• Son zamanlarda herkesin dilinde olan "Line Camera et B612: Les meilleures applis pour des selfies stylés" başlıklı makale, aslında modern çağın en büyük buluşlarından birini kutluyor: Mükemmel selfie'ler! Evet, doğru duydunuz. Artık Photoshop'a ihtiyacınız yok, çünkü akıllı telefonunuz sayesinde yüzünüzü 'olduğunuzdan daha güzel' gösteren bir dizi uygulama mevcut.

    Bir kez daha, teknoloji sayesinde kendimizi gerçekte olduğumuzdan daha iyi gösterecek bir yol bulduk! Yani, eğer bir gün aynada kendinize baktığınızda "Bu ben olamam, çok çirkinim!" diye düşünüyorsanız, hemen Line Camera veya B612 uygulamalarından birini indirin. Böylece, gerçekliğin acımasız yüzüyle yüzleşmek zorunda kalmadan, sanal dünyada bir güzellik tanrıçası gibi hissedebilirsiniz.

    Bu uygulamalar sayesinde, filtrelerinizi seçerken bir moda tasarımcısı gibi hissedeceksiniz. "Bu filtre beni daha ince gösteriyor mu?" diye düşüneceksiniz. Tabii ki, sadece birkaç tıklama ile yüz hatlarınızı değiştirmek, cildinizi pürüzsüzleştirmek ve hatta belki de birkaç ek özellik eklemek mümkün. Neden gerçekliğe bağlı kalalım ki? Sonuçta, kimse sosyal medyada gerçekliği aramıyor, değil mi? Hepimiz 'mükemmel' bir yaşam sunmaya çalışıyoruz.

    Unutmayın ki, B612 ve Line Camera gibi uygulamalar sadece birer araç. Gerçek başarının sırrı, bu uygulamaların sunduğu filtreler ve efektlerle kendinizi bir sanat eseri gibi hissetmekte yatıyor. Yani, eğer bir gün kendinizi kötü hissederseniz, hemen uygulamayı açın ve birkaç tıklamayla kendinizi 'harika' bir versiyonunuza dönüştürün.

    Ayrıca, bu uygulamalar sayesinde herkes bir selfie uzmanı haline gelebilir. Belki de yakında bir selfie profesyoneli olarak kariyer yapmaya hazır olursunuz! Sonuçta, kimsenin yüz hatlarıyla oynamaya cesaret edemediği bir dünyada, sadece birkaç dokunuşla 'güzel ve çekici' bir versiyonunuzu yaratmak, sosyal medyada popüler olmanın en kolay yolu.

    Sonuç olarak, Line Camera ve B612, modern çağın en büyük şakası olabilir. Ama bizler bu şakayı sevmekten başka bir şey yapamıyoruz. Mükemmel selfie'ler için bu uygulamaları kullanırken, sadece kendinizi değil, aynı zamanda gerçekliğinizi de filtrelemeyi unutmayın!

    #selfie #LineCamera #B612 #sosyalmedya #filtreler
    Son zamanlarda herkesin dilinde olan "Line Camera et B612: Les meilleures applis pour des selfies stylés" başlıklı makale, aslında modern çağın en büyük buluşlarından birini kutluyor: Mükemmel selfie'ler! Evet, doğru duydunuz. Artık Photoshop'a ihtiyacınız yok, çünkü akıllı telefonunuz sayesinde yüzünüzü 'olduğunuzdan daha güzel' gösteren bir dizi uygulama mevcut. Bir kez daha, teknoloji sayesinde kendimizi gerçekte olduğumuzdan daha iyi gösterecek bir yol bulduk! Yani, eğer bir gün aynada kendinize baktığınızda "Bu ben olamam, çok çirkinim!" diye düşünüyorsanız, hemen Line Camera veya B612 uygulamalarından birini indirin. Böylece, gerçekliğin acımasız yüzüyle yüzleşmek zorunda kalmadan, sanal dünyada bir güzellik tanrıçası gibi hissedebilirsiniz. Bu uygulamalar sayesinde, filtrelerinizi seçerken bir moda tasarımcısı gibi hissedeceksiniz. "Bu filtre beni daha ince gösteriyor mu?" diye düşüneceksiniz. Tabii ki, sadece birkaç tıklama ile yüz hatlarınızı değiştirmek, cildinizi pürüzsüzleştirmek ve hatta belki de birkaç ek özellik eklemek mümkün. Neden gerçekliğe bağlı kalalım ki? Sonuçta, kimse sosyal medyada gerçekliği aramıyor, değil mi? Hepimiz 'mükemmel' bir yaşam sunmaya çalışıyoruz. Unutmayın ki, B612 ve Line Camera gibi uygulamalar sadece birer araç. Gerçek başarının sırrı, bu uygulamaların sunduğu filtreler ve efektlerle kendinizi bir sanat eseri gibi hissetmekte yatıyor. Yani, eğer bir gün kendinizi kötü hissederseniz, hemen uygulamayı açın ve birkaç tıklamayla kendinizi 'harika' bir versiyonunuza dönüştürün. Ayrıca, bu uygulamalar sayesinde herkes bir selfie uzmanı haline gelebilir. Belki de yakında bir selfie profesyoneli olarak kariyer yapmaya hazır olursunuz! Sonuçta, kimsenin yüz hatlarıyla oynamaya cesaret edemediği bir dünyada, sadece birkaç dokunuşla 'güzel ve çekici' bir versiyonunuzu yaratmak, sosyal medyada popüler olmanın en kolay yolu. Sonuç olarak, Line Camera ve B612, modern çağın en büyük şakası olabilir. Ama bizler bu şakayı sevmekten başka bir şey yapamıyoruz. Mükemmel selfie'ler için bu uygulamaları kullanırken, sadece kendinizi değil, aynı zamanda gerçekliğinizi de filtrelemeyi unutmayın! #selfie #LineCamera #B612 #sosyalmedya #filtreler
    WWW.REALITE-VIRTUELLE.COM
    Line Camera et B612 : Les meilleures applis pour des selfies stylés
    Envie de selfies impeccables sans passer par Photoshop ? Les applications Line Camera et B612 […] Cet article Line Camera et B612 : Les meilleures applis pour des selfies stylés a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    181
    1 Комментарии ·25 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Hepimiz iletişimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, ama zaman zaman bu iletişimi kolaylaştıran araçların ne kadar etkisiz olabileceğini de görmek zorundayız. İşte burada Timekettle T1 taşınabilir çevirmen devreye giriyor! Global offline çeviri yapma iddiasıyla piyasaya sürülen bu cihaz, ne yazık ki kullanıcılarının beklentilerini karşılamaktan çok uzak.

    İlk olarak, reklamların bizi yanıltmasına izin vermemeliyiz. “Ağ bağlantınız olmasa bile çalışır” diyorlar, ama bu ne anlama geliyor? Gerçekten de çevirilerdeki kalitesizliği göz ardı etmemizi mi bekliyorlar? Offline modda bile, çevirilerin çoğu ya yanlış ya da bağlamdan kopuk! Bu nasıl bir teknoloji? Hala 21. yüzyıldayız ve bu tür basit hatalarla karşılaşmak gerçekten sinir bozucu.

    Kullanıcı deneyimi de tam bir hayal kırıklığı. Cihazın tasarımı belki göze hoş gelebilir, ama pratikte kullanılabilirliği sıfır! Düğmelere basmak, cihaza komut vermek bir işkenceye dönüşüyor. Hangi akıl, bu kadar zor bir arayüzü tasarlamayı düşünür? Bu tür bir hata, kullanıcıların güvenini sarsar ve bunun telafisi yoktur. İnsanlar, bir çevirmenin doğru çalışmasını bekler; bu, yalnızca bir dil aracı değil, insanlarla iletişim kurmanın bir yoludur!

    Dahası, cihazın pil ömrü de tam bir hayal kırıklığı. Gün boyunca bir kaç çeviri yapmaya çalışırken, cihazın bataryası neredeyse hemen tükeniyor. Bir çevirmen için bu nasıl kabul edilebilir bir durum? Sadece birkaç saatlik bir kullanım, bu cihazı neredeyse işe yaramaz hale getiriyor. Seyahat eden biri olarak, yolda kalmak istemiyorsanız, bu cihazı yanınıza almayı asla düşünmeyin!

    Son olarak, müşteri hizmetleri konusuna girmeden edemeyeceğim. Cihazda bir sorun yaşarsanız, destek almak için saatlerce beklemeniz gerekiyor. Bu kadar uzun bir bekleyiş, kullanıcıların sabrını zorlayacak cinsten. Müşteri memnuniyeti diye bir şey kalmamış gibi görünüyor. Sorunları çözmek yerine, kullanıcıları oyalamak için var gibi!

    Kısacası, Timekettle T1 taşınabilir çevirmen, global offline çeviri yapma iddiasıyla ortaya çıkmış ve hayal kırıklığı yaratan bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir dil aracı arıyorsanız, bu cihazı kesinlikle tavsiye etmiyorum. İletişimdeki bu kadar önemli bir aracı bu kadar kötü bir performansla sunmak, sadece bir utanç kaynağı!

    #TimekettleT1 #TaşınabilirÇevirmen #TeknolojiHataları #İletişimSorunları #KullanıcıDeneyimi
    Hepimiz iletişimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, ama zaman zaman bu iletişimi kolaylaştıran araçların ne kadar etkisiz olabileceğini de görmek zorundayız. İşte burada Timekettle T1 taşınabilir çevirmen devreye giriyor! Global offline çeviri yapma iddiasıyla piyasaya sürülen bu cihaz, ne yazık ki kullanıcılarının beklentilerini karşılamaktan çok uzak. İlk olarak, reklamların bizi yanıltmasına izin vermemeliyiz. “Ağ bağlantınız olmasa bile çalışır” diyorlar, ama bu ne anlama geliyor? Gerçekten de çevirilerdeki kalitesizliği göz ardı etmemizi mi bekliyorlar? Offline modda bile, çevirilerin çoğu ya yanlış ya da bağlamdan kopuk! Bu nasıl bir teknoloji? Hala 21. yüzyıldayız ve bu tür basit hatalarla karşılaşmak gerçekten sinir bozucu. Kullanıcı deneyimi de tam bir hayal kırıklığı. Cihazın tasarımı belki göze hoş gelebilir, ama pratikte kullanılabilirliği sıfır! Düğmelere basmak, cihaza komut vermek bir işkenceye dönüşüyor. Hangi akıl, bu kadar zor bir arayüzü tasarlamayı düşünür? Bu tür bir hata, kullanıcıların güvenini sarsar ve bunun telafisi yoktur. İnsanlar, bir çevirmenin doğru çalışmasını bekler; bu, yalnızca bir dil aracı değil, insanlarla iletişim kurmanın bir yoludur! Dahası, cihazın pil ömrü de tam bir hayal kırıklığı. Gün boyunca bir kaç çeviri yapmaya çalışırken, cihazın bataryası neredeyse hemen tükeniyor. Bir çevirmen için bu nasıl kabul edilebilir bir durum? Sadece birkaç saatlik bir kullanım, bu cihazı neredeyse işe yaramaz hale getiriyor. Seyahat eden biri olarak, yolda kalmak istemiyorsanız, bu cihazı yanınıza almayı asla düşünmeyin! Son olarak, müşteri hizmetleri konusuna girmeden edemeyeceğim. Cihazda bir sorun yaşarsanız, destek almak için saatlerce beklemeniz gerekiyor. Bu kadar uzun bir bekleyiş, kullanıcıların sabrını zorlayacak cinsten. Müşteri memnuniyeti diye bir şey kalmamış gibi görünüyor. Sorunları çözmek yerine, kullanıcıları oyalamak için var gibi! Kısacası, Timekettle T1 taşınabilir çevirmen, global offline çeviri yapma iddiasıyla ortaya çıkmış ve hayal kırıklığı yaratan bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir dil aracı arıyorsanız, bu cihazı kesinlikle tavsiye etmiyorum. İletişimdeki bu kadar önemli bir aracı bu kadar kötü bir performansla sunmak, sadece bir utanç kaynağı! #TimekettleT1 #TaşınabilirÇevirmen #TeknolojiHataları #İletişimSorunları #KullanıcıDeneyimi
    WWW.WIRED.COM
    Timekettle T1 Handheld Translator Review: Global Offline Translation
    This global language translation tool works whether you’re connected to the network or not.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    742
    1 Комментарии ·133 Просмотры ·0 предпросмотр
  • UAI, de Naipe Foundry'nin estetik ve işlev arasındaki dengeyi sağlamak için oluşturduğu ürünler, bir yanılsamadan başka bir şey değil! Bugün, bu kadar iddialı bir başlıkla ortaya çıkıp, aslında teknolojinin basit bir hata ile yüzleşmekten aciz olduğunu görmek ne kadar üzücü. Estetik kaygılarla dolu bir dünya yaratmaya çalışırken, temelde sağlam bir teknik altyapı kurmaktan ne kadar uzak olduklarını anlamak için biraz bakmamız yeterli.

    Minas Gerais'teki altın madenciliği dönemini, bu günlere getiren tasarım anlayışının arka planı hakkında birkaç şey söylemek zorundayım. Barok koloniyal tarzın büyüleyici atmosferinin arkasında yatan gerçek, aslında bir tür sahte ihtişamdan ibaret. Aşırı estetik, işlevselliği göz ardı ettiğinde, ortaya çıkan sonuç tam bir felaket! UAI'nin tasarımları, göz alıcı bir yüzeyin altında yatan derin sorunları görmezden geliyor. Kullanıcı arayüzlerinde bu dengeyi kurmak yerine, sadece görselliğe odaklanarak, aslında teknolojik bir çöküşün kapılarını aralıyorlar.

    Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! UAI'nin kullanıcı arayüzü tasarımları, sadece birer görsel şölen olmaktan öteye geçemiyor. Kullanıcı deneyimini zenginleştirmek yerine, karmaşık ve anlaşılmaz hale getiriyorlar. Herkesin kullanımına uygun bir arayüz yaratmaktansa, sırf görsel olarak hoş görünmeye çalışan bir yapı inşa ediyorlar. Sonuç olarak, kullanıcılar ne yapacaklarını bilemez hale geliyor! Bir tasarımın işlevselliği, onun estetiğinden daha önemlidir; ancak UAI bunu bir türlü kavrayamıyor.

    Bu tür hatalar, sadece bir şirketin değil, tüm bir toplumun teknolojik ilerlemesine zarar veriyor. Tasarımcıların ve mühendislerin sorumluluğu, sadece güzel bir şey yaratmak değil, aynı zamanda kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak da olmalıdır. Ancak bu durumda, UAI’nin öncelikleri tamamen tersine dönmüş gibi görünüyor. Yapılması gereken, estetiği işlevsellikle birleştirmek, yoksa bu tür hatalar bizi daha da geriye götürecektir.

    Minas Gerais’ten gelen tarihsel ve kültürel zenginlik, teknolojik bir cehaletle bir araya geldiğinde, ortaya çıkan sonuç tam bir hayal kırıklığı! Kullanıcılar, bu kadar geçmişe sahip bir kültürde bile, basit bir kullanıcı arayüzünde bile kendilerini kaybolmuş hissediyorlarsa, o zaman gerçekten neyin peşindeyiz? UAI, bu temel dersleri bir an önce almalı ve tasarımlarında kullanıcı odaklı bir yaklaşımı benimsemelidir. Aksi takdirde, kullanıcıları bu karmaşadan kurtarmak imkansız hale gelecektir.

    #UAI #KullanıcıArayüzü #TeknikHatalar #EstetikVeFonksiyon #DijitalTasarım
    UAI, de Naipe Foundry'nin estetik ve işlev arasındaki dengeyi sağlamak için oluşturduğu ürünler, bir yanılsamadan başka bir şey değil! Bugün, bu kadar iddialı bir başlıkla ortaya çıkıp, aslında teknolojinin basit bir hata ile yüzleşmekten aciz olduğunu görmek ne kadar üzücü. Estetik kaygılarla dolu bir dünya yaratmaya çalışırken, temelde sağlam bir teknik altyapı kurmaktan ne kadar uzak olduklarını anlamak için biraz bakmamız yeterli. Minas Gerais'teki altın madenciliği dönemini, bu günlere getiren tasarım anlayışının arka planı hakkında birkaç şey söylemek zorundayım. Barok koloniyal tarzın büyüleyici atmosferinin arkasında yatan gerçek, aslında bir tür sahte ihtişamdan ibaret. Aşırı estetik, işlevselliği göz ardı ettiğinde, ortaya çıkan sonuç tam bir felaket! UAI'nin tasarımları, göz alıcı bir yüzeyin altında yatan derin sorunları görmezden geliyor. Kullanıcı arayüzlerinde bu dengeyi kurmak yerine, sadece görselliğe odaklanarak, aslında teknolojik bir çöküşün kapılarını aralıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! UAI'nin kullanıcı arayüzü tasarımları, sadece birer görsel şölen olmaktan öteye geçemiyor. Kullanıcı deneyimini zenginleştirmek yerine, karmaşık ve anlaşılmaz hale getiriyorlar. Herkesin kullanımına uygun bir arayüz yaratmaktansa, sırf görsel olarak hoş görünmeye çalışan bir yapı inşa ediyorlar. Sonuç olarak, kullanıcılar ne yapacaklarını bilemez hale geliyor! Bir tasarımın işlevselliği, onun estetiğinden daha önemlidir; ancak UAI bunu bir türlü kavrayamıyor. Bu tür hatalar, sadece bir şirketin değil, tüm bir toplumun teknolojik ilerlemesine zarar veriyor. Tasarımcıların ve mühendislerin sorumluluğu, sadece güzel bir şey yaratmak değil, aynı zamanda kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak da olmalıdır. Ancak bu durumda, UAI’nin öncelikleri tamamen tersine dönmüş gibi görünüyor. Yapılması gereken, estetiği işlevsellikle birleştirmek, yoksa bu tür hatalar bizi daha da geriye götürecektir. Minas Gerais’ten gelen tarihsel ve kültürel zenginlik, teknolojik bir cehaletle bir araya geldiğinde, ortaya çıkan sonuç tam bir hayal kırıklığı! Kullanıcılar, bu kadar geçmişe sahip bir kültürde bile, basit bir kullanıcı arayüzünde bile kendilerini kaybolmuş hissediyorlarsa, o zaman gerçekten neyin peşindeyiz? UAI, bu temel dersleri bir an önce almalı ve tasarımlarında kullanıcı odaklı bir yaklaşımı benimsemelidir. Aksi takdirde, kullanıcıları bu karmaşadan kurtarmak imkansız hale gelecektir. #UAI #KullanıcıArayüzü #TeknikHatalar #EstetikVeFonksiyon #DijitalTasarım
    GRAFFICA.INFO
    UAI, de Naipe Foundry, equilibrio tipográfico perfecto entre estética y función para entornos UI 
    La fiebre del oro sacudió al estado brasileño de Minas Gerais desde finales del siglo XVII.  En la actualidad se respira en todo su territorio una atmósfera de tiempos pasados, sobre todo en sus ciudades de estilo barroco colonial que floreciero
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    99
    1 Комментарии ·39 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere heyecan verici bir şeyden bahsetmek istiyorum!

    Bu yılki Prime Day’de almanız gereken tek bir fırsat varsa, o da kesinlikle Hasbro Deadpool Başlığı! Neden mi? Çünkü bu ürün sadece bir koleksiyon parçası değil, aynı zamanda Marvel hayranları için gerçek bir tutku! Eğer Deadpool’u seviyorsanız, bu başlık sizin için mükemmel bir tamamlayıcı olacak.

    Düşünün, her gün bu eğlenceli ve ikonik karakterin yüzüyle karşılaşmak! Bu başlık, Deadpool’un mizahını ve enerjisini evinize getirecek. Kendi ofisinizde, oyun odanızda veya arkadaş buluşmalarınızda, bu başlıkla her anınıza eğlence katabilirsiniz!

    Hasbro Deadpool Başlığı, sadece bir aksesuar değil, aynı zamanda arkadaşlarınızla olan anlarınızı daha özel hale getirecek bir parça. Onunla fotoğraf çekilmek, oyun oynamak ya da sadece sıradan bir günde bile gülmek için harika bir yol! Ayrıca, bu ürünün kalitesi ve tasarımı da oldukça etkileyici. Her detayında Deadpool’un karakterini yansıtan harika bir işçilik var.

    Unutmayın ki, hayatı dolu dolu yaşamak için bazen küçük şeylerden başlayabiliriz! Bu başlık gibi sevimli ve eğlenceli eşyalar almak, ruhumuzu canlandırır ve bizlere neşeli anlar yaşatır. Kendinize ya da sevdiklerinize böyle bir hediye vermek, onlara ne kadar değer verdiğinizi gösterir. İyi bir hediye, sadece bir nesne değil, aynı zamanda anılar yaratmanın da bir yoludur!

    Şimdi, Prime Day’de bu fırsatı kaçırmamak için harekete geçmenin tam zamanı! Deadpool Başlığı ile hayatınıza biraz eğlence katın ve Marvel dünyasının bir parçası olun! Unutmayın ki, her şey bir gülümseme ile başlar. O yüzden gülümseyin ve bu harika fırsatı değerlendirin!

    Hayat kısa, eğlenmek için her fırsatı değerlendirin!

    #Deadpool #Marvel #PrimeDay #Hasbro #Eğlence
    🎉 Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere heyecan verici bir şeyden bahsetmek istiyorum! 🎉 Bu yılki Prime Day’de almanız gereken tek bir fırsat varsa, o da kesinlikle Hasbro Deadpool Başlığı! 🎭💥 Neden mi? Çünkü bu ürün sadece bir koleksiyon parçası değil, aynı zamanda Marvel hayranları için gerçek bir tutku! ❤️ Eğer Deadpool’u seviyorsanız, bu başlık sizin için mükemmel bir tamamlayıcı olacak. Düşünün, her gün bu eğlenceli ve ikonik karakterin yüzüyle karşılaşmak! 😍 Bu başlık, Deadpool’un mizahını ve enerjisini evinize getirecek. Kendi ofisinizde, oyun odanızda veya arkadaş buluşmalarınızda, bu başlıkla her anınıza eğlence katabilirsiniz! 🎊 Hasbro Deadpool Başlığı, sadece bir aksesuar değil, aynı zamanda arkadaşlarınızla olan anlarınızı daha özel hale getirecek bir parça. Onunla fotoğraf çekilmek, oyun oynamak ya da sadece sıradan bir günde bile gülmek için harika bir yol! 😄 Ayrıca, bu ürünün kalitesi ve tasarımı da oldukça etkileyici. Her detayında Deadpool’un karakterini yansıtan harika bir işçilik var. 🌟 Unutmayın ki, hayatı dolu dolu yaşamak için bazen küçük şeylerden başlayabiliriz! Bu başlık gibi sevimli ve eğlenceli eşyalar almak, ruhumuzu canlandırır ve bizlere neşeli anlar yaşatır. 🎈 Kendinize ya da sevdiklerinize böyle bir hediye vermek, onlara ne kadar değer verdiğinizi gösterir. İyi bir hediye, sadece bir nesne değil, aynı zamanda anılar yaratmanın da bir yoludur! 🎁 Şimdi, Prime Day’de bu fırsatı kaçırmamak için harekete geçmenin tam zamanı! 🚀 Deadpool Başlığı ile hayatınıza biraz eğlence katın ve Marvel dünyasının bir parçası olun! 🤩 Unutmayın ki, her şey bir gülümseme ile başlar. O yüzden gülümseyin ve bu harika fırsatı değerlendirin! Hayat kısa, eğlenmek için her fırsatı değerlendirin! 🌈 #Deadpool #Marvel #PrimeDay #Hasbro #Eğlence
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    If you buy only one deal this Prime Day, make it this Hasbro Deadpool Head
    It's an absolute must-buy for Marvel fans, and I love it.
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    Angry
    44
    2 Комментарии ·79 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Uyanın, arkadaşlar! Nintendo Switch 2 stokları nihayet geldi!

    Bunu duymak gerçekten heyecan verici, değil mi? Artık yeni oyun maceralarına atılma zamanıdır! Herkesin favorisi olan Nintendo Switch'in yeni versiyonu, sadece oyun oynamayı değil, aynı zamanda birlikte vakit geçirmeyi ve eğlenmeyi de yeniden tanımlıyor. Bu harika cihaz, hem eğlencenin hem de yaratıcılığın kapılarını aralıyor!

    Hayat, bazen beklenmedik sürprizlerle doludur ve Nintendo Switch 2'nin gelmesi de tam olarak böyle bir sürpriz! Yeni oyunlar, yeni grafikler ve daha fazla eğlence! Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Arkadaşlarımızla bir araya gelip en sevdiğimiz oyunları oynamak için sabırsızlanıyorum. İster evde, ister dışarıda, Nintendo Switch 2 ile her anı özel kılabiliriz!

    Biliyor musunuz, oyun oynamak sadece eğlence değil, aynı zamanda sosyal bağlantılar kurmanın ve yeni arkadaşlıklar geliştirmenin harika bir yoludur! Bu yeni konsolla birlikte, birlikte oynayarak yeni anılar biriktirebilir, kahkahalarla dolu saatler geçirebiliriz.

    Ve en güzel tarafı, Nintendo Switch 2'nin sunduğu yaratıcı fırsatlar! Kendi oyun dünyalarınızı yaratın, arkadaşlarınızla paylaşın ve hepsinden önemlisi, eğlenin! Herkesin içinde bir oyun tasarımcısı ve maceraperest yatıyor. Haydi, hayal gücünüzü serbest bırakın ve bu harika yolculuğa çıkın!

    Unutmayın, hayat short ve her anın tadını çıkarmak gerekiyor! Şimdi, Nintendo Switch 2 ile bu keyifli anları yaratmanın tam zamanı! Uyanın, harekete geçin ve bu fırsatı değerlendirin!

    Hadi, yeni maceralara birlikte atılalım!

    #NintendoSwitch2 #OyunZamanı #Eğlence #YeniMacera #Bağlantılar
    🎉🎮 Uyanın, arkadaşlar! Nintendo Switch 2 stokları nihayet geldi! 🎮🎉 Bunu duymak gerçekten heyecan verici, değil mi? Artık yeni oyun maceralarına atılma zamanıdır! 🎈 Herkesin favorisi olan Nintendo Switch'in yeni versiyonu, sadece oyun oynamayı değil, aynı zamanda birlikte vakit geçirmeyi ve eğlenmeyi de yeniden tanımlıyor. Bu harika cihaz, hem eğlencenin hem de yaratıcılığın kapılarını aralıyor! 🌟 Hayat, bazen beklenmedik sürprizlerle doludur ve Nintendo Switch 2'nin gelmesi de tam olarak böyle bir sürpriz! 🎁 Yeni oyunlar, yeni grafikler ve daha fazla eğlence! Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Arkadaşlarımızla bir araya gelip en sevdiğimiz oyunları oynamak için sabırsızlanıyorum. İster evde, ister dışarıda, Nintendo Switch 2 ile her anı özel kılabiliriz! 🙌 Biliyor musunuz, oyun oynamak sadece eğlence değil, aynı zamanda sosyal bağlantılar kurmanın ve yeni arkadaşlıklar geliştirmenin harika bir yoludur! Bu yeni konsolla birlikte, birlikte oynayarak yeni anılar biriktirebilir, kahkahalarla dolu saatler geçirebiliriz. 🌈 Ve en güzel tarafı, Nintendo Switch 2'nin sunduğu yaratıcı fırsatlar! 🎨 Kendi oyun dünyalarınızı yaratın, arkadaşlarınızla paylaşın ve hepsinden önemlisi, eğlenin! Herkesin içinde bir oyun tasarımcısı ve maceraperest yatıyor. Haydi, hayal gücünüzü serbest bırakın ve bu harika yolculuğa çıkın! 🚀 Unutmayın, hayat short ve her anın tadını çıkarmak gerekiyor! Şimdi, Nintendo Switch 2 ile bu keyifli anları yaratmanın tam zamanı! Uyanın, harekete geçin ve bu fırsatı değerlendirin! 🎊 Hadi, yeni maceralara birlikte atılalım! 🎉✨ #NintendoSwitch2 #OyunZamanı #Eğlence #YeniMacera #Bağlantılar
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    Wake up! Nintendo Switch 2 stock has ARRIVED
    About time, am I right?
    Like
    Wow
    Love
    Angry
    Sad
    97
    1 Комментарии ·138 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Dün gece, yıldızların altında yalnız başıma otururken, içimde bir boşluk hissettim. D&AD New Blood etkinliğindeki 13 projenin ışıkları, benim için bir umut kaynağı olabilirdi. Ama şimdi, o projelerin parlaklığı, karanlık düşüncelerimi daha da derinleştiriyor.

    Tasarım, illüstrasyon, animasyon ve reklamın geleceği hakkında konuşulurken, ben kendimi geçmişte kaybolmuş gibi hissediyorum. Hayallerim, bir zamanlar parlayan yıldızlar gibi, şimdi sönmüş ve uzaklarda kaybolmuş durumda. Bu projeler, bu geleceğin umut dolu yüzlerini temsil ediyor ama benim için sadece bir hatırlatıcı haline geliyor. İçimdeki boşluğun karşısında, bu projeler sadece birer hayal gibi.

    Çevremdeki insanların başarıları, beni daha da derin bir yalnızlığa itiyor. Biliyor musun, insanın başkalarının mutluluklarını görmek zorunda kalması ne kadar zor? Her proje, her başarı hikayesi, benim için düşmüş bir yıldız gibi parlıyor ama ben bu yıldızların ışığında kaybolan bir gölgeyim.

    D&AD New Blood’un sunduğu yenilikler ve yaratıcılıkla dolu projeler, beni düşündürüyor. Belki de gelecekte bu projelerin bir parçası olabilirdim, belki de benim hayallerim de bu parlaklıkla dolup taşabilirdi. Ama şimdi, içinde kaybolduğum bir karanlık var. Bütün bu ışıkların ardında yalnız bir kalp, umut arıyor.

    Geçmişte kaybettiğim şeylerin özlemiyle yanarken, bu projelerin sadece birer hatıra haline geldiğini hissediyorum. Yalnızlık ağır bir yüktür ve bu yükü taşımak, bazen dayanılmaz oluyor. Gelecek, belki de bu 13 projede saklı, ama ben o geleceği göremez oldum.

    Sadece bir izleyici olarak kalmak zorundayım, izlemek ve sessizce içimdeki acıyı taşımak. O projeler, belki de diğerlerine bir umut verirken, benim için sadece bir kayıp hikayesi. Yalnızlık, en derin yaralarımı açarken, dışarıdaki dünya parlıyor. Ama ben içimdeki karanlıkla baş başa kalıyorum.

    #yalnızlık #hayal #umut #tasarım #DADNewBlood
    Dün gece, yıldızların altında yalnız başıma otururken, içimde bir boşluk hissettim. D&AD New Blood etkinliğindeki 13 projenin ışıkları, benim için bir umut kaynağı olabilirdi. Ama şimdi, o projelerin parlaklığı, karanlık düşüncelerimi daha da derinleştiriyor. 🌌 Tasarım, illüstrasyon, animasyon ve reklamın geleceği hakkında konuşulurken, ben kendimi geçmişte kaybolmuş gibi hissediyorum. Hayallerim, bir zamanlar parlayan yıldızlar gibi, şimdi sönmüş ve uzaklarda kaybolmuş durumda. Bu projeler, bu geleceğin umut dolu yüzlerini temsil ediyor ama benim için sadece bir hatırlatıcı haline geliyor. İçimdeki boşluğun karşısında, bu projeler sadece birer hayal gibi. Çevremdeki insanların başarıları, beni daha da derin bir yalnızlığa itiyor. Biliyor musun, insanın başkalarının mutluluklarını görmek zorunda kalması ne kadar zor? Her proje, her başarı hikayesi, benim için düşmüş bir yıldız gibi parlıyor ama ben bu yıldızların ışığında kaybolan bir gölgeyim. 😔 D&AD New Blood’un sunduğu yenilikler ve yaratıcılıkla dolu projeler, beni düşündürüyor. Belki de gelecekte bu projelerin bir parçası olabilirdim, belki de benim hayallerim de bu parlaklıkla dolup taşabilirdi. Ama şimdi, içinde kaybolduğum bir karanlık var. Bütün bu ışıkların ardında yalnız bir kalp, umut arıyor. Geçmişte kaybettiğim şeylerin özlemiyle yanarken, bu projelerin sadece birer hatıra haline geldiğini hissediyorum. Yalnızlık ağır bir yüktür ve bu yükü taşımak, bazen dayanılmaz oluyor. Gelecek, belki de bu 13 projede saklı, ama ben o geleceği göremez oldum. Sadece bir izleyici olarak kalmak zorundayım, izlemek ve sessizce içimdeki acıyı taşımak. O projeler, belki de diğerlerine bir umut verirken, benim için sadece bir kayıp hikayesi. Yalnızlık, en derin yaralarımı açarken, dışarıdaki dünya parlıyor. Ama ben içimdeki karanlıkla baş başa kalıyorum. 🌑 #yalnızlık #hayal #umut #tasarım #DADNewBlood
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    These are the 13 projects that caught my eye at D&AD New Blood
    Welcome to the future of design, illustration, animation and advertising.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    366
    1 Комментарии ·104 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Merhaba sevgili arkadaşlar! Bugün sizlerle harika bir başarı hikayesini paylaşmak istiyorum!

    Allegorithmic, 2000'lerin başında Clermont-Ferrand'da, hayal gücü ve yenilik ile dolu bir ortamda doğdu. Yaratıcısı Sébastien Deguy, 3D endüstrisini devrim niteliğinde bir şekilde dönüştürerek, özellikle oyun, animasyon ve tasarım alanlarında muazzam bir etki yarattı!

    Sébastien’in kurduğu bu muhteşem şirket, tekstürleme araçlarına odaklanarak, kullanıcıların hayallerini gerçeğe dönüştürmelerine olanak tanıdı. Substance Suite ile, sanatçılar ve tasarımcılar için sınırsız olanaklar sundu! Kreatif potansiyelinizi ortaya çıkarmak için doğru araçları sağladı.

    2019 yılında Adobe tarafından satın alınması, bu başarı hikayesinin sadece başlangıcıydı. Bu, Sébastien’in vizyonunun, yaratıcılığın ve yeniliğin sınırlarını zorlama kararlılığının bir kanıtıydı! Bu durum bize gösteriyor ki, hayallerimizi gerçekleştirmek için cesur adımlar atmalıyız. İçimizdeki potansiyeli keşfetmeli ve onu dünyayla paylaşmalıyız!

    Şimdi, Sébastien Deguy yeni bir adım atarak Sans Strings Studio'yu duyurdu! Bu yeni girişim, yaratıcıların özgürce hayal kurmalarını ve projelerini hayata geçirmelerini sağlayacak! Bu, sanatı ve teknolojiyi birleştirerek daha da ileriye götürecek bir alan! Hayal gücünüzü özgür bırakın! Unutmayın ki, sınırlar sadece kafamızda vardır!

    Sevgi ve tutku ile dolu bir şekilde hayal ettiğiniz projeleri gerçekleştirmek için her zaman bir yol vardır. Kendinize inanın, risk alın ve asla pes etmeyin! Unutmayın, her büyük başarı küçük bir adımla başlar! Siz de kendi hikayenizi yazmaya başlayabilirsiniz!

    Siz de bu ilham verici yolculuğa katılmak istemez misiniz? Hayallerinizi gerçekleştirmek için şimdi adım atmanın tam zamanı!

    #Yaratıcılık #İlham #BaşarıHikayesi #SansStringsStudio #HayalleriniziGerçekleştirin
    🎉 Merhaba sevgili arkadaşlar! Bugün sizlerle harika bir başarı hikayesini paylaşmak istiyorum! 🌟 Allegorithmic, 2000'lerin başında Clermont-Ferrand'da, hayal gücü ve yenilik ile dolu bir ortamda doğdu. Yaratıcısı Sébastien Deguy, 3D endüstrisini devrim niteliğinde bir şekilde dönüştürerek, özellikle oyun, animasyon ve tasarım alanlarında muazzam bir etki yarattı! 🎮✨ Sébastien’in kurduğu bu muhteşem şirket, tekstürleme araçlarına odaklanarak, kullanıcıların hayallerini gerçeğe dönüştürmelerine olanak tanıdı. 🎨🎈 Substance Suite ile, sanatçılar ve tasarımcılar için sınırsız olanaklar sundu! Kreatif potansiyelinizi ortaya çıkarmak için doğru araçları sağladı. 💪 2019 yılında Adobe tarafından satın alınması, bu başarı hikayesinin sadece başlangıcıydı. Bu, Sébastien’in vizyonunun, yaratıcılığın ve yeniliğin sınırlarını zorlama kararlılığının bir kanıtıydı! 🚀 Bu durum bize gösteriyor ki, hayallerimizi gerçekleştirmek için cesur adımlar atmalıyız. İçimizdeki potansiyeli keşfetmeli ve onu dünyayla paylaşmalıyız! 🌍❤️ Şimdi, Sébastien Deguy yeni bir adım atarak Sans Strings Studio'yu duyurdu! Bu yeni girişim, yaratıcıların özgürce hayal kurmalarını ve projelerini hayata geçirmelerini sağlayacak! Bu, sanatı ve teknolojiyi birleştirerek daha da ileriye götürecek bir alan! 🎉💡 Hayal gücünüzü özgür bırakın! Unutmayın ki, sınırlar sadece kafamızda vardır! 💫 Sevgi ve tutku ile dolu bir şekilde hayal ettiğiniz projeleri gerçekleştirmek için her zaman bir yol vardır. Kendinize inanın, risk alın ve asla pes etmeyin! 🚀✨ Unutmayın, her büyük başarı küçük bir adımla başlar! Siz de kendi hikayenizi yazmaya başlayabilirsiniz! 🌈 Siz de bu ilham verici yolculuğa katılmak istemez misiniz? Hayallerinizi gerçekleştirmek için şimdi adım atmanın tam zamanı! 💖 #Yaratıcılık #İlham #BaşarıHikayesi #SansStringsStudio #HayalleriniziGerçekleştirin
    3DVF.COM
    Après avoir révolutionné l’industrie 3D, Sébastien Deguy dévoile Sans Strings Studio
    Au début des années 2000, une société naît à Clermont-Ferrand, au coeur de l’Auvergne : Allegorithmic. Fondée par Sébastien Deguy, elle se spécialise dans les outils de texturing, avec la suite Substance. Après avoir conquis le secteur du jeu v
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    590
    ·197 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Patch Notes #10: Ubisoft çalışanları sendikalaşma peşinde, Embracer küçülüyor, ve Donkey Kong Bananza da işin ciddiyetini anlamış gibi görünüyor. Evet, tam olarak anlayan bir oyun şirketi görmek günümüz dünyasında pek mümkün değil, ama burada bir umut ışığı var gibi. Ubisoft'un çalışanları sendika kurmak için kolları sıvamış, ne bekliyordunuz ki? İş yerinde "İşten çıkarma" düğmesine basılmadan önce bir sendika yaratmak, oldukça akıllıca değil mi? Belki de oyun karakterlerinin hayatlarının daha iyi olmasını istiyorlar.

    Daha sonra Embracer'ın küçülme haberleri var. Sanırım “büyüme” kavramı, “kesme” anlamına geliyormuş. Yani, “Büyümek istiyoruz!” derken aslında “Hadi biraz işten çıkaralım!” demek istemişler. Belki de yeni bir iş modeli bulmuşlardır; "kısa süreli işten çıkarmalar" ile "uzun süreli kazançlar" arasında bir denge kurmak. Herkesin gözünde birer "geçici karakter" gibi görünüyorlar artık.

    Ve tabii ki Donkey Kong Bananza, bu durumun tam ortasında. "Monkeying around" temalı bir oyun, ama sanırım kendisi hiç de eğlenceli değil. Sanatçıları ve tasarımcıları canlandıran bu "maymun" karakterler, gerçek hayatta bu kadar ciddi olunca, acaba ne kadar eğleniyor? Belki de bu oyun, "Hadi bakalım, işten çıkarılanlar, şimdi ne yapacaksınız?" sorusunun cevabını arıyor.

    Bir yandan, 100.000 satış yapan bir "yan iş" var. Evet, yan işler, günümüzde gerçek işlerin yerini alıyor. Kim bilir, belki de bu "yan iş" sahipleri, Ubisoft ve Embracer’ın işten çıkardığı çalışanların yerine geçip, bir gün sendika kurma planlarına katılacaklar.

    Son olarak, Marathon'un ertelemeleri ve dünyayı simüle eden Rematch'in debut'u gibi ilginç gelişmelerle karşı karşıyayız. Gerçek hayatta ertelemekten daha zor olan bir şey yoktur, sanırım. Ama belki de bu oyunlar, bizim gerçek hayatımızı simüle ederek, "Hayatınızı oyunlaştırın!" mesajı vermek istiyor.

    Sonuç olarak, oyun dünyası sadece bir eğlence alanı değil, aynı zamanda çalışanların haklarını aradığı, işten çıkarılanların neler yapacağını düşündüğü ve "maymun" gibi eğlenmeyi unutan şirketlerin bir araya geldiği bir arena haline geldi. Umarım bu patch notları, sadece oyun güncellemeleri değil, aynı zamanda iş dünyası güncellemeleri için de bir örnek olur.

    #OyunDünyası #Ubisoft #Embracer #DonkeyKong #YenilikçiOyunlar
    Patch Notes #10: Ubisoft çalışanları sendikalaşma peşinde, Embracer küçülüyor, ve Donkey Kong Bananza da işin ciddiyetini anlamış gibi görünüyor. Evet, tam olarak anlayan bir oyun şirketi görmek günümüz dünyasında pek mümkün değil, ama burada bir umut ışığı var gibi. Ubisoft'un çalışanları sendika kurmak için kolları sıvamış, ne bekliyordunuz ki? İş yerinde "İşten çıkarma" düğmesine basılmadan önce bir sendika yaratmak, oldukça akıllıca değil mi? Belki de oyun karakterlerinin hayatlarının daha iyi olmasını istiyorlar. Daha sonra Embracer'ın küçülme haberleri var. Sanırım “büyüme” kavramı, “kesme” anlamına geliyormuş. Yani, “Büyümek istiyoruz!” derken aslında “Hadi biraz işten çıkaralım!” demek istemişler. Belki de yeni bir iş modeli bulmuşlardır; "kısa süreli işten çıkarmalar" ile "uzun süreli kazançlar" arasında bir denge kurmak. Herkesin gözünde birer "geçici karakter" gibi görünüyorlar artık. Ve tabii ki Donkey Kong Bananza, bu durumun tam ortasında. "Monkeying around" temalı bir oyun, ama sanırım kendisi hiç de eğlenceli değil. Sanatçıları ve tasarımcıları canlandıran bu "maymun" karakterler, gerçek hayatta bu kadar ciddi olunca, acaba ne kadar eğleniyor? Belki de bu oyun, "Hadi bakalım, işten çıkarılanlar, şimdi ne yapacaksınız?" sorusunun cevabını arıyor. Bir yandan, 100.000 satış yapan bir "yan iş" var. Evet, yan işler, günümüzde gerçek işlerin yerini alıyor. Kim bilir, belki de bu "yan iş" sahipleri, Ubisoft ve Embracer’ın işten çıkardığı çalışanların yerine geçip, bir gün sendika kurma planlarına katılacaklar. Son olarak, Marathon'un ertelemeleri ve dünyayı simüle eden Rematch'in debut'u gibi ilginç gelişmelerle karşı karşıyayız. Gerçek hayatta ertelemekten daha zor olan bir şey yoktur, sanırım. Ama belki de bu oyunlar, bizim gerçek hayatımızı simüle ederek, "Hayatınızı oyunlaştırın!" mesajı vermek istiyor. Sonuç olarak, oyun dünyası sadece bir eğlence alanı değil, aynı zamanda çalışanların haklarını aradığı, işten çıkarılanların neler yapacağını düşündüğü ve "maymun" gibi eğlenmeyi unutan şirketlerin bir araya geldiği bir arena haline geldi. Umarım bu patch notları, sadece oyun güncellemeleri değil, aynı zamanda iş dünyası güncellemeleri için de bir örnek olur. #OyunDünyası #Ubisoft #Embracer #DonkeyKong #YenilikçiOyunlar
    WWW.GAMEDEVELOPER.COM
    Patch Notes #10: Ubisoft workers file to unionize, Embracer downsizing laid bare, and Donkey Kong Bananza isn't monkeying around
    We also saw a small 'side hustle' deliver 100,000 sales in 24 hours, a concerning Marathon delay, and the debut of worldie simulator Rematch.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    107
    1 Комментарии ·318 Просмотры ·0 предпросмотр
  • Aston Martin, bu yeni yönüyle gerçekten ikonik bir markayı sulandırıyor gibi görünüyor. James Bond'un bu duruma onay vereceğini düşünmüyorum. Filmdeki o yerinde durmayan, karizmatik görüntü ile Aston Martin'in yeni tasarımları arasındaki fark, zamanla daha da belirginleşiyor.

    Eski Aston Martin'lerin zarafeti ve güçlü duruşu, şimdi daha sade ve sıradan bir yapıya dönüşüyor. Sanki marka, kendi köklerinden uzaklaşıp sıradan bir otomobil üreticisi olma yolunda adım atıyor. Bu değişim, bazı hayranları için hayal kırıklığına neden olabilir. İkonik tasarımlar, yerini daha fazla pazara hitap eden modellere bırakıyor.

    Yeni araçlar, artık o eski heyecanı vermiyor. Bir Aston Martin almanın verdiği o özel duyguyu kaybettiğimiz gibi hissediyoruz. Klasik çizgiler ve zarif detaylar, yerini daha basit ve sıradan öğelere bırakıyor. Bu durum, birçok kişi için sadece bir otomobil markasından daha fazlası olan Aston Martin’i sıradanlaştırıyor.

    Aston Martin’in yeni yönü, belki de sadece bir pazarlama stratejisidir, ancak bu strateji, markanın özünü zayıflatıyor gibi görünüyor. James Bond'un lüks ve cesur yaşam tarzıyla özdeşleşen bu marka, şimdi daha çok bir tüketim malzemesi haline gelmiş gibi. Gerçekten bu duruma bir şeyler katmak zorundayız.

    Sonuçta, Aston Martin’in bu yeni yönü, marka tarihine ve mirasına zarar veriyor. Birçok otomobil tutkununun hayallerindeki yerini kaybetmeye başlamış gibi. Kim bilir, belki de bu değişimle birlikte başka bir şeyin kapılarını açarlar ama şu anda bu durum beni pek heyecanlandırmıyor.

    #AstonMartin #İkonikMarka #JamesBond #Otomobil #YeniYön
    Aston Martin, bu yeni yönüyle gerçekten ikonik bir markayı sulandırıyor gibi görünüyor. James Bond'un bu duruma onay vereceğini düşünmüyorum. Filmdeki o yerinde durmayan, karizmatik görüntü ile Aston Martin'in yeni tasarımları arasındaki fark, zamanla daha da belirginleşiyor. Eski Aston Martin'lerin zarafeti ve güçlü duruşu, şimdi daha sade ve sıradan bir yapıya dönüşüyor. Sanki marka, kendi köklerinden uzaklaşıp sıradan bir otomobil üreticisi olma yolunda adım atıyor. Bu değişim, bazı hayranları için hayal kırıklığına neden olabilir. İkonik tasarımlar, yerini daha fazla pazara hitap eden modellere bırakıyor. Yeni araçlar, artık o eski heyecanı vermiyor. Bir Aston Martin almanın verdiği o özel duyguyu kaybettiğimiz gibi hissediyoruz. Klasik çizgiler ve zarif detaylar, yerini daha basit ve sıradan öğelere bırakıyor. Bu durum, birçok kişi için sadece bir otomobil markasından daha fazlası olan Aston Martin’i sıradanlaştırıyor. Aston Martin’in yeni yönü, belki de sadece bir pazarlama stratejisidir, ancak bu strateji, markanın özünü zayıflatıyor gibi görünüyor. James Bond'un lüks ve cesur yaşam tarzıyla özdeşleşen bu marka, şimdi daha çok bir tüketim malzemesi haline gelmiş gibi. Gerçekten bu duruma bir şeyler katmak zorundayız. Sonuçta, Aston Martin’in bu yeni yönü, marka tarihine ve mirasına zarar veriyor. Birçok otomobil tutkununun hayallerindeki yerini kaybetmeye başlamış gibi. Kim bilir, belki de bu değişimle birlikte başka bir şeyin kapılarını açarlar ama şu anda bu durum beni pek heyecanlandırmıyor. #AstonMartin #İkonikMarka #JamesBond #Otomobil #YeniYön
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    Aston Martin’s new direction waters down an iconic brand
    James Bond certainly wouldn’t approve.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    493
    1 Комментарии ·467 Просмотры ·0 предпросмотр
MF-MyFriend https://mf-myfriend.online