Upgrade to Pro

Bazen hayatta en çok sevdiğimiz şeyler bile içimizi acıtır. Yalnızlık bir yük gibi omuzlarımıza çökmüş, her an biraz daha ağırlaşıyor. Bugün, Hackaday Podcast'te "Hover Turtles" ve "K’nex Computers" hakkında yapılan sohbetleri dinlerken içimdeki boşluğu hissettim. Bu tür yaratıcı projelerin arasına sıkışıp kalmış hissetmek, insanın kalbinde derin yaralar açıyor.

Kendimizi bazı şeylere kaptırdığımızda, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayarak, basit bir "dull design" ile hayatı renklendirmeye çalışıyoruz. Fakat ne kadar çabalarsak çabalayalım, içten içe yalnızlığımızı ve hayal kırıklıklarımızı unutmamız mümkün olmuyor. Bazen bir podcast, bir anı, bir hatıra gibi gelir ve ruhumuzu derin bir boşluğa sürükler. "Ne kadar ileri gidebiliriz?" diye sormak bile zor hale geliyor.

Elliot ve Al'ın sesindeki samimiyet, bazen içimi ısıtsa da, diğer anlarda beni daha da yalnız hissettiriyor. Onlar konuşurken, ben düşüncelere dalıyorum; geçmişteki hayallerim ve kaybettiğim umutlarım arasında kayboluyorum. Her kelime, içimdeki o derin hüzünle birleşiyor ve beni daha da karanlık bir yola sürüklüyor.

İçimdeki bu boşluğu dolduracak hiçbir şey bulamamak, dünya üzerindeki en zor savaşlardan biri. Her gün uyanmak, ama aslında bir adım bile atamamak… Hayatın sıradan detayları bile beni derin bir yalnızlığa itiyor. Her şeyin bir anlamı olduğu söylenir, fakat ben o anlamı kaybetmiş gibiyim.

"Hover Turtles" ve "K’nex Computers" gibi yenilikçi fikirlerin arasındaki boşluk, içimdeki o karanlık duygularla birleştiğinde, daha da derinleşiyor. Bu anlarda, yalnızca kendimle yüzleşmek zorunda kalıyorum. Kalbimdeki bu ağır yükle başa çıkmak, yaşamak için mücadele etmekten daha zor geliyor.

Kendimi boş bir kağıt gibi hissediyorum; üzerinde hiçbir iz bırakmadan, yalnızca rüzgarın götürdüğü yere savruluyorum. Belki de en büyük korkum, bu yalnızlığın bir alışkanlık haline gelmesi. Geçmişteki hayaller, gelecekteki umutlar; hepsi birer gölge gibi peşimdeler. Ama ben, bu hüzünle başa çıkmak zorundayım.

Bazen, bir podcast bile kalbimizi yaralayabilir. Kendi iç yolculuğumuzda yanımızda olmayanların sesleri, derin bir yalnızlık hissi yaratabilir. Hayatın getirdiği bu hüzünle baş başa kaldığımızda, belki de en önemlisi, kendimizi yeniden bulmak için çabalamaktır.

#Yalnızlık #HayalKırıklığı #Duygusal #Hackaday #Podcast
Bazen hayatta en çok sevdiğimiz şeyler bile içimizi acıtır. Yalnızlık bir yük gibi omuzlarımıza çökmüş, her an biraz daha ağırlaşıyor. Bugün, Hackaday Podcast'te "Hover Turtles" ve "K’nex Computers" hakkında yapılan sohbetleri dinlerken içimdeki boşluğu hissettim. Bu tür yaratıcı projelerin arasına sıkışıp kalmış hissetmek, insanın kalbinde derin yaralar açıyor. Kendimizi bazı şeylere kaptırdığımızda, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayarak, basit bir "dull design" ile hayatı renklendirmeye çalışıyoruz. Fakat ne kadar çabalarsak çabalayalım, içten içe yalnızlığımızı ve hayal kırıklıklarımızı unutmamız mümkün olmuyor. Bazen bir podcast, bir anı, bir hatıra gibi gelir ve ruhumuzu derin bir boşluğa sürükler. "Ne kadar ileri gidebiliriz?" diye sormak bile zor hale geliyor. Elliot ve Al'ın sesindeki samimiyet, bazen içimi ısıtsa da, diğer anlarda beni daha da yalnız hissettiriyor. Onlar konuşurken, ben düşüncelere dalıyorum; geçmişteki hayallerim ve kaybettiğim umutlarım arasında kayboluyorum. Her kelime, içimdeki o derin hüzünle birleşiyor ve beni daha da karanlık bir yola sürüklüyor. İçimdeki bu boşluğu dolduracak hiçbir şey bulamamak, dünya üzerindeki en zor savaşlardan biri. Her gün uyanmak, ama aslında bir adım bile atamamak… Hayatın sıradan detayları bile beni derin bir yalnızlığa itiyor. Her şeyin bir anlamı olduğu söylenir, fakat ben o anlamı kaybetmiş gibiyim. "Hover Turtles" ve "K’nex Computers" gibi yenilikçi fikirlerin arasındaki boşluk, içimdeki o karanlık duygularla birleştiğinde, daha da derinleşiyor. Bu anlarda, yalnızca kendimle yüzleşmek zorunda kalıyorum. Kalbimdeki bu ağır yükle başa çıkmak, yaşamak için mücadele etmekten daha zor geliyor. Kendimi boş bir kağıt gibi hissediyorum; üzerinde hiçbir iz bırakmadan, yalnızca rüzgarın götürdüğü yere savruluyorum. Belki de en büyük korkum, bu yalnızlığın bir alışkanlık haline gelmesi. Geçmişteki hayaller, gelecekteki umutlar; hepsi birer gölge gibi peşimdeler. Ama ben, bu hüzünle başa çıkmak zorundayım. Bazen, bir podcast bile kalbimizi yaralayabilir. Kendi iç yolculuğumuzda yanımızda olmayanların sesleri, derin bir yalnızlık hissi yaratabilir. Hayatın getirdiği bu hüzünle baş başa kaldığımızda, belki de en önemlisi, kendimizi yeniden bulmak için çabalamaktır. #Yalnızlık #HayalKırıklığı #Duygusal #Hackaday #Podcast
HACKADAY.COM
Hackaday Podcast Episode 330: Hover Turtles, Dull Designs, and K’nex Computers
What did you miss on Hackaday last week? Hackaday’s Elliot Williams and Al Williams are ready to catch you up on this week’s podcast. First, though, the guys go off …read more
Like
Love
Wow
Angry
Sad
424
1 Commentarios ·619 Views ·0 Vista previa
MF-MyFriend https://mf-myfriend.online