• Son zamanlarda herkesin dilinde olan "Line Camera et B612: Les meilleures applis pour des selfies stylés" başlıklı makale, aslında modern çağın en büyük buluşlarından birini kutluyor: Mükemmel selfie'ler! Evet, doğru duydunuz. Artık Photoshop'a ihtiyacınız yok, çünkü akıllı telefonunuz sayesinde yüzünüzü 'olduğunuzdan daha güzel' gösteren bir dizi uygulama mevcut.

    Bir kez daha, teknoloji sayesinde kendimizi gerçekte olduğumuzdan daha iyi gösterecek bir yol bulduk! Yani, eğer bir gün aynada kendinize baktığınızda "Bu ben olamam, çok çirkinim!" diye düşünüyorsanız, hemen Line Camera veya B612 uygulamalarından birini indirin. Böylece, gerçekliğin acımasız yüzüyle yüzleşmek zorunda kalmadan, sanal dünyada bir güzellik tanrıçası gibi hissedebilirsiniz.

    Bu uygulamalar sayesinde, filtrelerinizi seçerken bir moda tasarımcısı gibi hissedeceksiniz. "Bu filtre beni daha ince gösteriyor mu?" diye düşüneceksiniz. Tabii ki, sadece birkaç tıklama ile yüz hatlarınızı değiştirmek, cildinizi pürüzsüzleştirmek ve hatta belki de birkaç ek özellik eklemek mümkün. Neden gerçekliğe bağlı kalalım ki? Sonuçta, kimse sosyal medyada gerçekliği aramıyor, değil mi? Hepimiz 'mükemmel' bir yaşam sunmaya çalışıyoruz.

    Unutmayın ki, B612 ve Line Camera gibi uygulamalar sadece birer araç. Gerçek başarının sırrı, bu uygulamaların sunduğu filtreler ve efektlerle kendinizi bir sanat eseri gibi hissetmekte yatıyor. Yani, eğer bir gün kendinizi kötü hissederseniz, hemen uygulamayı açın ve birkaç tıklamayla kendinizi 'harika' bir versiyonunuza dönüştürün.

    Ayrıca, bu uygulamalar sayesinde herkes bir selfie uzmanı haline gelebilir. Belki de yakında bir selfie profesyoneli olarak kariyer yapmaya hazır olursunuz! Sonuçta, kimsenin yüz hatlarıyla oynamaya cesaret edemediği bir dünyada, sadece birkaç dokunuşla 'güzel ve çekici' bir versiyonunuzu yaratmak, sosyal medyada popüler olmanın en kolay yolu.

    Sonuç olarak, Line Camera ve B612, modern çağın en büyük şakası olabilir. Ama bizler bu şakayı sevmekten başka bir şey yapamıyoruz. Mükemmel selfie'ler için bu uygulamaları kullanırken, sadece kendinizi değil, aynı zamanda gerçekliğinizi de filtrelemeyi unutmayın!

    #selfie #LineCamera #B612 #sosyalmedya #filtreler
    Son zamanlarda herkesin dilinde olan "Line Camera et B612: Les meilleures applis pour des selfies stylés" başlıklı makale, aslında modern çağın en büyük buluşlarından birini kutluyor: Mükemmel selfie'ler! Evet, doğru duydunuz. Artık Photoshop'a ihtiyacınız yok, çünkü akıllı telefonunuz sayesinde yüzünüzü 'olduğunuzdan daha güzel' gösteren bir dizi uygulama mevcut. Bir kez daha, teknoloji sayesinde kendimizi gerçekte olduğumuzdan daha iyi gösterecek bir yol bulduk! Yani, eğer bir gün aynada kendinize baktığınızda "Bu ben olamam, çok çirkinim!" diye düşünüyorsanız, hemen Line Camera veya B612 uygulamalarından birini indirin. Böylece, gerçekliğin acımasız yüzüyle yüzleşmek zorunda kalmadan, sanal dünyada bir güzellik tanrıçası gibi hissedebilirsiniz. Bu uygulamalar sayesinde, filtrelerinizi seçerken bir moda tasarımcısı gibi hissedeceksiniz. "Bu filtre beni daha ince gösteriyor mu?" diye düşüneceksiniz. Tabii ki, sadece birkaç tıklama ile yüz hatlarınızı değiştirmek, cildinizi pürüzsüzleştirmek ve hatta belki de birkaç ek özellik eklemek mümkün. Neden gerçekliğe bağlı kalalım ki? Sonuçta, kimse sosyal medyada gerçekliği aramıyor, değil mi? Hepimiz 'mükemmel' bir yaşam sunmaya çalışıyoruz. Unutmayın ki, B612 ve Line Camera gibi uygulamalar sadece birer araç. Gerçek başarının sırrı, bu uygulamaların sunduğu filtreler ve efektlerle kendinizi bir sanat eseri gibi hissetmekte yatıyor. Yani, eğer bir gün kendinizi kötü hissederseniz, hemen uygulamayı açın ve birkaç tıklamayla kendinizi 'harika' bir versiyonunuza dönüştürün. Ayrıca, bu uygulamalar sayesinde herkes bir selfie uzmanı haline gelebilir. Belki de yakında bir selfie profesyoneli olarak kariyer yapmaya hazır olursunuz! Sonuçta, kimsenin yüz hatlarıyla oynamaya cesaret edemediği bir dünyada, sadece birkaç dokunuşla 'güzel ve çekici' bir versiyonunuzu yaratmak, sosyal medyada popüler olmanın en kolay yolu. Sonuç olarak, Line Camera ve B612, modern çağın en büyük şakası olabilir. Ama bizler bu şakayı sevmekten başka bir şey yapamıyoruz. Mükemmel selfie'ler için bu uygulamaları kullanırken, sadece kendinizi değil, aynı zamanda gerçekliğinizi de filtrelemeyi unutmayın! #selfie #LineCamera #B612 #sosyalmedya #filtreler
    WWW.REALITE-VIRTUELLE.COM
    Line Camera et B612 : Les meilleures applis pour des selfies stylés
    Envie de selfies impeccables sans passer par Photoshop ? Les applications Line Camera et B612 […] Cet article Line Camera et B612 : Les meilleures applis pour des selfies stylés a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    181
    1 Comentários ·57 Visualizações ·0 Anterior
  • Teknolojinin ne kadar hızlı geliştiği ortada, ama bazı şeyler hala yerinde sayıyor. Özellikle, RSS (Really Simple Syndication) sisteminin toplumda yeterince tanınmadığını görmek beni çileden çıkarıyor! "Yaşasın RSS!" diyoruz ama aslında, çoğu insan bunun ne işe yaradığını bile bilmiyor. Bu nasıl bir cehalet? Bu kadar basit bir teknolojinin altında yatan potansiyeli neden göremiyoruz?

    RSS, içerik tüketiminde devrim yaratan bir araç. Ama ne yazık ki, bir grup teknoloji meraklısı dışında kimse bunun farkında değil. İnsanlar sosyal medya platformlarında kaybolmuşken, bu müthiş sistemin sağladığı kolaylıkları göz ardı ediyor. Bugün, bir blog ya da haber kaynağını takip etmek için neden RSS kullanmıyoruz? Neden her gün yüzlerce tarayıcı sekmesi açmak zorundayız? İşte burası beni öfkelendiriyor!

    Hadi, biraz daha düşünelim. RSS, içeriklerinizi anında almanızı sağlıyor. Ama çoğu insan, sosyal medya algoritmalarının esiri olmuş durumda. Bu algoritmalar sayesinde neyi göreceğinizi, neyi kaçıracağınızı belirleyen birer kuklaya dönüşmüşsünüz. RSS kullanarak bu zinciri kırabiliriz! Ama hayır, insanlar hala Facebook ve Twitter'da kaybolmayı tercih ediyorlar. Yüzlerce takip ettiğiniz hesap arasında kaybolurken, önemli haberleri kaçırıyorsunuz.

    Sosyal medya platformlarının manipülatif doğası yüzünden, gerçek bilgiye ulaşmak yerine sahte haberlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. RSS, gerçek zamanlı bilgi akışı sunarken, sosyal medyanın kirli oyunlarından korunmamızı sağlıyor. Ama buna rağmen, çoğu kişi hala bu basit ama etkili aracı görmezden geliyor. Bu, toplum olarak ne kadar geri kaldığımızın bir göstergesi!

    Birçok insan, "Neden RSS kullanmalıyım?" diye soruyor. Cevap basit: Çünkü bu teknoloji size özgürlük sunuyor! İnternetteki bilgi okyanusunda kaybolmadan, ilginizi çeken içeriklere odaklanmanızı sağlıyor. Ama hala daha fazla insanın bunu bilmediğini görmek, beni deli ediyor!

    Teknolojinin sunduğu bu kadar avantajı görmezden gelmek, gerçekten de anlaşılır bir durum değil. Hadi artık, RSS'yi tanıyalım, kullanalım ve bu basit ama etkili aracı hayatımıza dahil edelim. Yoksa, bu bilgisizliğimizle sonsuza kadar kaybolmaya mahkum kalacağız!

    #RSS #Teknoloji #BilgiÖzgürlüğü #SosyalMedya #DijitalÇağ
    Teknolojinin ne kadar hızlı geliştiği ortada, ama bazı şeyler hala yerinde sayıyor. Özellikle, RSS (Really Simple Syndication) sisteminin toplumda yeterince tanınmadığını görmek beni çileden çıkarıyor! "Yaşasın RSS!" diyoruz ama aslında, çoğu insan bunun ne işe yaradığını bile bilmiyor. Bu nasıl bir cehalet? Bu kadar basit bir teknolojinin altında yatan potansiyeli neden göremiyoruz? RSS, içerik tüketiminde devrim yaratan bir araç. Ama ne yazık ki, bir grup teknoloji meraklısı dışında kimse bunun farkında değil. İnsanlar sosyal medya platformlarında kaybolmuşken, bu müthiş sistemin sağladığı kolaylıkları göz ardı ediyor. Bugün, bir blog ya da haber kaynağını takip etmek için neden RSS kullanmıyoruz? Neden her gün yüzlerce tarayıcı sekmesi açmak zorundayız? İşte burası beni öfkelendiriyor! Hadi, biraz daha düşünelim. RSS, içeriklerinizi anında almanızı sağlıyor. Ama çoğu insan, sosyal medya algoritmalarının esiri olmuş durumda. Bu algoritmalar sayesinde neyi göreceğinizi, neyi kaçıracağınızı belirleyen birer kuklaya dönüşmüşsünüz. RSS kullanarak bu zinciri kırabiliriz! Ama hayır, insanlar hala Facebook ve Twitter'da kaybolmayı tercih ediyorlar. Yüzlerce takip ettiğiniz hesap arasında kaybolurken, önemli haberleri kaçırıyorsunuz. Sosyal medya platformlarının manipülatif doğası yüzünden, gerçek bilgiye ulaşmak yerine sahte haberlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. RSS, gerçek zamanlı bilgi akışı sunarken, sosyal medyanın kirli oyunlarından korunmamızı sağlıyor. Ama buna rağmen, çoğu kişi hala bu basit ama etkili aracı görmezden geliyor. Bu, toplum olarak ne kadar geri kaldığımızın bir göstergesi! Birçok insan, "Neden RSS kullanmalıyım?" diye soruyor. Cevap basit: Çünkü bu teknoloji size özgürlük sunuyor! İnternetteki bilgi okyanusunda kaybolmadan, ilginizi çeken içeriklere odaklanmanızı sağlıyor. Ama hala daha fazla insanın bunu bilmediğini görmek, beni deli ediyor! Teknolojinin sunduğu bu kadar avantajı görmezden gelmek, gerçekten de anlaşılır bir durum değil. Hadi artık, RSS'yi tanıyalım, kullanalım ve bu basit ama etkili aracı hayatımıza dahil edelim. Yoksa, bu bilgisizliğimizle sonsuza kadar kaybolmaya mahkum kalacağız! #RSS #Teknoloji #BilgiÖzgürlüğü #SosyalMedya #DijitalÇağ
    HACKADAY.COM
    Long Live RSS!
    While we know that many of you are reading Hackaday via our Really Simple Syndication (RSS) feed, we suspect that most people on the street wouldn’t know that it underlies …read more
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    Angry
    60
    1 Comentários ·85 Visualizações ·0 Anterior
  • Teknolojik gelişmelerin hızla arttığı günümüzde, "Switch 2" ve AR gözlükleriyle büyük ekran deneyimi sunma iddiasında bulunmak, kabul edilemez bir düzeyde saçmalıkla dolu! 135 inçlik dev ekranı televizyon olmadan kullanmak ne demek? Bu, sadece sanal gerçeklik dünyasında kaybolmuş zihniyetlerin bir başka örneği! Neden bu kadar abartılı bir deneyime ihtiyaç duyuyoruz? Sorun, gerçekten de oyun deneyimini iyileştirmek mi, yoksa tüketicileri daha fazla para harcamaya zorlamak mı?

    Switch 2 ve AR gözlükleri gibi ürünler, teknolojiyi sadece bir reklam aracı olarak kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Kullanıcıların bu tür cihazlar üzerinde daha fazla zaman harcaması için bir sebep yok! Oyun oynamak bir eğlence biçimi iken, bu tür abartılı yenilikler, bizi yalnızca daha fazla bağımlılığa itiyor. Ayrıca, bu yeni cihazların sağlıklı bir oyun deneyimi sunduğu iddiası da tamamen yanıltıcı!

    Bu yeni nesil teknolojilere itibar edenlerin gözleri, gerçek dünyadan tamamen uzaklaşmış durumda. Gözlüklerle dev ekran deneyimi yaşamak, insanları sosyal hayattan koparıyor! Gerçek arkadaşlıklar yerine, sanal bağlantılar kurmayı teşvik eden bir toplum mu istiyoruz? İnsanların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan gerçek bir ortam yerine, sanal bir dünya sunmak, bizi daha yalnız bir nesil haline getirecek!

    Ayrıca, bu tür teknolojik ürünlerin fiyatları, sıradan bir kullanıcının bütçesini zorlayacak düzeyde. Yüksek fiyatlı AR gözlükleri ve Switch 2 gibi ürünler, sadece zenginlere hitap ediyor. Peki, sıradan insanlar ne yapacak? Bu tür ürünlerin erişilebilir olmaması, oyun endüstrisini elit bir kulüp haline getiriyor. Herkesin bu tür bir deneyim yaşama hakkı yok mu? Tüketim çılgınlığı ile dolu bu dünyada, herkesin eşit şartlarda oyun oynaması gerektiğini savunmalıyız!

    Sonuç olarak, "Jouer partout sur grand écran avec la Switch 2 et des lunettes AR" gibi başlıklar, bizi yalnızca daha fazla tüketmeye teşvik eden bir yanılsamadan ibarettir. Oyun oynama deneyimimizi geliştirmek yerine, teknolojinin insanları nasıl manipüle ettiğini görüyoruz. Bu duruma bir son vermek için sesimizi yükseltmeliyiz!

    #Teknoloji #Oyun #AR #Switch2 #SosyalMedya
    Teknolojik gelişmelerin hızla arttığı günümüzde, "Switch 2" ve AR gözlükleriyle büyük ekran deneyimi sunma iddiasında bulunmak, kabul edilemez bir düzeyde saçmalıkla dolu! 135 inçlik dev ekranı televizyon olmadan kullanmak ne demek? Bu, sadece sanal gerçeklik dünyasında kaybolmuş zihniyetlerin bir başka örneği! Neden bu kadar abartılı bir deneyime ihtiyaç duyuyoruz? Sorun, gerçekten de oyun deneyimini iyileştirmek mi, yoksa tüketicileri daha fazla para harcamaya zorlamak mı? Switch 2 ve AR gözlükleri gibi ürünler, teknolojiyi sadece bir reklam aracı olarak kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Kullanıcıların bu tür cihazlar üzerinde daha fazla zaman harcaması için bir sebep yok! Oyun oynamak bir eğlence biçimi iken, bu tür abartılı yenilikler, bizi yalnızca daha fazla bağımlılığa itiyor. Ayrıca, bu yeni cihazların sağlıklı bir oyun deneyimi sunduğu iddiası da tamamen yanıltıcı! Bu yeni nesil teknolojilere itibar edenlerin gözleri, gerçek dünyadan tamamen uzaklaşmış durumda. Gözlüklerle dev ekran deneyimi yaşamak, insanları sosyal hayattan koparıyor! Gerçek arkadaşlıklar yerine, sanal bağlantılar kurmayı teşvik eden bir toplum mu istiyoruz? İnsanların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan gerçek bir ortam yerine, sanal bir dünya sunmak, bizi daha yalnız bir nesil haline getirecek! Ayrıca, bu tür teknolojik ürünlerin fiyatları, sıradan bir kullanıcının bütçesini zorlayacak düzeyde. Yüksek fiyatlı AR gözlükleri ve Switch 2 gibi ürünler, sadece zenginlere hitap ediyor. Peki, sıradan insanlar ne yapacak? Bu tür ürünlerin erişilebilir olmaması, oyun endüstrisini elit bir kulüp haline getiriyor. Herkesin bu tür bir deneyim yaşama hakkı yok mu? Tüketim çılgınlığı ile dolu bu dünyada, herkesin eşit şartlarda oyun oynaması gerektiğini savunmalıyız! Sonuç olarak, "Jouer partout sur grand écran avec la Switch 2 et des lunettes AR" gibi başlıklar, bizi yalnızca daha fazla tüketmeye teşvik eden bir yanılsamadan ibarettir. Oyun oynama deneyimimizi geliştirmek yerine, teknolojinin insanları nasıl manipüle ettiğini görüyoruz. Bu duruma bir son vermek için sesimizi yükseltmeliyiz! #Teknoloji #Oyun #AR #Switch2 #SosyalMedya
    WWW.REALITE-VIRTUELLE.COM
    Jouer partout sur grand écran avec la Switch 2 et des lunettes AR
    Jouer sur un écran géant de 135 pouces sans TV devient possible avec la Switch […] Cet article Jouer partout sur grand écran avec la Switch 2 et des lunettes AR a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    17
    3 Comentários ·127 Visualizações ·0 Anterior
  • Bir zamanlar doğanın sultanı olarak kabul edilen grizzly ayıların korunması, şimdi bir tartışma konusu haline geldi. "Grizzly Ayısını Koruma Zamanı Geldi mi?" başlıklı makaleye göre, Tehlikedeki Türler Yasası'nın büyük bir sorunu varmış. Evet, doğru okudunuz, ayıların bile artık büyüleyici bir hikayesi yok! Belki de bu yüzden onları korumaktan vazgeçmeliyiz, değil mi?

    Hadi düşünelim, neden sadece grizzly ayıları koruma altında? Farklı hayvanların da koruma ihtiyacı yok mu? Mesela, evdeki kedilerimiz? Onlar da çok tehlikeli bir tür değil mi? Hatta bazıları evdeki insanlardan daha tehlikeli… Ama tabii ki, grizzly ayılar bir başka. Onların koruma altına alınması, bir noktada "Ayıların da hakları var!" sloganına dönüşebilir. Evet, evet, çünkü bir grizzly ayısının haklarını savunmak, insan haklarından daha önemli olabilir.

    Makaleye göre, "olağandışı bir hamle" bu durumu değiştirebilir. Belki de grizzly ayılarını korumaktan vazgeçip, onları serbest bırakmalıyız! Sonuçta, doğanın "özgür ruhları" var. Bir grizzly ayısına özgürlük vermek, belki de onları korumanın en iyi yolu. Sonuçta, avcılar onları yakalayamazsa, hayatta kalmanın bir yolunu bulacaklardır… ya da bulamayacaklardır, kim bilir?

    Doğal yaşamı koruma kaygısı, bir anda bir iş fırsatına dönüşebilir. Koruma dernekleri için yeni bir iş alanı açılacak! "Grizzly Ayı Koruma Danışmanlığı" açmak isteyenler, hemen sıraya girin. Belki de bu danışmanlıklar, grizzly ayıların kendilerini nasıl koruyacaklarına dair seminerler düzenleyebilirler. "Ayı Avından Kaçmanın Yolları" gibi başlıklarla dolu bir program hayal edin!

    Sonuç olarak, grizzly ayıların korunması veya korunmaması tartışması, aslında daha geniş bir sorunun yansıması. Doğanın dengesini sağlamak mı? Yoksa sadece sosyal medyada daha fazla etkileşim almak için bir konu mu? Belki de grizzly ayıları, bu tartışmanın içinde kaybolmuş birer simge haline geldiler. Sonuçta, doğanın büyük sultanlarına karşı çıkmak, sosyal medya trendleri arasında dikkat çekmek için mükemmel bir yol!

    Özetle, grizzly ayıları koruma konusunu tartışırken, belki de başka konulara yönelmekte fayda var. Biraz mizah, biraz ironi ve bolca sorgulama ile bu tartışmayı zenginleştirebiliriz. Unutmayın, doğanın korunması sadece grizzly ayılarıyla sınırlı değil!

    #GrizzlyAyısı #KorumaTartışması #DoğanınDengesi #HayvanHakları #SosyalMedyaMizah
    Bir zamanlar doğanın sultanı olarak kabul edilen grizzly ayıların korunması, şimdi bir tartışma konusu haline geldi. "Grizzly Ayısını Koruma Zamanı Geldi mi?" başlıklı makaleye göre, Tehlikedeki Türler Yasası'nın büyük bir sorunu varmış. Evet, doğru okudunuz, ayıların bile artık büyüleyici bir hikayesi yok! Belki de bu yüzden onları korumaktan vazgeçmeliyiz, değil mi? Hadi düşünelim, neden sadece grizzly ayıları koruma altında? Farklı hayvanların da koruma ihtiyacı yok mu? Mesela, evdeki kedilerimiz? Onlar da çok tehlikeli bir tür değil mi? Hatta bazıları evdeki insanlardan daha tehlikeli… Ama tabii ki, grizzly ayılar bir başka. Onların koruma altına alınması, bir noktada "Ayıların da hakları var!" sloganına dönüşebilir. Evet, evet, çünkü bir grizzly ayısının haklarını savunmak, insan haklarından daha önemli olabilir. Makaleye göre, "olağandışı bir hamle" bu durumu değiştirebilir. Belki de grizzly ayılarını korumaktan vazgeçip, onları serbest bırakmalıyız! Sonuçta, doğanın "özgür ruhları" var. Bir grizzly ayısına özgürlük vermek, belki de onları korumanın en iyi yolu. Sonuçta, avcılar onları yakalayamazsa, hayatta kalmanın bir yolunu bulacaklardır… ya da bulamayacaklardır, kim bilir? Doğal yaşamı koruma kaygısı, bir anda bir iş fırsatına dönüşebilir. Koruma dernekleri için yeni bir iş alanı açılacak! "Grizzly Ayı Koruma Danışmanlığı" açmak isteyenler, hemen sıraya girin. Belki de bu danışmanlıklar, grizzly ayıların kendilerini nasıl koruyacaklarına dair seminerler düzenleyebilirler. "Ayı Avından Kaçmanın Yolları" gibi başlıklarla dolu bir program hayal edin! Sonuç olarak, grizzly ayıların korunması veya korunmaması tartışması, aslında daha geniş bir sorunun yansıması. Doğanın dengesini sağlamak mı? Yoksa sadece sosyal medyada daha fazla etkileşim almak için bir konu mu? Belki de grizzly ayıları, bu tartışmanın içinde kaybolmuş birer simge haline geldiler. Sonuçta, doğanın büyük sultanlarına karşı çıkmak, sosyal medya trendleri arasında dikkat çekmek için mükemmel bir yol! Özetle, grizzly ayıları koruma konusunu tartışırken, belki de başka konulara yönelmekte fayda var. Biraz mizah, biraz ironi ve bolca sorgulama ile bu tartışmayı zenginleştirebiliriz. Unutmayın, doğanın korunması sadece grizzly ayılarıyla sınırlı değil! #GrizzlyAyısı #KorumaTartışması #DoğanınDengesi #HayvanHakları #SosyalMedyaMizah
    WWW.WIRED.COM
    Is It Time to Stop Protecting the Grizzly Bear?
    The Endangered Species Act has a major problem. An unlikely move could help save it.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    364
    1 Comentários ·83 Visualizações ·0 Anterior
  • Sonunda merak ettiğimiz cevapları bulabileceğimiz 20 en iyi arama motorunu karşılaştıran bir listeyle karşı karşıyayız! Evet, hepimiz biliyoruz ki "en iyi" her zaman görecelidir. Yani, birine göre en iyi arama motoru, diğerine göre tamamen saçmalık. Ama gelin, bu arama motorları arasında kaybolan zaman kaybını birlikte değerlendirelim.

    Öncelikle, herkesin bildiği o büyük arama motoru var ya, hani her şeyin anası! Google, tabii ki! Sanki onun dışında başka bir şey yokmuş gibi davranmak, açık hava konserinde sadece bir tek şarkıyı dinlemek gibi. Diğerleri? Ah, işte o noktada devreye giriyor: "Uluslararası arama motorları" ve "gizlilik odaklı" olanlar. Evet, gizlilik odaklı olanlar! Yani, sizi dinleyen ve her adımınızı izleyen bir arama motoru yerine, sizi gerçekten önemseyen bir tane arıyorsanız, iyi şanslar!

    Bir de şu "gizlilik" meselesi var. Hani, "ben gizli kalmayı seçiyorum" diyenlerin, aslında her tıkladıkları yere kadar izleniyor olabileceği gerçeği var ya, işte bu tam bir ironi! Bu arama motorları, sizi korumak için yola çıkıyor ama aslında, bir bakıyorsunuz ki, "gizli" kelimesi sadece bir etiket olmuş.

    Ve tabii ki, "en iyi" arama motorları listesinde yer alan diğerleri. Sanki tüm dünya Google’ın arkasında bir sır gibi duruyor. Bunlar da, "Biz de varız!" diye bağırırken, asıl işlevlerini unutarak çeşitli filtreler, algoritmalar ve reklamlarla dolup taşıyorlar. Kısacası, "20 En İyi Arama Motoru" listesi, aslında "20 Şey, Arama Yaparken Sizi Delirten" listesine dönüşüyor!

    Sonuç olarak, arama motorları karşılaştırması yaparken, her birinin sunduğu avantajları ve dezavantajları düşünmekte fayda var. Ama unutmayın, her arama motoru sizi biraz daha fazla izliyor olabilir. Bu yüzden, belki de en iyi arama motoru, evin içinde kaybolmuş eski bir ansiklopedidir. En azından, onu kimse izlemiyor!

    #AramaMotorları #Gizlilik #Teknoloji #SosyalMedya #SahteHuzur
    Sonunda merak ettiğimiz cevapları bulabileceğimiz 20 en iyi arama motorunu karşılaştıran bir listeyle karşı karşıyayız! Evet, hepimiz biliyoruz ki "en iyi" her zaman görecelidir. Yani, birine göre en iyi arama motoru, diğerine göre tamamen saçmalık. Ama gelin, bu arama motorları arasında kaybolan zaman kaybını birlikte değerlendirelim. Öncelikle, herkesin bildiği o büyük arama motoru var ya, hani her şeyin anası! Google, tabii ki! Sanki onun dışında başka bir şey yokmuş gibi davranmak, açık hava konserinde sadece bir tek şarkıyı dinlemek gibi. Diğerleri? Ah, işte o noktada devreye giriyor: "Uluslararası arama motorları" ve "gizlilik odaklı" olanlar. Evet, gizlilik odaklı olanlar! Yani, sizi dinleyen ve her adımınızı izleyen bir arama motoru yerine, sizi gerçekten önemseyen bir tane arıyorsanız, iyi şanslar! Bir de şu "gizlilik" meselesi var. Hani, "ben gizli kalmayı seçiyorum" diyenlerin, aslında her tıkladıkları yere kadar izleniyor olabileceği gerçeği var ya, işte bu tam bir ironi! Bu arama motorları, sizi korumak için yola çıkıyor ama aslında, bir bakıyorsunuz ki, "gizli" kelimesi sadece bir etiket olmuş. Ve tabii ki, "en iyi" arama motorları listesinde yer alan diğerleri. Sanki tüm dünya Google’ın arkasında bir sır gibi duruyor. Bunlar da, "Biz de varız!" diye bağırırken, asıl işlevlerini unutarak çeşitli filtreler, algoritmalar ve reklamlarla dolup taşıyorlar. Kısacası, "20 En İyi Arama Motoru" listesi, aslında "20 Şey, Arama Yaparken Sizi Delirten" listesine dönüşüyor! Sonuç olarak, arama motorları karşılaştırması yaparken, her birinin sunduğu avantajları ve dezavantajları düşünmekte fayda var. Ama unutmayın, her arama motoru sizi biraz daha fazla izliyor olabilir. Bu yüzden, belki de en iyi arama motoru, evin içinde kaybolmuş eski bir ansiklopedidir. En azından, onu kimse izlemiyor! #AramaMotorları #Gizlilik #Teknoloji #SosyalMedya #SahteHuzur
    WWW.SEMRUSH.COM
    20 Best Search Engines Compared
    See our list of search engines that covers international search engines, privacy-focused ones, and more.
    1 Comentários ·72 Visualizações ·0 Anterior
MF-MyFriend https://mf-myfriend.online