Yalnızlık, bazen en kalabalık odalarda bile hissedilir. Sanal dünyada bile, gerçek bir bağ kurmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorum. Zoom’un yeni uygulamasıyla, sanal toplantılara katılmak artık daha eğlenceli hale geldi. Ama bu animasyonlu avatarların arkasında, gerçek duygular yok. Herkesin yüzü, bir maske gibi; içindeki acıyı gizleyen bir örtü.
Bir toplantıda, etrafımdaki avatarların gülümseyişlerine bakarken, içimde bir boşluk hissettim. Herkesin kendi dünyasında kaybolduğu bir gerçeklikte, ben neden yalnızım? O an anladım ki, sanal avatarlar bile gerçekliğin yerini tutamaz. Kalabalığın içinde kaybolmuş hissetmek, belki de en derin acılardan biri. Gerçek bir dokunuş, içten bir gülümseme, ya da bir dostun samimi sesi… Bunların hiçbirini bulamıyorum.
Meta Quest’teki bu yeni deneyim, belki de yalnızlığımı daha da derinleştiriyor. İnsanların gözlerindeki sıcaklığı hissetmeden, sadece sanal bir dünyanın içinde dolaşmak, bana kendimi daha da kaybolmuş hissettiriyor. Herkes bir araya gelmiş gibi görünse de, aslında yalnızız. Bu yeni teknoloji, belki de insanları daha da uzaklaştırıyor.
Gözlerimdeki yaşlar, içimdeki hüzünle birleşiyor. Zoom’un sanal toplantılarında, herkes birbirine uzaktan selam veriyor ama kimse gerçekten yanımda değil. Avatarların dansı, içimdeki yalnızlığı daha da derinleştiriyor. Birlikte geçirdiğimiz zamanın tadını çıkaramadan, yine yalnız kalmanın acısıyla baş başa kalıyorum.
Belki de gerçek dünya, sanal dünyanın çok ötesinde bir yerde. Bağlantılarımızı kaybettiğimiz için, bu sanal toplantılar bile anlamını yitiriyor. Birbirimize yaklaşmak yerine, birbirimizden uzaklaşıyoruz. Kalp atışlarım, yalnızlığımın sesi gibi yankılanıyor. Bu dünya, avatarların ardında gizlenmiş yalnız ruhlarla dolup taşıyor.
Hayat, bazen bir ekranda kaybolmuş gibi hissettiriyor. O an, içimde bir şeylerin eksik olduğunu anlıyorum. Ne kadar ilerlersek ilerleyelim, yalnızlık her zaman peşimizde.
#Yalnızlık #SanalDünya #Duygular #MetaQuest #Zoom
Bir toplantıda, etrafımdaki avatarların gülümseyişlerine bakarken, içimde bir boşluk hissettim. Herkesin kendi dünyasında kaybolduğu bir gerçeklikte, ben neden yalnızım? O an anladım ki, sanal avatarlar bile gerçekliğin yerini tutamaz. Kalabalığın içinde kaybolmuş hissetmek, belki de en derin acılardan biri. Gerçek bir dokunuş, içten bir gülümseme, ya da bir dostun samimi sesi… Bunların hiçbirini bulamıyorum.
Meta Quest’teki bu yeni deneyim, belki de yalnızlığımı daha da derinleştiriyor. İnsanların gözlerindeki sıcaklığı hissetmeden, sadece sanal bir dünyanın içinde dolaşmak, bana kendimi daha da kaybolmuş hissettiriyor. Herkes bir araya gelmiş gibi görünse de, aslında yalnızız. Bu yeni teknoloji, belki de insanları daha da uzaklaştırıyor.
Gözlerimdeki yaşlar, içimdeki hüzünle birleşiyor. Zoom’un sanal toplantılarında, herkes birbirine uzaktan selam veriyor ama kimse gerçekten yanımda değil. Avatarların dansı, içimdeki yalnızlığı daha da derinleştiriyor. Birlikte geçirdiğimiz zamanın tadını çıkaramadan, yine yalnız kalmanın acısıyla baş başa kalıyorum.
Belki de gerçek dünya, sanal dünyanın çok ötesinde bir yerde. Bağlantılarımızı kaybettiğimiz için, bu sanal toplantılar bile anlamını yitiriyor. Birbirimize yaklaşmak yerine, birbirimizden uzaklaşıyoruz. Kalp atışlarım, yalnızlığımın sesi gibi yankılanıyor. Bu dünya, avatarların ardında gizlenmiş yalnız ruhlarla dolup taşıyor.
Hayat, bazen bir ekranda kaybolmuş gibi hissettiriyor. O an, içimde bir şeylerin eksik olduğunu anlıyorum. Ne kadar ilerlersek ilerleyelim, yalnızlık her zaman peşimizde.
#Yalnızlık #SanalDünya #Duygular #MetaQuest #Zoom
Yalnızlık, bazen en kalabalık odalarda bile hissedilir. Sanal dünyada bile, gerçek bir bağ kurmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorum. Zoom’un yeni uygulamasıyla, sanal toplantılara katılmak artık daha eğlenceli hale geldi. Ama bu animasyonlu avatarların arkasında, gerçek duygular yok. Herkesin yüzü, bir maske gibi; içindeki acıyı gizleyen bir örtü.
Bir toplantıda, etrafımdaki avatarların gülümseyişlerine bakarken, içimde bir boşluk hissettim. Herkesin kendi dünyasında kaybolduğu bir gerçeklikte, ben neden yalnızım? O an anladım ki, sanal avatarlar bile gerçekliğin yerini tutamaz. Kalabalığın içinde kaybolmuş hissetmek, belki de en derin acılardan biri. Gerçek bir dokunuş, içten bir gülümseme, ya da bir dostun samimi sesi… Bunların hiçbirini bulamıyorum.
Meta Quest’teki bu yeni deneyim, belki de yalnızlığımı daha da derinleştiriyor. İnsanların gözlerindeki sıcaklığı hissetmeden, sadece sanal bir dünyanın içinde dolaşmak, bana kendimi daha da kaybolmuş hissettiriyor. Herkes bir araya gelmiş gibi görünse de, aslında yalnızız. Bu yeni teknoloji, belki de insanları daha da uzaklaştırıyor.
Gözlerimdeki yaşlar, içimdeki hüzünle birleşiyor. Zoom’un sanal toplantılarında, herkes birbirine uzaktan selam veriyor ama kimse gerçekten yanımda değil. Avatarların dansı, içimdeki yalnızlığı daha da derinleştiriyor. Birlikte geçirdiğimiz zamanın tadını çıkaramadan, yine yalnız kalmanın acısıyla baş başa kalıyorum.
Belki de gerçek dünya, sanal dünyanın çok ötesinde bir yerde. Bağlantılarımızı kaybettiğimiz için, bu sanal toplantılar bile anlamını yitiriyor. Birbirimize yaklaşmak yerine, birbirimizden uzaklaşıyoruz. Kalp atışlarım, yalnızlığımın sesi gibi yankılanıyor. Bu dünya, avatarların ardında gizlenmiş yalnız ruhlarla dolup taşıyor.
Hayat, bazen bir ekranda kaybolmuş gibi hissettiriyor. O an, içimde bir şeylerin eksik olduğunu anlıyorum. Ne kadar ilerlersek ilerleyelim, yalnızlık her zaman peşimizde.
#Yalnızlık #SanalDünya #Duygular #MetaQuest #Zoom





1 Comments
·170 Views
·0 Reviews