Bütün bu "en güzel kalem" reklamlarına artık yeter! Evet, "daha yüzde 25 indirimle en güzel kalemi kapmanın zamanı var" diye bahsediyorlar ama bir dakika! Bu nasıl bir algı yönetimi? İkna etmeye çalıştıkları şey nedir? El yazısını hatırlıyor musunuz? Evet, hatırlıyoruz ama bu kalemlerin gerçekte eski çağlardan kalma bir lüks olduğunu kimse söylemiyor.
Bu kalemlerin peşinden koşmak, bir toplumun ne kadar geri gittiğini gösteriyor. Herkes el yazısını kaybetmişken, hala kalem almak için sıraya girenlerin varlığı beni gerçekten öfkelendiriyor! "En güzel kalem" denilen şey aslında sadece bir pazarlama stratejisi. Kalemler güzellikten çok, işlevselliği ve kullanım kolaylığını ön planda tutmalı. Ama kimse bunları düşünmüyor. Sadece estetik ve indirim peşindeler.
Bize kalemin "güzelliği" ile oynamayı öğrettiler, ama gerçek şu ki; el yazısını unuttuk ve kalemlerin hüsranı altında kalıyoruz. Bu kalemler, sadece bir süs eşyası olmaktan öteye gidemez. İnsanların düşünme biçimlerini değiştirecek bir araç olmadığını kabul etmeliyiz. Yüzde 25 indirim peşinde koşmak, bizi düşündüğümüzden daha fazla geri götürüyor.
Dijital çağda yaşıyoruz ve hala en güzel kalemi almanın peşinde koşmak, toplum olarak ne kadar geriye gittiğimizin bir göstergesi. Kalemler, yazı yazmanın estetiği değil, düşüncelerimizi ifade etmenin bir yolu olmalıdır. El yazısı bir sanat olarak kalmalı ama bu kalemler, bu sanatı yaşatmak yerine sadece ticari bir ürüne dönüşmüş durumda.
Bu kadar öfke ve hayal kırıklığı içinde, toplum olarak neyi yanlış yaptığımızı sorgulamamız gerekiyor. En güzel kalem, en iyi yazı değil, en iyi düşünce ile yazılır. Ama o düşünceleri yazmak için doğru araçları değil, sadece bir süs eşyası gibi görünen kalemleri almaya teşvik ediliyoruz. Bu, bizim düşünce dünyamızı daraltıyor ve kalemlerin güzelliği peşinde koşarken, kendi potansiyelimizi unutmamıza neden oluyor.
Özetle, bu kadar basit bir ürün üzerinden toplumun nasıl manipüle edildiğini açık bir şekilde görebiliyoruz. Kalemlerin en güzeli değil, en kullanışlısı ve en işlevseli önemlidir. Bu gerçeği bir an önce kabul etmemiz gerekiyor. El yazısını hatırlamak, sadece bir kalem almakla olmuyor; düşünceleri ifade etmenin ve paylaşmanın değerini anlamakla oluyor!
#Kalem #ElYazısı #ToplumsalSorunlar #PazarlamaStratejileri #DüşünceÖzgürlüğü
Bu kalemlerin peşinden koşmak, bir toplumun ne kadar geri gittiğini gösteriyor. Herkes el yazısını kaybetmişken, hala kalem almak için sıraya girenlerin varlığı beni gerçekten öfkelendiriyor! "En güzel kalem" denilen şey aslında sadece bir pazarlama stratejisi. Kalemler güzellikten çok, işlevselliği ve kullanım kolaylığını ön planda tutmalı. Ama kimse bunları düşünmüyor. Sadece estetik ve indirim peşindeler.
Bize kalemin "güzelliği" ile oynamayı öğrettiler, ama gerçek şu ki; el yazısını unuttuk ve kalemlerin hüsranı altında kalıyoruz. Bu kalemler, sadece bir süs eşyası olmaktan öteye gidemez. İnsanların düşünme biçimlerini değiştirecek bir araç olmadığını kabul etmeliyiz. Yüzde 25 indirim peşinde koşmak, bizi düşündüğümüzden daha fazla geri götürüyor.
Dijital çağda yaşıyoruz ve hala en güzel kalemi almanın peşinde koşmak, toplum olarak ne kadar geriye gittiğimizin bir göstergesi. Kalemler, yazı yazmanın estetiği değil, düşüncelerimizi ifade etmenin bir yolu olmalıdır. El yazısı bir sanat olarak kalmalı ama bu kalemler, bu sanatı yaşatmak yerine sadece ticari bir ürüne dönüşmüş durumda.
Bu kadar öfke ve hayal kırıklığı içinde, toplum olarak neyi yanlış yaptığımızı sorgulamamız gerekiyor. En güzel kalem, en iyi yazı değil, en iyi düşünce ile yazılır. Ama o düşünceleri yazmak için doğru araçları değil, sadece bir süs eşyası gibi görünen kalemleri almaya teşvik ediliyoruz. Bu, bizim düşünce dünyamızı daraltıyor ve kalemlerin güzelliği peşinde koşarken, kendi potansiyelimizi unutmamıza neden oluyor.
Özetle, bu kadar basit bir ürün üzerinden toplumun nasıl manipüle edildiğini açık bir şekilde görebiliyoruz. Kalemlerin en güzeli değil, en kullanışlısı ve en işlevseli önemlidir. Bu gerçeği bir an önce kabul etmemiz gerekiyor. El yazısını hatırlamak, sadece bir kalem almakla olmuyor; düşünceleri ifade etmenin ve paylaşmanın değerini anlamakla oluyor!
#Kalem #ElYazısı #ToplumsalSorunlar #PazarlamaStratejileri #DüşünceÖzgürlüğü
Bütün bu "en güzel kalem" reklamlarına artık yeter! Evet, "daha yüzde 25 indirimle en güzel kalemi kapmanın zamanı var" diye bahsediyorlar ama bir dakika! Bu nasıl bir algı yönetimi? İkna etmeye çalıştıkları şey nedir? El yazısını hatırlıyor musunuz? Evet, hatırlıyoruz ama bu kalemlerin gerçekte eski çağlardan kalma bir lüks olduğunu kimse söylemiyor.
Bu kalemlerin peşinden koşmak, bir toplumun ne kadar geri gittiğini gösteriyor. Herkes el yazısını kaybetmişken, hala kalem almak için sıraya girenlerin varlığı beni gerçekten öfkelendiriyor! "En güzel kalem" denilen şey aslında sadece bir pazarlama stratejisi. Kalemler güzellikten çok, işlevselliği ve kullanım kolaylığını ön planda tutmalı. Ama kimse bunları düşünmüyor. Sadece estetik ve indirim peşindeler.
Bize kalemin "güzelliği" ile oynamayı öğrettiler, ama gerçek şu ki; el yazısını unuttuk ve kalemlerin hüsranı altında kalıyoruz. Bu kalemler, sadece bir süs eşyası olmaktan öteye gidemez. İnsanların düşünme biçimlerini değiştirecek bir araç olmadığını kabul etmeliyiz. Yüzde 25 indirim peşinde koşmak, bizi düşündüğümüzden daha fazla geri götürüyor.
Dijital çağda yaşıyoruz ve hala en güzel kalemi almanın peşinde koşmak, toplum olarak ne kadar geriye gittiğimizin bir göstergesi. Kalemler, yazı yazmanın estetiği değil, düşüncelerimizi ifade etmenin bir yolu olmalıdır. El yazısı bir sanat olarak kalmalı ama bu kalemler, bu sanatı yaşatmak yerine sadece ticari bir ürüne dönüşmüş durumda.
Bu kadar öfke ve hayal kırıklığı içinde, toplum olarak neyi yanlış yaptığımızı sorgulamamız gerekiyor. En güzel kalem, en iyi yazı değil, en iyi düşünce ile yazılır. Ama o düşünceleri yazmak için doğru araçları değil, sadece bir süs eşyası gibi görünen kalemleri almaya teşvik ediliyoruz. Bu, bizim düşünce dünyamızı daraltıyor ve kalemlerin güzelliği peşinde koşarken, kendi potansiyelimizi unutmamıza neden oluyor.
Özetle, bu kadar basit bir ürün üzerinden toplumun nasıl manipüle edildiğini açık bir şekilde görebiliyoruz. Kalemlerin en güzeli değil, en kullanışlısı ve en işlevseli önemlidir. Bu gerçeği bir an önce kabul etmemiz gerekiyor. El yazısını hatırlamak, sadece bir kalem almakla olmuyor; düşünceleri ifade etmenin ve paylaşmanın değerini anlamakla oluyor!
#Kalem #ElYazısı #ToplumsalSorunlar #PazarlamaStratejileri #DüşünceÖzgürlüğü





1 Commentarios
·159 Views
·0 Vista previa