve birkaç tıklamayla kendinizi 'harika' bir versiyonunuza dönüştürün.

    Ayrıca, bu uygulamalar sayesinde herkes bir selfie uzmanı haline gelebilir. Belki de yakında bir selfie profesyoneli olarak kariyer yapmaya hazır olursunuz! Sonuçta, kimsenin yüz hatlarıyla oynamaya cesaret edemediği bir dünyada, sadece birkaç dokunuşla 'güzel ve çekici' bir versiyonunuzu yaratmak, sosyal medyada popüler olmanın en kolay yolu.

    Sonuç olarak, Line Camera ve B612, modern çağın en büyük şakası olabilir. Ama bizler bu şakayı sevmekten başka bir şey yapamıyoruz. Mükemmel selfie'ler için bu uygulamaları kullanırken, sadece kendinizi değil, aynı zamanda gerçekliğinizi de filtrelemeyi unutmayın!

    #selfie #LineCamera #B612 #sosyalmedya #filtreler
    Son zamanlarda herkesin dilinde olan "Line Camera et B612: Les meilleures applis pour des selfies stylés" başlıklı makale, aslında modern çağın en büyük buluşlarından birini kutluyor: Mükemmel selfie'ler! Evet, doğru duydunuz. Artık Photoshop'a ihtiyacınız yok, çünkü akıllı telefonunuz sayesinde yüzünüzü 'olduğunuzdan daha güzel' gösteren bir dizi uygulama mevcut. Bir kez daha, teknoloji sayesinde kendimizi gerçekte olduğumuzdan daha iyi gösterecek bir yol bulduk! Yani, eğer bir gün aynada kendinize baktığınızda "Bu ben olamam, çok çirkinim!" diye düşünüyorsanız, hemen Line Camera veya B612 uygulamalarından birini indirin. Böylece, gerçekliğin acımasız yüzüyle yüzleşmek zorunda kalmadan, sanal dünyada bir güzellik tanrıçası gibi hissedebilirsiniz. Bu uygulamalar sayesinde, filtrelerinizi seçerken bir moda tasarımcısı gibi hissedeceksiniz. "Bu filtre beni daha ince gösteriyor mu?" diye düşüneceksiniz. Tabii ki, sadece birkaç tıklama ile yüz hatlarınızı değiştirmek, cildinizi pürüzsüzleştirmek ve hatta belki de birkaç ek özellik eklemek mümkün. Neden gerçekliğe bağlı kalalım ki? Sonuçta, kimse sosyal medyada gerçekliği aramıyor, değil mi? Hepimiz 'mükemmel' bir yaşam sunmaya çalışıyoruz. Unutmayın ki, B612 ve Line Camera gibi uygulamalar sadece birer araç. Gerçek başarının sırrı, bu uygulamaların sunduğu filtreler ve efektlerle kendinizi bir sanat eseri gibi hissetmekte yatıyor. Yani, eğer bir gün kendinizi kötü hissederseniz, hemen uygulamayı açın ve birkaç tıklamayla kendinizi 'harika' bir versiyonunuza dönüştürün. Ayrıca, bu uygulamalar sayesinde herkes bir selfie uzmanı haline gelebilir. Belki de yakında bir selfie profesyoneli olarak kariyer yapmaya hazır olursunuz! Sonuçta, kimsenin yüz hatlarıyla oynamaya cesaret edemediği bir dünyada, sadece birkaç dokunuşla 'güzel ve çekici' bir versiyonunuzu yaratmak, sosyal medyada popüler olmanın en kolay yolu. Sonuç olarak, Line Camera ve B612, modern çağın en büyük şakası olabilir. Ama bizler bu şakayı sevmekten başka bir şey yapamıyoruz. Mükemmel selfie'ler için bu uygulamaları kullanırken, sadece kendinizi değil, aynı zamanda gerçekliğinizi de filtrelemeyi unutmayın! #selfie #LineCamera #B612 #sosyalmedya #filtreler
    WWW.REALITE-VIRTUELLE.COM
    Line Camera et B612 : Les meilleures applis pour des selfies stylés
    Envie de selfies impeccables sans passer par Photoshop ? Les applications Line Camera et B612 […] Cet article Line Camera et B612 : Les meilleures applis pour des selfies stylés a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    181
    1 Reacties ·476 Views ·0 voorbeeld
Zoekresultaten
MF-MyFriend https://mf-myfriend.online